Mora’yı mı satayım?

YUNANİSTAN için 159 milyar euro’luk ikinci kurtarma paketinin kararlaştırıldığı 21 Temmuz’daki Euro bölgesi ülkeleri liderleri zirvesindeki çarpıcı diyaloglar Yunan medyasına sızdı. Zirvede Finlandiya, Slovakya ve Yunanistan başbakanları arasında şu diyalog geçti:

Jyrki Katainen (Finlandiya Başbakanı): Biz “evet” demek için Yunanistan’dan teminatlar istiyoruz.

İveta Randicova (Slovakya Başbakanı): Biz fakir bir ülkeyiz. Karşılık almadan Yunanistan’a para veremeyiz.

Yorgo Papandreu (Yunanistan Başbakanı): Sizi ikna etmek için ne yapmalıyım? Adalara mı ipotek koyayım? Yoksa Mora Yarımadası’nı mı satalım? Böyle şeyler olmaz. Bunu böyle bilesiniz.

Atina’ya eli boş dönemem

Zirvenin ortalarına doğru, Yunanistan’ın tahvil takası görüşülürken, 2019’a kadar olan Yunan devlet tahvillerinin yenileri ile takas edilirken ödeme süresinin daha kısa süreli, faizin de yüksek olması gündeme geldi. Papandreu durumdan hiç memnun değildi. Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’ye dönerek şunları söyledi: “Ben bu verdiklerinizle uçağa binemem. Buradan hiçbir yere gitmem. Atina’ya elim boş dönemem.”

50 Euro’ya sperm kuyruğu

Öte yandan, ekonomik kriz nedeniyle aililerinden aldıkları harçlıkları kesilen veya işsiz gençler sperm bankalarına hücum ediyor. “Spermlab” adlı sperm bankasının müdürü Yiannis Vulgaridis, her gün yüzlerce Yunanlının spermlerini vermek için kendilerini aradıklarını söyledi. “Serum” adlı sperm bankasının müdürü Eftimios İpikoğlu ise her sperm için 50 euro ödediklerini, bir kişiden haftada sadece bir kez sperm kabul ettiklerini, buna karşı aynı kişilerinin haftada birkaç kez sperm vermek için başvurduklarını, kabul edilmeyince de “paraya ihtiyacım var” dediklerini belirtti.

Vekil harcamıyor Meclis’in kahvecisi bile iflas etmiş

YUNANİSTAN’daki ekonomik kriz Parlamento binası içindeki kafeteryayı bile vurdu. Parlamentodaki kafeteryayı işleten Yorgo Pietris, sözleşmesini öngörülen tarihten 6 ay önce feshetmek için başvuruda bulundu. Pietris “Milletvekilleri artık eskisi gibi para harcamıyorlar. Parlamentoya geliyor, oturuma katıldıktan sonra gidiyorlar. Son bir yıl içinde kafeteryanın cirosu yüzde 70 düştü. 42 çalışanım var. Onları düşünüyorum” dedi. Parlamentodaki bazı garsonların maaşlarını alamadıkları için mahkemeye başvurdukları hatırlatıldığında ise Pietris “Bakanlar kurulu ve çeşitli komisyon toplantılarında yeme içme hizmetlerimizden dolayı Parlamento’dan 60 bin euro alacağım var. Paramı ödesinler ben de garsonların maaşını vereyim” diye konuştu.

Yorgo’nun başına Alman guvernör

YUNANİSTAN’da “Düyun-u Umumiye” dönemi başlıyor. AB, Yunan ekonomisinin tekrar raydan çıkmasını önlemek için Atina’da bir “gölge hükümet” kuruyor. AB, Papandreu hükümetinin 28 milyar Euro’luk orta vadeli bütçe programının (tasarruf, kemer sıkma özelleştirme paketi) uygulanmasını izlemek ve denetlemek üzere uzmanlardan oluşan 25 kişilik bir görev gücü atadı. Ağustos ayının ikinci yarısından itibaren Atina’da konuşlanacak AB ekibinin başına da Avrupa Yeniden Yapılandırma Bankası eski Başkanı ve AB Komisyonu bütçe konularından sorumlu siyasi müdürü Alman Horst Reichenbach atandı. Reichenbach, Başbakan Yorgo Papandreu’nun Avrupa konularındaki danışmanı Yorgo Glinos ile birlikte çalışacak. AB Komisyonu’nun raporuna göre AB ekibi Atina’da Yunan hükümetine teknik yardım verecek, AB fonlarından yararlanılması için proje, yasa tasarısı ve tedbirler önerecek ve devlet mekanizması birimleri ile ilgili bütçe ve personel sayısı hakkında önerilerde bulunacak. Ayrıca, hem Yunan hükümeti hem de AB’yi üç ayda bir raporlarla bilgilendirecek. Ancak, Yunan medyasında, AB timi’nin orta vadeli bütçe ile ilgili her kararda söz sahibi olacağı ve onayının olmadığını hiçbir özelleştirmenin veya devlete ait gayrimenkulu satışının gerçekleşemeyeceği belirtildi. Elefteros Tipos Gazetesi “Papandreu’nun başına Alman guvernör” başlıklı haberinde Reichenbach’ın Yunanistan’da “AB Valisi” olarak görev yapacağını ve Yunanlı bakanların her hareketleri için kendisinden onay alacaklarını yazdı.