Vali size bir telefon uzaklıkta!

Vali size bir telefon uzaklıkta!
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, olaylarla ilgili soruları yanıtladı ve şikayetler için de cep telefonu numarasını verdi: 0532 307 86 87Vali Mutlu, “Gezi Parkı’ndaki gençler beni arayabilirler, görüşmeye hazırım” dedi.
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, NTV canlı yayınında kendisine yöneltilen sorulara şu şekilde yanıt verdi:

 Gezi Parkı olaylarında bir yanlışınız var mıydı?
Özeleştirimiz hatasız kul olmaz. Dolayısıyla her işte daha iyisi yapılabilir mi diye kendinize sorarsanız hangi mevkide olursanız olun. Bir baba olarak sorarsınız çocuklarımı iyi yetiştirdim mi? Her günümüzü eleştiriyoruz. Son günlerde yaşamış olduğumuz tabloya bakınca özeleştiri yapmamak mümkün değil. Doğru olan eksik olan yanlış olan her şeyi görüyorsunuz. Kendi payınıza başkasının payına kim nerede hangi miktarda yanlışlar içinde oldu baktığınız vakit böyle bir tabloyu elbette yapıyorsunuz. Ama burada kendi şahsıma düşen kısmı ile bir özeleştiri yapmam gerekiyor ve bende yapıyorum onu ilerleyen zamanlarda konuşuruz.

Hülya Avşar sanki 24 saat içinde bir müdahale yapılacak izlenimi edindim demişti.
Ben sayın başbakanımızla nasıl bir görüşme yaptığını ve böyle bir izlenimi nasıl aldığını bilemiyorum. Bize bir irade veya iletilmiş bir şey yok. Bizimde böyle bir planlamamız şu anda yok. Ancak müdahaleyi gerektirecek sıkıntılı bir pozisyonda var. Sayın başbakanımızın böyle bir şeyi hissettim gibi Hülya hanımın ağzından yapılan açıklama toplumda ne şekilde algılanır bilemiyorum. Dolayısıyla bu hanımefendinin kendi i.ç değerlendirmesi olabilir. Yönetim adına böyle bir şey geliyor diye kimsenin düşünmemesi gerekir en doğru bilgi bizdedir. Böyle bir müdahalenin şu an için söz konusu olmadığını belirteyim. Ama ileriye dönük hiçbir zaman müdahale edilmeyeceği anlamına gelmiyor bu. Böyle bir şeyi yaparsak o müdahalenin nasıl yapılacağını zaten bir şekilde de biz paylaşırız. Hiç kimsenin haberi olmadan gideriz gereğini yaparız gibi kimsenin kaygılanmasına gerek yok. Biz kamuoyunu bilgilendirerek paylaşımı konusunda bir takım çalışmalarımız olacaktır. Hiç kimse sabahın köründe emniyet gene gelip bizi çadırlarımızdan atacak gibi bir beklenti içinde olmasına gerek yok. Hanımefendi de ben böyle hissettim dedi zaten.

 Gezi Parkı çok geniş bir alan değil grupları müdahale olursa eğer nasıl ayrıştırmayı düşünüyorsunuz?
Bizim birinci hedefimiz müdahale kesinlikle değil. Biz geçen bayrakları toplamaya gittiğimizi açıkça ilan ettik çalışmamızın boyutları budur flamaları indireceğiz ve Taksim alanında da bu çirkin görüntüyü kaldıracağız dedik. Taksim meydanının işgal görüntüsünü kaldıracağız dedik. Yoksa Gezi parkına ve taksim alanına yönelik bir müdahalemiz olmadığını da ifade ettik. O akşam marjinal grupların radikal grupların güvenlik güçlerimizle uzun süredir yapmış oldukları çatışmanın sonucunda akşam saatlerinde de bu gücümüzü devlet her zaman güçlüdür net olarak gösterdik ve bunu da bitirdik. Biz o akşam isteseydik gezi parkı 200 metre ilerimiz gider o çocuklara da hadi toparlanalım bu akşam evinizde yatmaya gidiyorsunuz diyebilirdik. Tek bir polis memuru oraya girmiş değildir. Girseydi Twitter’dan herkes paylaşırdı. Ama atılan gaz fişekleri vesaire elbette çatışma ortamının bir takım emareleri oraya ulaşabilir bize müdahale ediliyor diye anlaşılabilir. Orada radikal gruplar atılan gaz fişeklerini alıp gençlerin bulunduğu yerlerin içine atılmıştır. Arkalarında güçlü bir halk desteği bulabilmek için yaptıkları provokasyondur. Asla gezi parkına girilmemiştir ama isteseydik girerdik. Ama girmeyeceğiz diye söz verdik ve gereğini yaptık. Gezi parkına girmek istersek şu anda da gireriz bunun için gerekli olan her türlü şart mevcuttur. Çünkü içlerinde bu gençlerin marjinal grup üyesi onların çadırlarına varıncaya kadar orada bir tablo var. Dolayısıyla boradaki gençlerimiz şu anda bir risk altındadır bu gruplar her an bu çocukları kullanmak onların saf temiz niyetleri üzerinden hareketle bir provokasyon yapabilirler. Bunun maliyeti güvenlik açısından çok ağır olabilir. Çadırları yakarlar ilk günkü olaylarda da bunlar olmuştur kendi yaktıkları çadırları daha sonra belediyenin personelleri de oradaki bir takım çadırları yakıldı ama ilk yakılması hadisesi yine bu grupların işidir. Gençlere diyoruz ki anlaşıldı bu konuyu halkın iradesine sunacağız dolayısıyla siz de bu konuda kendinizi başarılı görebilirsiniz. Sizin verdiğiniz mesajı bende bu şekilde aldım bunu getireceğim halkın iradesine sizde halkın içindesiniz sunacağız diyor sayın başbakanımız. Bu çocukların bireysel tavırlarını bloke eden ve onları kımıldatmaz hale getirecek olan marjinal yapılara karşı dikkatli olmaları tahrikleri de dikkatle izlemeleri gerekli.

