‘Hapiste gazeteciler günü olmaz’

‘Hapiste gazeteciler günü olmaz’
Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan duruşmada gazeteciler gününü kutladı. Ergenekon Davası’nın 274. duruşması başladı. CHP İzmir Milletvekili, tutuklu sanık Mustafa Balbay “10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü.

  Hapiste gazeteciler günü olmaz, bunun için mücadele ediyoruz” dedi. Kendisine el sallayan Gazeteci- Yazar Soner Yalçın’ı gösteren tutuklu sanık Tuncay Özkan da, “İçeri atarlar yine gazetecilik yapar. İşte bu kadar. Soner’i gördünüz değil mi?” diye konuştu.
 
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’de görülen 67′si tutuklu 275 sanıklı Ergenekon Davası’nın 274. duruşması başladı. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nin yanında bulunan büyük salonda yapılan duruşmada CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, gazeteci Tuncay Özkan, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin’in de aralarında bulunduğu 43 tutuklu sanık hazır bulundu.
 
İLKER BAŞBUĞ KATILMADI
 
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler ve emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün de aralarında bulunduğu 24 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı. Odatv Davası’ndan tutuklu bu davadan tutuksuz yargılanan Yalçın Küçük ile tutuksuz sanık CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün’ün de aralarında bulunduğu 5 tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu.
 
“HAPİSTE GAZETECİLER GÜNÜ OLMAZ BUNUN İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ”
 
Tutuklu sanıklar saat 10.00′da duruşma salonuna alındı. İzleyiciler, tutuklu sanıklardan Mustafa Balbay, Mehmet Haberal ve Tuncay Özkan’ın da aralarında bulunduğu sanıklara el salladı. Sanıklar da kucaklaşma hareketi yaparak izleyicilere karşılık verdi. İzleyicilerden biri ‘Mustafa Balbay nasılsın?’ diye bağırdı. İzleyiciye ,”13 Aralık gibiyim” cevabını veren Mustafa Balbay, gazetecilerin bulunduğu bölüme dönerek “Bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü. Çalışan Gazeteciler gününüz kutlu olsun . Hapiste gazeteciler günü olmaz bunun için mücadele ediyoruz. Herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.
 
“İÇERİ ATARLAR YİNE GAZETECİLİK YAPAR”
 
Kendisine el sallayan Gazeteci- Yazar Soner Yalçın’ı gösteren tutuklu sanık Tuncay Özkan da, “İçeri atarlar yine gazetecilik yapar. İşte bu kadar. Soner’i gördünüz değil mi?” diyerek alkışlamaya başladı. Bu sırada mübaşir de duruşmanın başladığını belirterek sık sık tutuklu sanıkların yerlerine oturması konusunda uyarılarda bulundu.
 
EMEKLİ ORGENERAL KARADAYI’NIN AVUKATI GÖZLEMCİ SIFATIYLA DURUŞMADA
 
Öte yandan eski bakanlardan Yaşar Okuyan ile Gazeteciler Soner Yalçın, Müyesser Yıldız, Barış Pehlivan’ın da aralarında bulunduğu bazı gazeteciler de duruşmaya izleyici olarak katıldı. “28 Şubat” soruşturması kapsamında mahkeme tarafından serbest bırakılan eski Genelkurmay Başkanlarından emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’nın avukatı Erol Aras da Ankara Barosu Yönetim Kurulu üyesi olarak gözlemci sıfatıyla duruşmaya katıldı.
 
SANIKLARIN SAVUNMALARI ALINDI
 
Daha sonra tutuklu sanıklardan Alparslan Arslan’a Danıştay saldırısında kullandığı iddia edilen glock marka silahların satılmasına ilişkin dosya sanıkları Aykut Metin Şükre, Erkan Ayyıldız, Kenan Özay ve Selçuk Özkan hakkında “Silahlı terör örgütüne silah temin etmek” suçundan düzenlenen ek iddianamaye ilişkin savunmalar alındı.
 
“BU İDDİANAMEYİ GÖRDÜKTEN SONRA HUZURUM KALMADI”
 
“Hakkımdaki suçlamayı kabul etmiyorum” diyen Selçuk Özkan, “Aykut Metin Şükre bana silah lazım olduğunu söyledi. Kenan Özay da, daha önceden silah bulabileceğini söylemişti. Ben Kenan Özay’dan silahları alıp Aykut Metin Şükre’ye verdim. İddianamede yazıldığı gibi bunun için çok büyük çaba sarf etmedim. Böyle birşey yaptığıma çok pişmanım. Herhangi bir terör örgütüne üyeliğim yok. Bu iddianameyi gördükten sonra huzurum kalmadı. Lehime delillerin toplanarak maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını istiyorum” dedi.
Sanık avukatlarından Ali Rıza Dizdar’ın “Danıştay saldırısının ardından gazeteleri okuyunca, bu silahların kullanıldığını biliyor muydunuz?” şeklindeki sorusu üzerine sanık Özkan, “Aykut Metin Şükre Danıştay saldırısı olduktan sonra, gazetelere yansımadan önce bana bu silahlarla yapıldığını söylemişti” diye cevap verdi.
 
“ALPARSLAN ARSLAN, BU SALDIRIYI YAPARAK BENİ YAKTI”
 
Duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel’in, “17 Mayıs 2006′daki Danıştay cinayetinin sizin temin ettiğiniz silahlarla işlendiğini ne zaman öğrendiniz?” diye sordu. Özkan, şu yanıtı verdi:
 
“Olay olduktan bir gün sonra olabilir. Şükre bana Selimiye’de söylemişti. O silahın Danıştay’da kullanıldığını söyledi. Aykut, “Alparslan Arslan, bu saldırıyı yaparak beni yaktı’ dedi. Şükre polise gidip anlatmak istedi. Ben olay büyük olduğunu, içinden sıyrılamayız diyerek engelledim. Büyük bir olay olduğu için kabullenmekten kaçındım. Sıkıntı yaşamamak için Şükre ile uzun bir süre görüşmedim. Etrafımızdaki büyüklerimize de bunu anlattım. Aileme, dayıma anlattım. Onlar da, ‘söylemeyin, kendinizi anlatamazsınız’ dediler. Aileme ve dayıma ‘Alparslan’a silahı biz verdik’ dedim. Ben silahların Alparslan Arslan’a verileceğini bilmiyordum. Sadece Şükre’nin bir avukata vereceğini biliyordum. Kenan Özay ile daha Üsküdar’da görüştüm. Bizim silahların kullanıldığını ben ona söyledim.”
 
“SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYELİĞİM YOK”
 
Tutuklu sanık Kenan Özay da, “2 glock tabancayı 5 bin 400 liraya davanın diğer tutuklu sanıklarından Mahmut Güzel’den satın aldım. İddianamede Alparslan Arslan’ı tanıdığım iddia ediliyor. Alparslan’ı tanımıyorum. Bu iddianamedeki suçlamaları kabul etmiyorum. Silahlı terör örgütüne üyeliğim yok. Silahlı terör örgütüne üyeliğim olmadığı gibi buradaki sanıkları tanımıyorum. Sanıklarla hiçbir telefon görüşmem yok” dedi.
 
Duruşma sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam ediyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.