Aksoy, Hacı Bektaş Veli’yi anlattı

Aksoy, Hacı Bektaş Veli’yi anlattı
Nevşehir'de düzenlenen 50'nci Ulusal, 24'üncü Hacı Bektaş-ı Veli Anma ve Sanat Etkinliklerine Silivri Alevi Kültür Derneği Yönetim’de katıldı.
 HERKESE EŞİT YURTLAŞTIK HAKKI TANINDIĞINDA, BU ÜLKEDE SORUN KALMAZ

 

Hacı Bektaş-ı Veli Anma ve Sanat Etkinliklerine Katılan Silivri Alevi Kültür Derneği Başkanı Coşkun Aksoy, dün bir basın toplantısı düzenleyerek, Anma programında yaşananlarla ilgili ve Başbakan Yardımcısı Bakan Bekir Bozdoğ’a yapılan saldırıya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Anma programında Çadır kent kurulmadığı için 50 bin kişinin mağdur olduğunun ifade eden Aksoy, Bakan Bozdoğan’a yapılan protestonun ve saldırının Alevileri üzdüğünü söyledi. 

 

Herkese eşit Yurttaşlık hakkı tanındığında, bu ülkede Alevilerin, Sunilerin, Türklerin, Kürtlerin sorunları kalmaz diyen Aksoy, AK Parti Hükümetini’ni ayrımcılık yapmakla suçladı ve, Konya’da Mevlana anma programları için ayrılan ödenek kadar bir bütçe Hacı Bektaş Veli anma programına aktarılsa yeter” dedi.  Sanat etkinlikleri

Aksoy Hacı Bektaş Veli’yi anlattı

Toplantıda Hacı Bektaş Veli’nin özgeçmişiyle ilgili bilgi veren Silivri Alevi Kültür Dernekleri Başkanı Coşkun Aksoy, şu bilgileri verdi;

XIII. yy.da yetişmiş ünlü bir düşünür ve gönül adamıdır.
Horasan'ın Nişabur kentinde 1248 yılında doğmuştur. Akılcılığa ve bilime inanan Hacı Bektaş Veli dürüst kişiliğe sahiptir. İlk eğitim ve öğrenimini Türkistan Piri Hoca Ahmet Yesevi kültür ocağından alarak, çok sayıda bilim adamının yetiştiği Horasan'da engin bir bilgi birikimine ve geniş bir dünya görüşüne sahip olmuştur.  Hacı Bektaş Veli Kırşehir yöresindeki Suluca Karahöyük'e (Hacımköy) yerlemiş, Orta Anadolu'yu dolaştıktan sonra Anadolu kültürünü, Anadolu insanının gelenek ve göreneklerini özümseyerek yeni bir bilim ve öğreti merkezi kurmuştur. Burada çok sayıda öğrenci de yetiştiren ve yeniçeri ocağının da piri olarak bilinen Hacı Bektaş Veli Anadolu birliğinin sağlanmasına yardımcı olmuştur.

Hacı Bektaş Veli, Türk dili ve kültürünün yabancı etkilerden ve her türlü yozlaşmalardan korunması çabalarını ömrü boyunca sürdürmüştür. Ortaya koymuş olduğu birleştirici ve yükseltici öğreti her türlü bağnazlıktan uzak, çağa uyan ilkeler haline gelmiştir. Hacı Bektaş Veli ibadet ve günlük yaşamda kadını erkeğin yanına almıştır. Güzel sanatlara sevecenlikle bakmış, Dergah'ta öğretisini yaşama geçirmiştir.1337 yıllarında bu hayata gözlerini yummuştur.

 

“Bakana yapılan saldırı bireysel olsa da Alevileri üzdü”

Halk son aylarda Alevi, Bektaşiler üzerinde yapılan olumsuz alaycı tavırlara bir tepki verdi diyen Aksoy; “ Taksim gezi parkı olaylarında verdiği tepkiyi, bu kez Serçeşme’ye akın, akın gelerek koydu. Hem de büyük inanç ile.16 ağustos sabahında açılışta, hükümetin bakanına verilen tepki onun bir yansıması idi. Ama bakana yapılan saldırı, Alevilere yakışmıyordu. Bu anlamda, hele bir konuğa yapılan saldırı üzücü bir olay olarak kamuoyuna yansıdı. Hala mesajı alamayan hükümet bu işin altında da muhalefeti suçladı.Göreve geldiği günden bu yana, Alevi Bektaşi örgütleri ile bir türlü, yıldızları barışamayan belediye başkanı, bu yıl Cem Vakfı ile işbirliğine gittiği, bazı etkinlikleri birlikte yapma gibi olumlu adımlar attığı görüldü. Sayın Belediye Başkanı göreve gelinceye kadar, her yıl en geç mayıs ayında bir araya gelinir. Program taslağı hazırlanır, görev bölümü yapılır. Etkinlikler yapılırdı. İşte nasıl olduysa, oldu; göreve gelir gelmez, Alevi örgütlerini bir kenara itti. Bu kez katkıyı hükümetten bekledi. Onlarda katkılarını yaptılar ama temsilcilerini gönderdiler. Birkaç yıldır Alevilerin bakanlara ıslıklı, yuhalama tepkilerini gördük. Ama bakana yapılan bireysel saldırı da olsa, bizleri üzdü” dedi.  

