MHP'de muhaliflerin baş kaldırması sonucu yeni genel başkan arayışları sürerken CHP'de de bu yönde adımlar atılmaya 
başladı.
Her ne kadar Devlet Bahçeli henüz pes etmeyip yeniden kazanmak için bütün kozlarını ortaya koysa da yakın zamanda MHP'de her şey netlik kazanmış olacaktır.

Muhaliflerden birisi kazansa bile MHP'nin durulacağını zannetmiyorum.
Edindiğim izlenime bakılırsa MHP Genel Merkezi'nin ve Bahçeli'nin ikinci seçeneği yok.
Ya kazanacak ya da kazanacak!
Hal böyle olunca al birini vur ötekine.
Bir taraftan AKP'deki tek kişilik yönetime karşı çık diğer taraftan CHP ve MHP olarak sen de eleştirileri görmezden gel, karşı çıkanları yok etmeye, partiden atmaya çalış.

***
CHP'de bu günlerde MHP kadar hareketlilik yaşanmasa da Yalova Milletvekili ve muhtemel CHP Genel Başkan Adayı Muharrem İnce'nin yarın başlatacağı 'laiklik ve demokrasi' mitinglerinden sonra bir kıpırdanma başlayabilir.
Babasının vefat etmesinden dolayı iki ay ötelenen mitingler için her ne kadar CHP Genel Merkezi vize vermese de İnce Türkiye Büyük Millet Meclisi İsmail Kahraman'ın "Laiklik yeni anayasada olmamalıdır" sözünü hatırlatarak, bu duruma şöyle cevap veriyor;  "Meclis başkanı böyle bir laf etti. Biz bir hafta kadar bekledik. Sonra milletvekili arkadaşlarımız ile birlikte 20 imzayla savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Artık bununla ilgili laiklik ve demokrasi mitingi yapacağımızı duyurduk. Hepimizin yolu açık olsun. Biz cumhuriyeti savunmak için laikliği savunmak için izin alacak falan değiliz. Çıkarız aslanlar gibi savunuruz. Memleketimiz kan gölü her gün şehitlerimiz var. Adamların tek derdi başkanlık, başka da dertleri yok" dedi.

***
Evet CHP yönetimine bir anlamda kafa tutarak 'Biz cumhuriyeti savunmak için laikliği savunmak için izin alacak falan değiliz' diyen Muharrem İnce, 4 Haziran 2016 Cumartesi günü ise İstanbul Bostancı Gösteri Merkezi’nde miting yapıyor.
Saat 13.30'da ‘Sonsuza kadar laik Türkiye’  sloganıyla başlayacak mitinglerin ülke genelinde süreceği açıklandı.
Bu mitingler devam ettikçe bakalım Muharrem İnce'nin mi işine yarayacak yoksa olur ya mitinglere ilgi olmaz ise CHP Genel Merkezi'nin veya daha çok CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun mu işine yarayacak.
Bu sorunun cevabını en çok İnce'nin mitinglerde neler söylediği değiştirecektir.

***
Muharrem İnce'de bakalım alışılmış CHP klasiği gibi her lafında AKP ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanlışlarını mı dile getirecek.
Yoksa onlar böyle yaptılar ama ben gelsem iktidara, biz gelsek böyle yaparız diye yurttaşı heyecanlandıran projeler mi gündeme getirecek.
Bir önceki yazımızda Muharrem İnce'nin CHP Genel Başkanı olması için atacağı adımlardan bahsetmiştik.
Onların en önemlilerinden birisi de iyi bir ekibe sahip olması gerektiğini tekrar vurgulayalım.
Bu ekipten kastımız sadece gönüllüler değil aynı zamanda CHP içerisinde etkisi, sözü, gücü, tanınırlığı olan bir kaç güçlü ismi de yanına almak olmalı.

***
Bence İnce gitsin bir kaç gün ABD'deki başkanlık seçimleri kampanyalarını bizzat kendisi izlesin, takip etsin, araştırsın.
Obama'nın ekibinden birisi ile anlaşma sağlasın.
O kişiyi tanıtım, medya, halkla ilişkilerden sorumlu yapsın.
Clinton ile görüşsün.
Tamam bir anlamda başka türlü destekler için de zaten eni konu görüşülecek ama biz ona kampanya görüşmeleri diyelim.
Yunanistan Başbakanı Çipras ile temas kursun. Arkadaş olsun. O'nun gibi sol söylemlerden dem 
vursun.

***
Sol dedim de Muharrem İnce Ulusalcı diye biliniyor. Sık sık bunu anlatarak, CHP tabanına seslensin. Tabanın tınısını dinlesin. Ülkemizde yeri geliyor o tını solun solu oluyor. Yeri geliyor sol oluyor. Buna göre gardını alsın, metin yazarları ile 
anlaşsın. Proje üretecek siyaset uzmanları ile anlaşsın.

***
Türkiye'nin profilini ezberlesin. Köylü ne duymak istiyor. Çiftçinin derdi nedir. Yatırımcının ve iş adamının gönlünü nasıl 
fethederim. Orta direk diye bildiğimiz normal vatandaş nelerle meşgul, ne gibi beklentileri var.

***
İktidar partisi zaten hep söylüyor, trafiği çözeceğiz diyor.
İşsizliği yok edeceğiz diyor.
Maaşlara zam yapacağız diyor.
Eğitimde sık sık değişiklikler yapıyor.
Sağlıkta elle tutulur gözle görünür hizmetleri var.
Eeeeee.
O zaman yarın iktidara talip olacak kişinin veya ekibin başka şeyler söylemesi ve başka diller kullanması gerekiyor.

***
Tamam ‘Sonsuza kadar laik Türkiye’  sloganı da fena değil ama daha kucaklayıcı, daha akılda kalıcı, daha sürükleyici bir slogan bulmak lazım.
Mesela 1969 seçimlerinde AP'nin sloganı "Ortanın solu, Moskova'nın yolu" idi. 'Halkçı Ecevit', 'Umudumuz Ecevit' sloganlarıyla CHP'nin lideri olan Bülent Ecevit "Toprak işleyenin, su kullananın", "Silah gidecek, barış gelecek" sloganlarıyla da halkın istek ve özlemini yakalamıştı. 
1994 yerel seçimlerinde halk, Refah Partisi'nin 'Adil Düzen' sloganının büyüsüne kapılıyordu. 
2002 seçimlerinde ise aynı isimlerin ve partilerin (ANAP, DYP, CHP, RP, MHP) defalarca iktidara veya koalisyonlara gelmesinden bıkan halk, slogana falan değil sadece 'yeni' olana, yani AK Parti'ye oy vermişti. 

***
İşte böyle.
Şimdi biz de diyoruz ki; İnce'ye bir ince slogan şart!
Ben buradan bir kaç örnek slogan sallıyorum.
Silahlar susacak, analar gülecek!
Tek yol barış!
Halk adamı Muharrem!
Sizden biri Muharrem!
Muharrem gelecek, Tayyip gidecek!