 Gezi Parkı'na girildi mi sorusuna ise "Kesinlikle girilmedi. Bazı gaz bombaları düşmüş olabilir, kokusu ulaşabilir çünkü çatışma ortamıydı. Girseydi zaten fotoğrafları herkes Twitter'dan paylaşırdı zaten. Radikal gruplar bombaları atıp park içine de attı. ama isteseydik girerdik. Şu an bile. Girersek eğer provokasyonlar olabilir. Önce kendileri yaktı sonra da bazı belediye çalışanları yaktı. Buna benzer provokasyonlar olabilir" yanıtını verdi.

 Vali Mutlu, oradaki gençlerin bazı marjinal grupların tahriklerine kapılmamaları uyarısında da bulundu.

 Bu olaylar nasıl bu hale geldi diye sorulduğunda 30’u gecesiydi polis çok ağır müdahale etmişti gaz bombaları çok yoğun kullanılmıştı sert müdahale görüntüleri yansıdı. O gün o müdahale emrini kim verdi sorusu herkesin aklındaki?

 Bu tür operasyonlarda ilde yönetim evet burayı bu gece boşaltacağız karar verdik mi polis uygular. Böyle bir şeyin kararı yöneticileri de bellidir. Orada gezi parkında ağaçları önde tutmak suretiyle oluşturulmuş bir grup var ama bu grubun içinde amacı kesinlikle çevre ile ilgili mesele olmayan ve bunu kullanarak sıkıntılı bir tablo yaratmaya çalışan ve gezi parkını da kendi amaçları için kullanan marjinal gruplar var dolayısıyla bunlara müdahale edilmesi gerekir. Bu İstanbul’da her gün yapılan müdahalelerin bir parçasıdır. Sertlik konusunda bunu zaten devletimizin teftiş birimleri inceliyor. Sert miydi doğru mu yanlış mı oldu ne ders çıkarılması gerekir hepsi incelenecek. Dolayısıyla benim söyleyebileceğim çok fazla bir şey yok. Ama devletin güvenlik gücü hiçbir zaman aşırı güç kullanmak suretiyle halkına eziyet etmek istemez. Emniyetinde bu güvenlik algısının bozulması ve şiddet yanlısı bir devlet gücü gibi gösterilmesi yapmış olduğu görevlerde elini kolunu bağlamaya yönelik bir psikolojik harekattır. Bunu da marjinal gruplar özellikle medya ve sosyal medya üzerinden sürekli işliyorlar. Kişisel bir takım yanlış görüntüler vardır kişilere sıkılmış olan göz göre göre yapılmış olan bir takım bireysel hatalar vardır. Bunlarla ilgili zaten gerekli işlemler yapılacak. Ama bunun ötesinde genel olarak şöyle davranıldı bu bir algı. Metro istasyonlarına varıncaya karda gaz bombası atıldı deniyor ama bunları alıp istasyonun içine atanların radikal grup üyeleri olduğu ortada. Belinde silah elinde telsiz molotof atan şahısların polis provokatörü olduğuna dair sosyal medyada ve medyada da bir takım bilgiler dolaştı. Ben bir saat içinde şahıs yakalandı ve bunun SDP’li olduğuna dair bilgileri verdim. Dolayısıyla polisin yapmış olduğu işlerde yıpratılmasına yönelikte bir psikolojik algı yaratma hareketi marjinal grupların yapmış olduğu bir çalışmadır.

 Büyük bir kalabalık vardı daha farklı müdahale edilemez miydi?
Bu çatışmanın olduğu ortamı hep birlikte izledik. Pankartlar temizlendikten sonra zaman zaman çatışmalar oluyordu. Ama çağrıda bulunanlar oldu. Sonra önemli bir kalabalık geldi. Bu soruyu çağrıyı yapanlara sormak lazım. Tek tek sayayım mı? Adı sanı bilenen STK'lar. Çatışma ortamı var orada, niye çatışma ortamına insanları çağırıyorsunuz?

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.