İtip kakan tecavüzcü cebirden de ceza yedi

İtip kakan tecavüzcü cebirden de ceza yedi
Henüz 13 yaşındaki küçük kıza cinsel istismardan verilen 16 yıl 8 ay hapsi az bulan Yargıtay, sanığın küçük kızı itmesini ve saçından tutmasını ‘cebir’ sayarak, cezanın yarı oranında artmasına hükmetti.

Yargıtay, mağdurenin ruh ve beden sağlığı bozulmasına rağmen, 15 yıl üzerinden ceza verilmemesini de ‘isabetsiz’ buldu.

YARGITAY Ceza Genel Kurulu, 13 yaşındaki küçük kıza cinsel istismara 16 yıl 8 aylık cezayı az buldu, yarı oranında artırılmasını istedi.

Kurul, 28 yaşındaki sanığın küçük kızı iterek, arka koltuğa oturttuktan sonra saçlarından tutarak, oral seks yapmaya zorlamasını “maddi cebir” saydı. Bu karar ışığında, sanığın “cinsel istismar” cezası yarı oranında artırımla 22.5 yıla kadar yükseltilebilecek. Küçük kızı cebirle “cinsel amaçla alıkoymaktan” da sanığa ayrıca 2-7 yıl hapis cezası verilebilecek. Daha önce takdiri indirim uygulayan ve “rıza var” diyen mahkeme, bu kez üst sınırdan cezalandırma yoluna giderse, sanığın cezası 29.5 yıla kadar yükselebilecek.

Hükmün bozulmasına
Dava dosyasına göre, internet ortamında tanışan Sinan D. ile 13 yaşındaki B.K., 13 Eylül 2008’de buluştular. Atatürk Orman Çiftliği’nde bira içtikten sonra bir iş merkezinin otoparkına gittiler. Sanık Sinan D., öptüğü B.K.’ya fiili livatada bulunduktan sonra oral seks yapmaya zorladı. Küçük kızın olayı annesine anlatmasının ardından Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkeme, sanığı “15 yaşını doldurmayan mağdure ile rızası ile livata ve oral seks yapmak suretiyle cinsel istismarda bulunmak” ve “cinsel amaçla alıkoymaktan” suçlu buldu. Mahkeme, 30 Haziran 2009’da mağdurenin “beden ve ruh sağlığının bozulduğu” yönündeki raporu da dikkate alarak, sanığı TCK 103/1 maddesindeki, “cinsel istismardan” 12 yıl 6 ay ve “cinsel amaçla alıkoymaktan” da 2 yıl 6 ay hapis vererek, toplam 15 yıl hapse mahkum etti.

Ancak Yargıtay 5. Ceza Dairesi 21 Ocak 2010’da kararı bozdu. Bozma kararında, sanığın küçük kıza, cebir uyguladığı için yasada öngörülen 15 yıllık cezasının 103/4’e göre yarı oranında artırılması istendi. Sanığın, küçük kızı cinsel amaçla alıkoyma suçunda da “cebir” uygulandığı için de 1-5 yıl değil, 2-7 yıl olarak cezalandırılması istendi. Kararda, mağdurenin “ruh ve beden sağlığı bozulduğu” için 103/6’ya göre 15 yıl hapis üzerinden ceza uygulaması yapılmaması isabetsiz bulunarak, şöyle denildi:
“... Sanığın mağdureyi iterek, arabanın arka tarafına oturttuğu, kapıları kilitleyip anal yoldan, daha sonra otobanda bulundukları sırada ise mağdurenin saçlarından tutarak oral yoldan çocuğa nitelikli cinsel istismarı suçunu maddi cebirle işlediği gözetilerek, TCK’nın 103/4 maddesi ile artırım yapılmaması, mağdureyi hukuka aykırı olarak cinsel amaçla hürriyetinden yoksun kılan sanığın eylemini işlemek için hile işlediği sırada cebir kullandığı halde TCK 109/2 yerine 109/1 maddesiyle uygulama yapılması gerektiğinden hükmün bozulmasına...”

Mahkeme direndi
Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi ise “cebir” olmadığına ilişkin ilk kararında direndi. Mahkeme, küçük kızın, rızasıyla sevişmek üzere sanıkla otoparktaki araca gittiğini, zor kullanılmadığını savundu. Sanık, küçük kıza “cinsel istismardan” 14 yıl 2 ay, “cinsel amaçla alıkoymaktan” 2 yıl 6 ay olmak üzere 16 yıl 8 ay hapse mahkum edildi. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu, sanığın küçük kıza karşı “maddi cebir” kullandığı sonucuna vardı. Mahkemenin direnme kararını, 5. Ceza Dairesi gerekçeleri doğrultusunda bozdu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.