Sevim Güney

Sevim Güney

KOCA SEÇMEK KOLAY(!)

KOCA SEÇMEK KOLAY(!)


Bu ülkede hiç normal bir şey olmayacak mı yahu?  Başbakanımız, kızlara nasihat veriyor. “Eğitiminizi tamamlayınca, hemen evlenin, çoğalın.”  !!!

Eğitim neden alsın o zaman, hemen çoluk çocuğa karışacaksa? Hani iş hayatı, hani ekonomik özgürlük, hani sosyal güvence?  İş yerlerinde kadınların karşılaştığı sorunları hepimiz biliyoruz. Hamile kalacak diye işe almazlar, hamile kalırsa işten çıkarırlar,  bir erkekle aynı iş yapsa bile aynı maaşı alamazlar. Kadınların iyi eğitim almalarını öğütleyip,  işyerlerindeki haklarını düzenlemeye yönelik açıklama yapması gerekirken,  tavsiye ettiği şeye bakın! Yani şunu demek istiyor ;  “Kadının yeri evidir, bir koca bulun, öyle çok seçici olmayın, alt tarafı koca işte, buldunuz mu hemen evlenin, oturun dizinizi kırıp, bol bol doğurun.” Ona göre kadın başka ne işe yarıyor ki! Karpuz seçerken bile sapına bakıp,  sağını solunu kontrol ediyoruz, demek ki koca seçmek karpuz seçmekten daha kolaymış! Kime göre? Ona göre…


İçim acıyor yaa!   Bu konuya girmek istemiyorum ama dayanamıyorum.Sahile, denize baktığımda gördüğüm manzara benim canımı fena halde sıkıyor.Kumsalda, sıcakta türbanla, çarşafla oturanları gördükçe, sonunda da sıcağa dayanamayıp elbise ile denize girenleri gördükçe dayanamıyorum.  Adam giymiş mayosunu, rahat rahat yüzüp serinliyor.  Kadıncağız zavallı, başı kapalı oturmuş kumsalda kocasını seyrediyor ve yiyecek bir şeyle hazırlıyor. Bence bu büyük günah!  Bunun neresi müslümanlık, neresi adalet? Biz niye sapla samanı karıştırıyoruz bilmiyorum. Son zamanlar da türbanı aştık, peçeliler çoğalmaya başladı. Peçelileri gördüğümde farklı bir şeyler hissettim, nasıl anlatayım bilmiyorum ki,  üzüldüm işte...

Karşısında adam rahat rahat yemek yiyor, zavallı kadın peçe altından, yemek yemeye çalışıyor. Lokmalar boğazıma dizildi görünce, yemek yiyemedim.  Ya yeni bir tarikat çıktı, yada benim aklımın şu anda ermeyeceği bir oluşum başladı diye düşündüm,  anlayamıyorum hala ama “UNSUR” lar İstanbul’a girmiş olabilir mi acaba?Neden diyorum, neden?  Kıyafet özgürlüğü var, kimseye kapalı veya açık diye karışamam, isteyen istediği gibi giyinir. Kapalı bir sürü arkadaşım, dostum var.  Herkes nasıl mutluysa öyle giyinsin,  öyle yaşasın, seçimlerimizde hepimiz özgürüz fakatgezdiğim yerlerde, yukarıda anlattığım manzarayı gördükçe üzülüyorum.
Kuran ve din sadece kadınlara, yasaklarla mı indi?

Cennet; erkeklere dünya da, kadınlara ahirette mi sunulacak? Hayat var, yaşamak var, dünyaya gelişimizin bir sebebi var. Bir önceki yazımda yazmıştım, bu ülkedepolitika, din ve futbol konuşulmaz diye.  Konuşalım artık, din üzerinden siyaset yapanlara inat konuşalım, tartışalım.Bize ibadetin gizli yapılacağı öğretildi.  İnsanlar eskiden uluorta namaz kılmazdı, eğer dışarda olduğundan dolayı namazını kılamamışsa evine gelir kazasını kılardı, kimse onun namaz kıldığını bile bilmezdi. Şimdi göstere göstere yapmak makbul hale geldi.  AVM’lerin tuvaletlerinde bile lavabolarda ayaklar yıkanıyor, abdest alınıyor.  Bir şey söylemeye kalksan “dinsiz” damgası yiyeceksin. Oysa ben mecburmuyum onun ayağını yıkadığı yerde ellerimi yıkamaya?

TV’ yi açtım geçen akşam. Bir adam var konuşma yapıyor.  Kurandan, nazardan, negatif enerjiden bahsediyor. Bir kulak vereyim dedim. Bir baktım CD reklamı yapıyor. Neymiş, orada açıklıyormuş bahsettiği konunun detaylarını… Vay be! İnsanların dini inançları üzerinden vurgunun başka boyutu. Allahım, sen bizi her türlü soytarıdan koru ya rabbi…
Sevgiyle kalın



Önceki ve Sonraki Yazılar
Sevim Güney Arşivi