Bir eylemcinin gözünden Gezi Parkı gerçeği

Bir eylemcinin gözünden Gezi Parkı gerçeği
Eylemlere baştan beri katılan Can isimli bir eylemci, son günlerde yaşadıklarını kaleme alarak internette paylaştı.
 
Gezi Parkı protestosu ile başlayan ve daha sonra sokak çatışmalarına kadar giden eylemlere katılan Can isimli gösterici, Gezi Parkı gerçeği adıyla bir tepki mektubu paylaştı.

Gösterici mektubunda, masum bir eylem olarak başlayan gösterilerin işgale dönüştüğüne vurgu yaparak Öcalan posterlerinin asılmasına da tepki gösterdi. Can isimli gösterici ayrıca parkın her yanını saran siyasi yapılanları da eleştirerek "Dostum hani siyasi değildik?" diye sordu.


İşte Can adlı eylemcinin Gezi Parkı mektubu:

EYLEM DÜŞÜŞ SÜRECİNE GİRDİ
Bir kere parka dair yanılgıları anlatayım dilim döndüğünce. Parkta yaptığımız şeyin adı "Eylem" değil artık. Orada olan şeyin adı "İşgal" olmuş durumda. 10. gün bitti. 10 koca gün. Ve biz bir şey yapamadık. Bir şey kazanmayı bırak; doğru dürüst bir şey bile isteyemedik. Bakın, çok önemli bu nokta, bizim isteklerimiz bile belli değil daha. Ve maalesef eylem düşüş sürecine girdi artık

"DOSTUM HANİ SİYASİ DEĞİLDİK"
Biz o parkı işgal etmek için mi geldik yoksa parkı halka kazandırmak için mi? Her yere çadırlar kuruldu, her yere. Parkta oturacak yer kalmadı, yürünmüyor. Parkta meydan bile kalmadı doğru düzgün. Direnişçi çadırlarını hadi bir nebze anlarım ama nerede bir siyasi parti var, bir dernek var, bir örgüt var; çadır kurdu parka. Işıklandırdılar çadırları. Her yerdeler. Sodep, Ödp, Tkp, Edp, Dsip ... niceleri daha. Dostum hani siyasi değildik? Parkı işgal ettiniz bildiri dağıtımı yaptığınız çadırlarınızla, oturacak yer kalmadı. Ben senin bildirini almak için mi geliyorum oraya? Senin propagandalarını dinlemek için mi geliyorum? Üstüne basa basa "Sol" dedim, açıklayayım. Hani "Her kesimden herkes orada." var ya, heh işte, o artık değişti. Her kesimden herkes oradaydı. Artık değiller"

ÖCALAN POSTERİNE TEPKİ
Bir kere yedim Bdp'li dayağı, tekrar yemek gerekirse yine yerim, dert değil. Gezi'de görüştüğümüz arkadaşlar gördüler zaten ne halde olduğumu, dayak arsızı oldum, yine yerim. Ama işe yaramıyor. 2 - 3 saat uğraşıyoruz bir Öcalan posteri indirtmek için. Müzakere ediyoruz, konuşuyoruz, tartışıyoruz, kavga ediyoruz ... iniyor poster, en az 2 saatlik uğraş sonucu. 10 dakika sonra tekrar kalkıyor? Ne yapalım biz? Yok mu yapacak bir şey? Var. Oraya geldiklerine pişman edebiliriz onları, o şerefsizin posterlerini bu arkadaşların görünmeyen yerlerine koyup gönderebilecek kişiler var parkta. Ama o zaman da zaten hazırda bekleyen medya 'Eylemciler birbirine girdi' diyecek. Demeyecek mi?