“Anma programında yaşananlar bu ülkeyi yönetenlerin ayıbıdır”

 Nevşehir'de düzenlenen 50'nci Ulusal, 24'üncü Hacı Bektaş-ı Veli Anma ve Sanat Etkinliklerinde yaşanan olumsuzluklara da değinen Aksoy;Dileriz önümüzdeki dönem aklıselim bir yerel yönetim gelir, 51. yılında dört dörtlük bir etkinlikler yapılır. Bu katılım Serçeşme’ye olan bağlılığımızdan ileri gelmekte. Zaman, zaman alternatif etkinlik gibi görünse de, etkinliği zarar vermeden, şenliklilerin dışında cemler düzenlendi. Birlik cemlerine önemli katılımlar oldu. Cemlerde olmazsa, olmaz samahlarını döndüler. Sazan darlar, nefesleri çalındı ve söylendi.Başta kültür merkezinde olmak üzere, konferanslar, paneller düzenlendi. Sergiler açıldı. Tören alanında yapılan konserlere rağmen; akşamları cem yapılan yerlere akın, akın gittiler. Niyazlarını ettiler. İnançlarını yerine getirdiler. Başta Pir Hacıbektaş’ın türbesi olmak üzere, Beştaşlar, Çilehane, Dedebağ, Kadıncık Ana gibi kutsal yerleri, akın, akın ziyaret edip, niyazlarını ettiler. Dileklerini tuttular. Deliktaş tan geçtiler. Zaman, zaman sıra oldular. Ama bütün bunların yanında dergahı ziyaret etmek isteyen binlerce can sırada iken, bir grup türbanlı, kara çarşaflı kadın, biz camide namaz kılacağız diye kapıya dayandılar. Yıllardır, Serçeşme’nin her yanında girişler paralı iken, kimse camiye girenden para almadı. Bunlar da neyi kanıtlamak istediler bilemiyorum. Ama tepki gösteren alevi bayanları görevliler tartakladılar. 1826 dan sonra, Serçeşme’ye atanan Nakşibendi şeyhi, ilk işi buraya bir cami yaptırmak oldu. Şimdi eğer inançlara saygılı bir yönetim, diyanet işleri hemen bir karar alıp, camiyi boşaltmaları, bu külliyeyi Alevilere teslim etmelidirler. Birkaç yıl önce dergâh içinde bir Tv. Çekimi için bakanlıktan izin alınarak yapıldı. Bu ülkeyi yönetenlerin ayıbıdır” dedi.

 

“Daha önce kurulan Çadır Kent’in yeri TOKİ’ye verilmiş”

Eşit yurttaşlık hakkı tanındığında; Madımak Müze Olur, Cem Evleri ibadet yeri olur. Serçeşme Alevilerin inanç yeri olur. Ülkede Alevilerin, Sunilerin, Türklerin, Kürtlerin sorunları kalmaz. Bu sorunlar ortada durdukça, bahane edilecek çok sorun çıkar. Binler, yüz binler akın, akın geldiler. Dışarıda, bahçelerde çadır kurdular, zor koşullar altında ziyaretlerini yaptılar. İnançlarını yerine getirdiler. 3-4 günlük dönemde konutlar yapılamaz ama, bu insanların kalabileceği alt yapıları olan çadır kentler yapabiliriz. Suriye’de Esad yönetimini yıkmak için Çadır kentler buraya kurulamaz mı? Daha önce Cumhurbaşkanlarımızdan Sayın Demirel’in emri ile kurulan çadırken TOKİ’ye verilmiş. Anfi Tiyatro, kapalı spor salonu ihtiyaca cevap veremez olmuş. Yapılan tüm yatırımlar 1990 yıllardaki SHP (CHP), DYP koalisyon hükümetleri döneminde yapılmış. Son on yılda yapılan bir şey yok. Ben herkesten daha çok aleviyim diyen kişilere seslenmek zor değil aslında  Fazla bir şey istemiyoruz. Konya’da Mevlana anma programları için ayrılan ödenek kadar bir bütçeyi buraya aktarılsa yeter. Serçeşme’ye giden bütün Canların ziyaretlerini Hak Kabul ede. Ne diledilerse yerine gele.

 

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.