NASIL BİR BARIŞ
40 Yıldır savaşan taraflardan biri bu gün yenilgiyi kabul etmiş gibi olsa da barış için yola çıkarken dayanağı arkasındaki %50’nin üzerindeki oy oranıdır.
Ancak Osmanlıdan bu güne kadar fasılalarla devam eden etnik kimlik savaşları oy hesabıyla değil toplumun tüm kesimlerinin olabildiğince desteği ile çözümlenebilir.
Barış adına inisiyatif alanlar, önce inkar edip teröristlerle görüştü diyen şerefsizdir demişse de bu gün tükürdüğünü yalayıp evet görüşüyoruz noktasındadırlar.
Artık ok yaydan çıkmıştır. Bu süreci kontrol edenler yürütenler emperyalist güçlerin gizli açık ajanları devlet başkanları bakanları ve yöneticileridir. Geriye dönüş yoktur. Sansasyonel cinayetler olaylar provokasyonlar olsa da süreç devam edecektir. Zira toplumun bir kesimi buna hazırlanmış durumdadır. Tek engel kendini dev aynasında gören gurur ve kibir denizinde yüzen Sayın Erdoğan’ın tavrıdır.
Çok büyük risk alarak akan kanın durması noktasında size destek veriyoruz kredi açıyoruz bu süreci doğru kullanın koca Türk devletini teröristin koyacağı kurallara göre yapılacak antlaşmalara sürüklemeyin diyen bu ülkede 11 milyondan fazla oy almış ana muhalefet partisi başkanının bu tavrını -sen krediye muhtaçsın kime kredi vereceksin -gibi bir yaklaşımla değerlendirmek tek kelime ile barışa ilk adımda vurulan darbedir.
Kılıçtaroğlu vatandaş Kemal değildir. Arkasında 11 milyondan fazla vatandaşın oyu vardır. Bu ülkede ki 11 milyon insanı hesaba katmadan teröristlerle pazarlık yapanlar barış diye bağırırken önce kendi vicdanında barışı sağlamalıdır.
Barış Türk devletinin iradesiyle olmalıdır. Toplumun tüm kesimlerinin asgari katılımı ve onayı alınmalıdır. Bu süreç açık şeffaf yürütülmelidir. ABD ve İsrail’in dikte ettireceği onların orta doğudaki çıkarlarının kalıcı hale geleceği girişimlere ve ezeli dostumuz İran’la Türkiye’nin karşı karşıya getirilmesine hizmet etmemelidir. Ne yazık ki bugün ki gidişat bu doğrultudadır. Büyük Kürdistan’ın kurucuları ABD İsrail ve Türkiye olacaktır.
Son çıkışı dolaysıyla Kılıçtaroğlu’nu eleştirenler CHP’nin bu süreçte oynadığı rolün farkında mıdırlar acaba. Eğer MHP gibi karşı çıkar görünse ayni partililer eminim kendisine militarist barışın karşısındaki engel askerci damgasını vuracaklardı. Kılıçtaroğlu tarihin içinden süzülüp gelen koca çınar CHP adına konuşuyor vatandaş Kemal olarak değil.