Mehmet Mert

Mehmet Mert

Evetçi olan hayırcılar ve hayırcı olan evetçiler...

Evetçi olan hayırcılar ve hayırcı olan evetçiler...

 Biliyorum, pek anlaşılır bir cümle omadı; EVET'çi olan hayırcılar ve HAYIR'cı olan evetçiler.
Yazının tamamında ne demek istediğimi anlatmaya çalışacağım.
Bakın önümüze gelen anayasa değişikliğinde neyi oylayacağız.
Türkiye'nin önce Cumhuriyet kabulü, ardından çok partili sisteme geçişiyle devam eden yaklaşık 100 yıllık, parlementer sistemi de içerisine alan, başbakan ve cumhurbaşkanının ayrı ayrı görevlerinin tek kişiye devredilmesini kısaca oylayacağız.
Aslında diğer 18 madde ayrıntı.
Tamam şeytan ayrıntıda gizlidir ama işi şeytana bırakmamak lazım.
Hani dünün bir siyasi sıkışıklık göründüğünde; iş cumhurbaşkanından döner, iş anayasa mahkemesinden döner, iş yargıdan döner, iş şuradan döner, iş buradan döner düşüncesi birazcık rafa kalkıyor diyebiliriz.
*
Şayet bir kaç gün sonra gerçekleşecek referandumdan EVET kararı çıkarsa, Türkiye bundan böyle iki görüş olarak ayrışacak.
Küçük partilerin pek esamesi okunmayacak.
Sağa yakın en büyük parti ile sola yakın en büyük parti seçimlerde yarışacak.
Bu iki parti de kendisini sürükleyecek lider peşinde olacak.
Parti ne kadar başarılı olursa olsun liderin önemi daha bir fazla öne çıkacak.
Yerel seçimler de başka türlü şekillenecek.
Yerelde de iki parti arasında geçecek seçimler.
Kısaca ya siyah kazanacak ya beyaz.
Üçüncü bir seçenek olmayacak.
Kazanan partide kararlar liderin iki dudağı arasında olacak.
Liderin onaylamadığı ve benimsemediği kişilerin siyasi gelecekleri pek parlak olmayacak.
Düşünsenize dün TBMM'ye giriş barajı yüzde     10’ken.
Bugün çıta yüzde 50.
Zira yüzde 50'yi bulamayan, hatta geçemeyen partinin iktidar olma şansı sıfır.
Veya o parti liderinin yüzde 50'yi geçmesi şart.
*
Bir kaç gün sonra gerçekleşecek referandumdan HAYIR kararı çıktı.
O zaman ne olacak, mevcut sistem devam edecek.
Seçimlerden tek başına iktidar çıkmaması halinde koalisyon hükümetleri olabilecek.
Küçük partilerin de siyaset yapma şansları     çoğalacak.
Siyaset yapmak isteyenler mensubu bulundukları partide tek lidere bağlı olmayacaklar.
Başbakanın ve cumhurbaşkanının görevleri     ayrı olacak.
Birisinin yanlışını diğeri düzeltebilecek.
Anayasa mahkemeleri başta olmak üzere yargı organları daha sağlıklı işleyebilecek.
Tek kişinin baskılı rejim korkusu insanları     sarmayacak.
Türkiye iyisi ile kötüsü ile 100 yıldır buralara bu sistemle geldi, bundan böyle de en kötü ihtimal bu şekilde devam edecek.
Kısaca maacera peşinde koşulmayacak.
Sonu belli olmayan yola düşülmeyecek.
Riske girilmeyecek.
*
İşte böyle.
Türkiye halkı bu ikilem arasında sandığa gidecek.
Şimdi gelelim; EVET'çi olan Hayırcılar ve HAYIR'cı olan Evetçiler cümlemizde ne demek         istediğimize.
Bakın referandumda EVET oyu vermeyi düşünen ama riske girmekten de korkan bir kesim var.
Bunlar bir.
Referandumda EVET oyu vermeyi düşünen ama HAYIR'cılara da hak veren bir kesim var.
Bunlar iki.
Referandumda EVET oyu vermeyi düşünen ama AK Parti'den de Cumhurbaşkanı Edoğan'dan da memnun olmayan bir kesim var.
Bunlar üç.
Referandumda EVET oyu vermeyi düşünen ama mevcut sistemin devam etmesini isteyen bir         kesim de var.
Bunlar dört.
İşte bu kesimler; EVET'çi olan Hayırcılar kesimi...
*
Bakın referandumda HAYIR oyu vermeyi düşünen ama gündeme gelen 18 madde içerisinde hayata geçilmesini doğru bulan bir kesim de var.
Bunlar bir.
Referandumda HAYIR oyu vermeyi düşünen ama EVET'çilerin bazı düşüncelerine de hak veren bir kesim var.
Bunlar iki.
Referandumda HAYIR oyu vermeyi düşünen ama mevcut sistemin de değişmesi gerektiğine inanan bir kesim var.
Bunlar üç.
Referandumda HAYIR oyu vermeyi düşünen ama şayet evet çıkmaz ise başta ekonomi olmak üzere bir çok sektörün rayına oturamayacağını, bu olumsuzluklardan tüm ülke halkının etkileneceğini düşünen bir kesim de var.
Bunlar dört.
İşte bu kesimler de; HAYIR'cı olan Evetçiler...
*
Kısaca kafası karışık olan çok seçmen var.
İnanıyorum ki bırakın sandığa gitmeye bir kaç gün kala karar vermemeyi, çoğu adam biliyorum, sandık başında çok düşünecektir.
Evet mi tercih edeyim hayır mı?
Hele hele daha önceki seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren kesimden çoğu seçmenin çok zor karar vereceklerini düşünüyorum.
Aslında; EVET'çi olan Hayırcılar ve HAYIR'cı olan Evetçiler içimizde ne kadar fazla ise, referandumun sonucu ne çıkarsa çıksın Türkiye'yi fazla bir riskin beklemediğine de o kadar işaret olabilir.
Gelin biz bunlara GRİ'ler adını verelim.
Ve diyelim ki; bizleri siyah ve beyaz diye ayıranlar, sizleri içimizdeki GRİLER'e havale ediyoruz....
Onlar ne derse o olsun...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Mert Arşivi