SICAK BİRA İÇİYORLAR
Bunca yıllık alkolik adamım ki aslında değilmişim bak 10 gündür ağzıma sürmedim; lan arkadaş sıcak bira içeceğime bamya suyu içerim ben. Hayatımda hiç bamya suyu içmediğimi ve bamyayı masada dahi görmeye dayanamadığımı da belirteyim. Öyle lanet, öyle iğrenç bir şey sıcak bira. Hele ki o sıcakta. Dertleri o biradan zevk falan almak değil yani. Kafayı bulup ona buna yavşamak. Etraftaki insanlara bak biz içiyoruzu göstermek. İnsan başka türlü sıcak bira içmez çünkü. Güzel güzel konuştu bu sabah bir abi, 6 gibi. Başka bir grupla alkol hakkında konuşurken bizim yanımızdan bir kadın atladı. Bizim Tayyip'den ne farkımız kalırmış yasak dersek, o birasını içip Şerefine Tayyip demeye gelmiş oraya. Hemen arkamda sabaha kadar içip içip, 4 gibi sızıp, 6 gibi uyanınca "Bira var mı?" diye sorup o saatte yeni birasına da başladığını belirteyim bu ablanın. Adam da o kadar naif anlatıyor ki derdini özür dileye dileye. Ama abla sarhoş. Ki dediğim gibi adam taa karşıyla konuşuyordu, lafa atladı bu. Sarhoş ama, laf anlamıyor. Yasaklayamazsınız diyor. Artık en sonunda "Biz yasak demiyoruz, öneri sunuyoruz. Ne kazandık ki kutluyoruz?" dedim ve abla utandı, elinden bira şişesini bırakıp usuuuulca kafasını önüne nah eğdi. Cak cak konuşmaya devam etti yine. Umursamadık artık, ne yapalım. Ne yapalım yani? Sen söyle cidden, biz ne yapacağımızı bilemiyoruz, sen söyle onu yapalım.

"YAVRUM SEN KİMSİN ANAYASA YAZACAK?"
'Anayasanın Gezi Parkı'nın temsilcileri ile yeniden yazılması' diye madde gördüm be istekler arasında. Böyle bir örgüt bastırmış afişe, asmış oraya. Ruh hastalarına bak, anayasa yazılacakmış Gezi temsilcileri ile beraber. Yavrum sen kimsin? Gezi temsilcileri kim? Yahu orada yaşıyorum ben, benim neden haberim yok? Temsilcimiz mi var bizim? Bizim ne istediğimiz bile belli değil yahu'

PARK DÜŞÜYOR
Park düşüyor. Park işi sadece lay laya vurdu. Gece 2'den sonra zor yürüyor insanlar alkolden. Hiçbir şey kazanmadığımız halde kazandık havalarına girdik.

İşin kötüsü kazandık havasından bile sıkıldık artık. O bile bitiyor. Gezi düşüyor. Gezi bir tane bile olası bir istek belirtmeden dağılmak üzere.

BİZE RAHAT BATTI
Başka da bir şey yok aslına bakarsak. Yardımlaşma yine var, azalma yok. Saygı yine var, taciz yok, hırsızlık yok. Fakat yukarıda yazdıklarım gerçek. Beni azıcık bilirsiniz, laf saklayan adam değilim ben, ne görüyorsam, ne düşünüyorsam onları yazdım. Konuştuğum insanların çoğu da katılıyor düşündüklerime.

Polis lazım bize. Rahat bize battı. Gezi bok oluyor, 2 - 3 gün önceden haber vereyim.

Öyle şeyler yazdım ki; sanılmasın vazgeçtim Gezi'den. Evet, aklım Ankara'da. Orada var mücadele, burası gibi panayır yok. Fakat başladığım işi yarım bırakmam artık, Gezi'den dönmem. Sadece bugün miting var diye yokum, kızıyorum partizanlık olunca fakat gece yine oradayım. Yarın gece. Sonraki gece.

BURAYI KURTARIN BİZDEN
Gezi'ye ilk giren değilim, direnişe ilk katılan değilim o parkta fakat söz veriyorum, son çıkanlardan olacağım. Ama acilen bir lider seçip, sadece Gezi için siyasi çizgisi olmayan bir lider seçip; mantıklı, devletin kabul edeceği istekler sunmazsak kaybetmek üzereyiz.

Moral bozmak isteyeceğim en son şey. Fakat yalan yere ümitlendirmek daha kötü moral bozmaktan. Acı gerçekler iyidir tatlı yalanlardan.  Evden çıkın, gelin, burayı kurtarın bizden. Biz beceremedik, beceremiyoruz.

Orada bir çok insanla tanıştım beni sadece John olarak bilen. Onlara söyledim adımı elbet tanışırken, bu yazı da gerçek adımla bitsin madem. Gezi'den sevgiler.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.