Küçükçekmece’de ‘Mevlana’ anıldı
Küçükçekmece Belediyesi Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen söyleşide Uğurluel, Mevlana’dan önce gelip çeşitli eserler inşa eden ve ona hocalık yapan isimleri slayt eşliğinde görüntülerle anlatarak, katılımcıları tarihin satır aralarında manevi bir yolculuğa çıkardı.
Tarihin satır aralarına yolculuk
Ünlü tarihçi, Afganistan'dan Nişabur'a, Mekke’den Şam'a, Karaman'dan Konya'ya Mevlana’nın Anadolu'ya hareketini ve Ferideddin Attar Hazretleri’nden, Muhiddin İbn-i Arabi Hazretleri’ne, Şems-i Tebrizi'den, Selahaddin Zerkubi'ye, Hüsameddin Çelebi'den, Seyyid Burhaneddin Hazretleri’ne kadar Mevlana’nın hayatında izi olan zatları hafızalara kazınacak şekilde katılımcılarla paylaştı.
Şems-i Tebrizi ve mevlana
Mutasavvıf ve ünlü düşünür Mevlana Celaleddin Rumi’yi asrının adamı olarak niteleyen Uğurluel, ‘Mesnevi’ adlı eseriyle Mevlana’nın döneminin dertlerinin ilacı olduğunu söyledi. Mevlana ve Şems’in ilk olarak Konya’daki Emir Karatay Medresesi’nde karşılaştıklarını belirten Talha Uğurluel, ‘Şems-i Tebrizi bir derviştir. Mevlana ile tanıştıktan sonra iki zatın gönül sohbetleri başlar. Şems, Mevlana Hazretleri’ne eğitim vermiştir. Onun eşik atlamasına yardımcı olmuştur ve görevini tamamladıktan sonra ölümü de sır olmuştur.” dedi.
Türklere barbar diyenler düşünmeli !
Talha Uğurluel, tarih yolculuğunda Türk İslam toplumunun her gittiği yere mescid ve okul yaptırdığının altını çizerek, “ Türklere barbar diyorlardı. Ganimet topluyorlar, diyorlardı. Yaptırılan eserler, Malazgirt ile Anadolu'ya giren Türk İslam toplumunun, birilerinin çarptırmaya çalıştığı şekliyle ne cahil, ne barbar olmadığı, aksine büyük bir ilim, ahlak ve sanat anlayışına sahip olduğunu ispatlıyor. Bu anlayışı yayarak Anadolu’da ilerleyen Türkler her gittikleri yere hapishaneler, işkencehaneler değil, okullar, mescit ve şifahaneler imar etmişlerdir. ”diye konuştu.
Ünlü tarihçi söyleşi sonunda katılımcılar için kitaplarını imzaladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.