Kamuran Akdemir

Kamuran Akdemir

HER SON BİR BAŞLANGIÇTIR

HER SON BİR BAŞLANGIÇTIR

 Bugün, öğle vakti ve saat oniki sularında kapım çalınıyor. Hayatımda aldığım en güzel hediye, bir paket içinde ellerime veriliyor. Açarken çok heyecanlanıyorum. Küçük çaplı bir paketin içinde kocaman bir dünya duruyor. Pakete sığmayacak devlikte bir ömür, bir hayat... 
Ve ben elimde aşkı tutuyorum, birlikteliği, ailemi, heyecanlarımı....


Paketi hızla açıp, koltuğuma yerleşiyorum. Bu paket tam zamanında geliyor. 
Üzerimde gri battaniyem ihtiyacım olan sıcaklığı verecek zannediyorum ancak ihtiyacım olan sıcaklığı elimde tuttuğum hediye veriyor.
Kitabın üzerinde şöyle yazıyor; "HER SON BİR BAŞLANGIÇTIR" 
Ne anlatmak istediğini sayfaları aralamadan anlayamıyorum.
Hayatımızda cevapsız kalan sorulara geç kalmamamız için...
Cesur yüreklilikle yüzleşmemiz gereken duygulara koşmamız için...
Aile kavramının ne kadar değerli olduğunu ve bir annenin elinde ki sıcaklığın nasıl da kalbe dokunduğunu...
Aşkın; zamanın bir yerlerinde durmuş ona gitmemizi bekleyen bir duygu olduğunu...
İnci ince, nakış işler gibi işiyor ruhuma.

Tam da evimde ki hengamenin ortasında geliyor ve omzuma dokunuyor bu kitap. "Dinle" diyor içten bir sesle.
Kahramanımız; Mehmet! Ama inanın adı Ahmet, Şevket, Saadet de olsa bir şey fark etmiyor.
Mehmet, yıllar boyunca kaçtığı gerçeklerden yıllar sonra kocaman bir süprizle buluşuyor.
Hayatın felaket zannettiğimiz felaketlerinin bile içinde derin ve uzun mutluluklar barındırabileceğini fısıldıyor kulaklara ve kalplere.
Toskana... 
Sahiden bu kadar güzel mi?
Güneş; sahiden Toskana da farklı mı batıyor?
Lucia; Mehmet'in yüreğine nasıl oluyor da bu kadar doğru dokunabiliyor?
Annesi; bu sırrı nasıl oluyor da yıllarca içinde saklayabiliyor?
Babası; Nasıl oluyor da aşkı anlatırken öğretiyor?

İşte bütün bu soruları ben değil, "HER SON BİR BAŞLANGIÇTIR" diyen DUYGU ÖZLEM YÜCEL, bir film tadında önümüze koyuyor.
Sanki sallanan bir iskemlede, babaannemin dizlerinin dibinde dinlediğim bir masal gibi...
Büyüsüne kapıldığım bir hayat öyküsünün içine, kendi yaşamımdan parçalarla dalar gibi...

Okuyorum!
Ve mutlaka okuyun diyorum!
Ve Duygu Özlem Yücel'e çok teşekkür ediyorum. Kendisinin deyimi ile "kalbimize köprüler" kurduğu için...
Kalemin hiç düşmesin elinden arkadaşım!



Önceki ve Sonraki Yazılar
Kamuran Akdemir Arşivi