Cumhurbaşkanı Erdoğan Abdullah Gül ile görüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan Abdullah Gül ile görüştü
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis'te 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüştü.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Süleyman Demirel için Meclis'te düzenlenen törenin ardından baş başa bir görüşme gerçekleştirdi.
Yaklaşık 45 dakika süren görüşmenin Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in odasında gerçekleştiği belirtildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı görüşme sonrasında Cemil Çiçek uğurladı. Erdoğan görüşme sonrası açıklama yapmadan Meclis'ten ayrıldı.

GÜL'ÜN DANIŞMANININ YAZDIĞI KİTAPTAN SONRA İLK GÖRÜŞME

Geçtiğimiz hafta Abdullah Gül'ün danışmanı Ahmet Sever tarafından yazılan “Abdullah Gül  ile 12 yıl” başlıklı kitap çok ses getirmişti. Kitapta Gül ile “dava arkadaşı” Recep Tayyip Erdoğan arasındaki ilişkinin özellikle son yıllardaki kırılganlığını gösteren pek çok çarpıcı detay yer alıyor. Kitabın çıkmasından sonra Erdoğan ve Gül, ilk kez bir araya geldi.

KİTAPTAN ÇARPICI DETAYLAR

Kitapta kritik pek çok kavşak noktasında Erdoğan’ın Gül’ün önünü kesmek istediği iddia ediliyor. Bu çerçevede Erdoğan ile ilişkisinde Gül’ü “en çok kıran ve üzülmesine yol açan” olaylardan biri 2012 yılında Cumhurbaşkanı’nın görev süresine ilişkin yasa tasarısı hazırlanırken konan bir yasak maddesi oldu. Bu madde, Gül’ün ikinci kez Cumhurbaşkanı seçilebilmesini önlüyordu. Gül, bunun üzerine Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e “Biz bu konuyu aramızda konuşarak hallederiz. Yasayla engel koymaya gerek yok. Böyle bir yasa beni rencide eder” diye haber gönderdi. Gül, Erdoğan ile aralarındaki kardeşlik hukuku ve dava arkadaşlığına güveniyordu. Ergin, Başbakan Erdoğan’la görüştükten sonra olumsuz bir yanıtla döndü.

Sonrasını Ahmet Sever kitabında şöyle anlatıyor: “Kendi partisinden ve arkadaşlarından gelen bu tavır, Cumhurbaşkanı’nın çok ağırına gitti. Ne olmuştu da kendisine böyle bir yasak reva görülmüştü? Buna bir anlam veremiyordu. Çok kırılmış ve incinmişti. Bu konu ne zaman açılsa konuşmak istemiyor, ancak yüzündeki acı ifade her şeyi anlatıyordu. Yasa önüne geldiğinde de kendisine konulan yasağı tereddütsüz ve hiç beklemeden kendi eliyle onayladı. Oysa, veto  edebilir veya Anayasa Mahkemesi’ne iptal için başvurabilirdi. Ama o bu yollara tenezzül etmedi. Bunun gerekçesini kendisine sorduğumda çok kısa bir cevap verdi: “Kimseye benim için koltuk meraklısı dedirtmem.”

Benzer bir kırılma Gül, 2014 Ağustos ayında Cumhurbaşkanlığı’ndan ayrıldığı sırada yaşandı. Gül, Köşk’ten ayrıldıktan sonra siyasete dönüp AK Parti’nin başına geçmek için bir hamle yapamaz mıydı? Kitaba göre, Gül siyasete döndüğü takdirde başarılı olacağına inanıyordu ama onu bundan caydıran önemli bir gerekçesi vardı. Bu gerekçe, Recep Tayyip Erdoğan’dı. Sever, bu noktada Gül’ün “Tayyip Bey buna karşı çıkar. Aramızda çatışma çıkar. Anlaşamayız. Bu ülke için de hayırlı olmaz. Bir ipte iki cambaz oynamaz” dediğini aktarıyor. Gül’ü partinin başına dönme kararından vazgeçiren bir başka faktör daha vardı. “Kurduğu parti değişmiş, başka bir kimliğe bürünmüştü.” Sever, “Gül’ün artık partisini tanıyamadığını” yazıyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.