Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Eylül ayı ikinci oturumunda söz alan Başkan Akgün, "İstanbul için en büyük tehdit depremdir. Marmara’yı, İstanbul’u hatta Türkiye’yi etkileyecek ciddi bir deprem tehdidi ile karşı karşıyayız. Bu konuda yapılan her öneri kutsaldır sonuçta insanın canı ile ilgilidir" dedi.
Sağlı sollu kayma var
Hepimizin yüzü kızarır
Bu yapılanları siyasi yolla değerlendirmenin son derece yanlış bir yola girmek olduğuna dikkat çeken Başkan Akgün, "İstanbul’un geleceğini daha iyi planlamak hem bizim hem de Ankara’nın en önemli bir görevidir. Büyükçekmece’de 2-3 katı geçmemesi gereken yerde seçimlerden 1 sene önce Kumburgaz’da tamamı 3 kat olan yere 33 kat ruhsat verilmiştir. Bakan Mehmet Özhaseki ve benim bizzat davam sonucunda 3 kata indirildi. İstanbul dünya kentidir. Şehir yönetimini burası yapar ama bugüne kadar İstanbul’u imar açısından nasıl yönettik sorusunu masaya yatırırsak hepimizin yüzü kızarır. Ben, İstanbul dışındaki yerler beni ilgilendirmez diyemem, her yer bizi ilgilendirir. İstanbul’un tamamı adalete, hukuka özellikle de bilimsel verilere göre korunup planlanmalıdır. 1994’ten beri mecliste bunları savunuyorum. Büyükçekmece depremden sonra atak davranıp imar planlarını Ankara’yla beraber düzenleyip en sert tedbirler alan ilçedir. İstanbul için en büyük tehdit depremdir. Marmara’yı, İstanbul’u hatta Türkiye’yi etkileyecek ciddi bir deprem tehdidi ile karşı karşıyayız. Bu konuda yapılan her öneri kutsaldır sonuçta insanın canı ile ilgilidir" ifadelerini kullandı.
Güncelleme Tarihi: 13 Eylül 2019, 09:33