Akaryakıtta yeni dönem

Akaryakıtta yeni dönem
EPDK, motorine biyodizel harmanlanmasına ilişkin tebliğ taslağını yayımladı.
EPDK, motorine binde 1 oranında bitkisel atık yağdan üretilmiş biyodizel katılmasını zorunlu kılacak düzenleme taslağını yayınladı. Akaryakıt sektöründen “Hazır değiliz” görüşleri iletilmesine karşın, uygulamanın yakında hayata geçeceği kaydediliyor.


Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), motorine biyodizel harmanlanmasına ilişkin tebliğ taslağını yayımladı. Sektörün görüş bildirebildiği taslak uyarınca, rafinerici ve dağıtıcı lisansına sahip firmalar, motorin türlerinin toplamına 1 Ocak 2016’dan itibaren en az binde 1 oranında bitkisel atık yağdan üretilmiş YAME (yağ asidi metil esteri) ilave etmek zorunda olacaklar. Ancak Tüpraş ve dağıtım şirketlerinin EPDK’ya “Bu uygulamaya hazır değiliz” şeklinde görüş bildirdiği ve EPDK’dan ek süre talep ettiği öğrenildi.

TÜPRAŞ SÜRE İSTEDİ

EPDK’nın hazırladığı “Motorin Türlerine Yağ Asidi Metil Esteri (YAME/Biyodizel) Harmanlanması Hakkında Tebliğ Taslağı” ilgili taraflar ve kamuoyunun görüşüne sunuldu. Taslak, piyasaya arz edilen motorine yüzde 0.1 oranında bitkisel atık yağlardan elde edilen biyodizelin harmanlanmasını zorunlu kılan hükümler içeriyor. Edinilen bilgilere göre, akaryakıt sektörü EPDK’ya, 1 Ocak 2016’da devreye girmesi öngörülen düzenlemeye hazır olmadığı şeklinde görüş bildirdi. Tüpraş’ın EPDK’ya ilettiği görüşte, bitkisel yağlar ve atıklardan elde edilen biyodizelin boru çeperlerinde kalıntı oluşturduğu ve ondan sonra geçen jet yakıtı veya benzini bozabildiği, bu nedenle biyodizelin farklı bir tankta harmanlanması gerektiğini söyleyerek, tankları ayırmak ve buna uygun işlemleri gerçekleştirebilmek için 2017’ye kadar süre talep ettiği öğrenildi.

EKONOMİYE KAZANDIRILMALI

Bir EPDK yetkilisi, tebliğin henüz taslak halinde olduğuna işaret ederek, “Biyodizelin normal dizel içerisinde binde bir buçuk veya ikiye kadar katılmasına zorunluluk getiriyoruz. Zorunluluk olunca herkesin katması gerekecek. Tüpraş da, diğer dağıtım şirketleri de ‘hazır değiliz’ diyorlar. Tebliği hazırlarken, altı ay gibi bir süreç planlamıştık. 1 ay içerisinde tebliği yayınlayacak aşamaya geliriz. Hem Tüpraş’ın, hem dağıtım şirketlerinin hazır olması gerekiyor” şeklinde konuşuyor. Aynı yetkili, 23 firmanın biyodizel üretimi yapmasına karşın, atık yağları toplayarak üretim yapan yalnızca 2 firma olduğuna işaret ederek, sektörün bu alanda rekabetin henüz oluşmamış olmasından rahatsız olduğunu dile getiriyor.

Bu iki firmanın da aynı kişiye ait olduğunu ekleyen EPDK yetkilisi, “Acaba zorunluluk geldiğinde, bunu fiyat yükseltme unsuru olarak kullanır mı noktasında soru işaretleri var. Bu konuları yakın zamanda çözmeye çalışacağız” diyor. Kamuoyunda yakıtların atıktan elde edilmesiyle alakalı olumsuz bir algı olduğunu da vurgulayan yetkili, “Niye normal dizel varken, atıktan elde edilmiş dizeli aracıma koyayım’ şeklinde bir önyargı var. Dağıtım şirketleri normal şartlarda almıyor. O zaman da bu atıkları yasadışı şekilde elden çıkarılması durumu ortaya çıkıyor. Ya denize, ya toprağa dökülecek ve ekonomiye kazandırılmamış olacak. Atık yağların çevreye zarar vermeden ekonomiye kazandırılması lazım” diyor.

'PİYASA YOK ENDİŞESİ'

Akaryakıt sektörü temsilcileri, bitkisel atık yağdan üretilecek YAME’nin standartlara uygun olması gerektiğini vurgulayarak, “Buradaki sıkıntı gerek üretici, gerek laboratuvar açısından çok gelişmiş bir piyasa yok. Bunu üreten ve harmanlayacak firma ve akredite laboratuvarların daha rekabet ortamında hizmet veriyor olması lazım. Geçmişte biyodizel uygulamaları kaçak akaryakıt açısından sıkıntı yaratmış konular. Kayıt dışı ve hileli akaryakıt anlamında ciddi bir denetim uygulanması gerekiyor. Sistemi geliştirirken yasadışı ürüne izin vermeyecek, kontrol ve denetimle birlikte düşünmek lazım” diyor. YAME’li ürünün geçtiği boru hatlarının, daha sonra geçecek bazı ürünler açısından sıkıntı yarattığını dile getiren sektör temsilcisi, “Eğer boru hatlarından geçerse temizlenmesi gerekiyor. Yatırım ve işletme anlamında operasyonel değişiklikler gerektirecektir. Elbette ki bu tür atıklar sonuna kadar değerlendirilmeli. Ancak ülkemizde bu tür atıklar çok farklı hileli şekillerde piyasaya geri dönüyor” şeklinde konuşuyor.

ÇEVRE KİRLİLİĞİNİ AZALTMAK İÇİN

Bitkisel atık yağdan elde edilen YAME tebliğinin enerjide dışa bağımlılığın azaltılması, kaynak çeşitliliğinin arttırılması, bitkisel atık yağların etkin olarak geri kazanımının sağlanması, çevre kirliliğinin azaltılması ve Avrupa Birliği’nin yenilenebilir enerji politikalarına uyum sağlanması amacıyla hazırlandığı belirtiliyor. EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz da geçtiğimiz günlerde, Türkiye’de toplanan kullanılmış kızartmalık bitkisel yağlar ile kullanım süresi geçmiş bitkisel yağlardan elde edilen biyodizelin piyasaya arz edilecek motorine harmanlanması durumunda yüzde 2’ye kadar ÖTV muafiyeti bulunduğunu belirtmişti.

YAME biyodizel taslağına yönelik ise Yılmaz, “Taslakta özetle, bitkisel atık yağlardan elde edilmiş biyodizelin, piyasaya arz edilen motorine yüzde 0.1 oranında harmanlanmasının zorunlu kılınmasına ilişkin hükümler yer alıyor. Ancak yüzde 0.1’in üzerinde bir harmanlamayı da engellemiyor. Standartlara uygun olması koşulu ile yerli tarım ürünlerinden üretilen biyodizelin motorine yüzde 7’ye kadar harmanlanmasında bir sakınca yok. Yeter ki standartlara uygun olsun” demişti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.