Gönül  Doğan

Gönül Doğan

GÖNÜLDEN TÜRKÜLER

GÖNÜLDEN TÜRKÜLER

Türkü: Halk şiirinde, hece ölçüsüyle yazılan, genellikle kavuştakla, bireyin ya da toplumun acılarını, sevinçlerini vb. dile getiren, kendine özgü bir ezgiyle söylenen bir koşuk biçimi, türü.

Büyük Usta Neşet Ertaş Hocamız bir röportajında: "Nerde bir türkü söyleyen görürsen korkma yanına otur. Çünkü; kötü insanların türküleri yoktur." ...

Türküler yüreğimizin dili, başımızın sevda yelidir. Anadır, kardeştir, gönüldür, özlemdir, gurbete gidip dönmeyen oğul, hasret çeken sevgilidir, Anadolu’dur türküler.

Türkülerin, ama gerçek anlamda soylu türkülerin kendisi, başlı başına bir öğretmendir.               İnsanı eğitir, geliştirir, insanı daha erdemli kılar, daha akılcı davranmaya yönlendirir.

Türkü, kendine özgü çeşitli ezgilerle söylenen, Anonim Halk Edebiyatı nazım biçimi ve türüdür. Halk Edebiyatı nazım türleri, Anonim Halk şiirleri ve âşık şiirleri olarak temelde ikiye ayrılmaktadır. Anonim halk şiirlerinin sahibi bilinmemektedir. Türküler Anonim Halk şiiri kategorisinde ele alınabildiği gibi âşık şiirleri kategorisinde de değerlendirilebilmektedir. Bundan dolayı türküler Halk Edebiyatının en zengin alanlarından biridir. Anadolu’da “Aşk ağlatır, dert söyletir.” diye bilinen atasözünün de işaret ettiği gibi halkın göç gurbet, savaş, yoksulluk, çaresizlik ve gariplik gibi toplumu derinden etkileyen incinme olaylarını yansıttığı kadar; insanların aşk, özlem, ölüm korkusu gibi bireysel duygularını da açığa vuran türküler. Anadolu’nun bağrından çıkan halk sanatçıları tarafından manzum bir tarzda saz eşliğinde terennüm edilmiştir. Âşık Veysel’in aşağıdaki dizeleri de bu durumu ifade etmektedir:

Bayramlarda, düğünlerde,

Toplantıda, yığınlarda,

Sıkılınca, dar günlerde

Türk’üz, Türkü çağırırız.

Bir damla aşk iksiridir kırık kadehlerde yudumladığımız, bir damla Su’dur hayatımızda türküler. Yüreğimizde ateşlerle dağlanan volkanlar kadar dağlayıcı, özlemler kadar sıcak ve yakıcıdır. Aynı zamanda da bahar yelleri gibi serin ve dağ başında bir pınar kadar ferahlatıcıdır türkülerimiz..

Bakın Bedri Rahmi Eyüpoğlu’nun dizelerine…

“Ah bu türküler

Türkülerimiz

Ana südü" gibi candan

Ana südü" gibi temiz

Türkülerde tüter dağ dağ, yayla yayla

Köyümüz, köylümüz, memleketimiz”

Türkülerimizde, sevginin en temizi, fedakârlığın en yücesi halk diliyle o kadar güzel ifade edilmiştir ki insana “bu kadar da olamaz artık” dedirttirir:

Ben seni seviyom can ile candan

İnsan kemlik bulmaz sevdiği yardan

Canım esirgemem vallahi senden

Götür sat pazarda kulum var deyi   (Karacaoğlan)

  Ahlak, Türk insanının olduğu gibi, türkülerin de temel taşıdır.

Başımda altın tacım / Hem susuzum hem açım

Yârimi bana verin / Gerisi anam bacım  (Anonim)

  Alçak gönüllülük, türkülerde çok önerilen hasletlerimizdendir.   

Gel ha gönül havalanma / Engin ol gönül engin ol

Dünya malına güvenme / Engin ol gönül engin ol (Teslim Abdal)

Çok yaygın bir söylem olmasına karşın her türkünün bir hikâyesi yoktur. Mani katarlarından oluşan atma türkülerin, dini-tasavvufî konuları işleyen deyiş, nefes, hikmet, ilahi vb.nin hikâyeleri olmaz. Türkülerin büyük bir kısmı olayları değil, duygu, düşünce ve sezgileri dile getirir. Ancak olay türkülerinin hikâyeleri olur.

Bir türküde yer alan bir şiir bölüğü, aynı yörenin ezgisi farklı bir başka türküsünde de yer alabilir.

Evleri görünüyor nananay nananay

Gönüldür yeriniyor vay beni (Elâzığ / Hafız Osman Öge)

Evleri görünüyor bağ altına bağ altına

Gönüldür yeriniyor Yâr ağlarım... (Elâzığ / Enver Demirbağ )

Köy düğünlerinde söylenen Ordu Mesudiye Yöresine ait Deyişler

Selemene giden kişi,

Sırtındadır düven dişi,

Yok mu? Karının oynaşı,

Gördün mü? Kör gözlü, gördün mü?

Gemilerde olur yelken,

Horozdan kaçıyor derken,

Yok mu? Karının oynaşı,

Gördün mü? Kör gözlü, gördün mü?

Gerçek halk müziği sanatçısına gelince: Engin ruhunu kendine özgü zekâsıyla birleştirerek geçmişin musiki anlayış ve zevkine sadık kalmakla birlikte günün ihtiyaç ve zevklerini de anlamak ve onu göz önünde tutarak eskiye yeniyi katmasını bilmiş ve bunu başararak içinde yaşadığımız musiki âleminin bir kutbu haline tam manasıyla erişmiş olandır. Onun, her gün yeni bir cephesine yeni bir meziyetine şahit oluruz. Gerisi yalandır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gönül Doğan Arşivi