Neden adaysınız?
İşlem tamam!
Bu günlerde hangi aday adayına sorsanız ‘işlem tamam’ lafını duyuyorsunuz.
Şu partinin bu bölgesinin milletvekili aday adayıymış.
Daha önce bilmem ne partisinden gelmiş bilmem ne partisinden aday olmuş.
A partisi genel başkan yardımcısı yakın arkadaşıymış.
B partisi genel sekreteri akrabasıymış.
C parti genel başkanının abisi ile okul arkadaşlarıylaymış.
Onun için kesin listelerde yer alacakmış.
Hem de şöyle böyle değil.
İlk onda.
Yok yok ilk beşte.
Ya affedersiniz beş mi demiştim, kusura bakmayın yanlış söyledim.
İlk üçte kesin varmış işlem tamam…
Pazartesi son gün!
Şunun şurasında pazartesine ne kaldı dimi.
Yarın Perşembe.
Sonra cuma, cumartesi, pazar ve pazartesi.
Hatta hafta sonu renkler belli olur.
Aslında çoktan belli de neyse.
Onlar konuşuyor biz yazıyoruz işte.
İyi de pazartesinden sonra ne diyecekler onu merak ediyorum.
Neden adaysınız?
Tabi bütün bu sözlerimiz neden milletvekilliğine aday olup olmadığını anlamayanlara.
Bilmeyenlere, kavramayanlara.
Çoktan milletvekilliğini hak edenlere diyeceğimiz yok.
Kaldı ki onlar zaten işlem tamam demiyor ki!
Garibim stres içerisinde, sendrom yaşıyor neredeyse depresyona girecek.
Neden; çünkü onun partili büyüğü yok.
Akrabası parti yöneticisi değil.
Kayınpederi ile X parti genel başkanı tanışmıyor.
Peki o gariban aday ne yapar ne der neden adaydır?
Ne yapsın, yolsuzluğa, hırsızlığa, yalana, talana, dolana dur demek için bari bir mazbata alayım öyle mücadele edeyim diyor.
Milleti mecliste hakkıyla temsil edeyim diyor.
Mecliste milletin sesini duyurayım diyor.
İyi diyor da o da farkında doğru söyleyeni doğru iş yapanı pek kimse sevmez, listelerde baş köşeye koymaz diye.
Yine de ben varım diyor, bana şans tanıyın, hak tanıyın diyor.
Ne yapmalı?
Tabi böyle gelmiş böyle gitmemeli.
Bir yerden sonra birileri buna dur demeli.
Bu gün bu böyle bari yarın böyle olmasın diye bir yerlerden başlamalı.
Hep konuşur dururuz ancak iş icraata gelince unutur gideriz.
Hiç unutmam bir gün bir belde belediye başkanı ile ilgili çok korkunç olay vardı ve bu basına yansımıştı.
Başkanla sohbet ediyoruz, bu olayın altından kalkmak için neler düşünüyorsunuz diye sorduğum soruya adam şu cevabı verdi.
‘Bizim toplum çok unutkandır, akşam yediği yemeyi sabah hatırlamaz, seçimlere daha kaç sene var, benim bu olayımı mı hatırlayacaklar’
Ve aradan geçen zaman o başkanı haklı çıkardı.
Adam onca hatasına rağmen yine başkan seçildi.
Olsun bu örnek de var hayatımızda başka örneklerde var.
Bu halkın elinde değil mi her şey.
Onlar isterse adamı rezil de eder, vezirde.
Demek ki bir yerlerden başlamalı ve halkı uyandırmalı.
Bu gün bu böyle bari yarın böyle olmasın diye aklımızı açık tutmalıyız.
Hadi bakalım…!