Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün dün gazetemize yaptığı açıklamada; CHP'de yapılan ön seçimin listeleri olumsuz etkiledi. Bu olumsuzluk CHP'ye 40 milletvekiline mal oldu. CHP şirin gözükmek için ön seçim yaptı. Ön seçimle belli bir zümre belli bir grup listeye sıralandı. Listeden dolayı birçok CHP'li partisine oy vermedi .. v.s. Gibi kendisine göre bazı tesbitlerde bulunmuş.

*

Şunu açık ve net söyleyelim ki; 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde CHP'nin en büyük kozu bazı yerlerde ön seçim uygulaması yapmak olmuştur.

Şayet buralarda da ön seçim yapılmadan listeler oluşsaydı korkarım ki bu sonuçlardan daha kötü sonuçlar CHP'yi karşılanıyor olacaktı.

*

Evet yeni üye kaydı sistemini eleştirelim.

İrdeleyelim.

Daya sağlıklı bir üye yapma çalışması yapılsın.

Daha geniş kapsamlı.

Nitelikli.

Nicelikli.

Cumhuriyet Halk Partisi kültürünü benimseyen ve taşıyan.

Onun bunun adamı olmayan.

Birey olma bilincini taşıyan.

Eğitimli.

Kendisini ve çevresini değil, partisini ve ülkesini düşünen.

Üyeler CHP'ye kaydedilmeli.

*

Ancak ne yazık ki mevcut üye yani ön seçimde milletvekili adayını belirleyen üye aynı zamanda parti üst kademe yönetimini de seçmekte.

Yani ön seçim ile belirlenen milletvekillerini beğenmeyen Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün aslında bir anlamda CHP üst yönetimininden de rahatsızlığını dile getirmekte.

Bu üyelerin belirlediği delegeler seçmiyor mu kurultay delegelerini.

Verilsin o zaman belediye başkanlarına yetki.

Kurultay delegelerini seçsinler.

Milletvekili adaylarını belirlesinler.

Genel başkanı seçsinler.

Belediye başkan adaylarını seçsinler.

*

Sıradan üye onlardan iyi mi yönetecek canım CHP'yi.

Onlar en iyisini bilirler.

Baksanıza yönettikleri belediyelerden belli zaten.

Bir eski belediye başkanı zaten almış eline sazı ülkeyi istediği gibi yönetiyor.

Kurduğu partiyi tek başına yönetiyor.

Seçim suçlarını beğenmiyor.

Erken seçim kararını tek başına alıyor.

Ve sonunda tam da istediği gibi olmasa da iyi bir sonuç alıyor.

*

Dolayısıyla diğer belediye başkanlarının da beklentileri artıyor.

Delegeyi biz belirleyeyim diyorlar.

Kurultayı biz belirleyelim diyorlar.

Partiyi biz yönetelim diyorlar.

Hatta mümkünse diğer sıradan insanların oy kullanma haklarına da fazla gerek yok diyorlar.

*

Biz usta siyasileriz diyorlar.

Biz her şeyi biliriz diyorlar.

Biz hallederiz diyorlar.

Biz yaparız, bu işlerde de her türlü götürme işlerinde de ustayız diyorlar.

*

Arkadaş hadi biz palavradan sıkıyoruz.

Ya rakamlara ne demeli!

Bakın 2011 seçimlerinde ön seçim mi vardı.

2007'de.

2002'de.

Ve daha eski genel seçimlerde.

O zaman CHP daha az oy oranlarına sahipti.

2015 seçimlerinde uzun bir sürenin ardından ilk defa ön seçime gidilerek CHP'de büyük bir heyecan yaşanması sağlandı.

*

Bunu göz ardı etmek mümkün mü.

Ancak bizim belediye başkanlarımız başka bir dünyada yaşadıkları için onlarla benzer düşüncelere sahip olmamız mümkün değil.

Adamlar ekonomik yapıdan çok güçlü.

Etraflarında bir sürü destekçi ordusu.

Ne yaparlarsa pohpohlayanlar destek verenler haklısın başkanım diye alkış tutanlardan fırsat bularak adamlar nerede hata yaptıklarının farkında değillerki.

*

Peki bu satırların yazarı yazıyor çiziyorda adamlar her defasında yerel seçimleri kazanıyor arkadaş, diyenlerinize de bir çift lafı söyleyelim.

Sorun zaten burada.

Çünkü adamlar partilerine değil kendilerine çalışıyorlar.

Şayet partiye çalışmış olsalardı iktidarda oldukları ilçelerde mensubu bulundukları parti oy kaybı yaşamaz açık farkla ikinc sıraya düşmezdi.

*

Evet CHP değişmeli.

Evet CHP'de yanlış olan çok şey tarihe karışmalı.

Evet CHP'de yanlış yöneticiler görevlerinden uzaklaştırılmalı.

Ancak ön seçim gibi, partiye gönül verenleri zaman zaman değerli gösteren, seçim takviminin heyecanını yaşamasına sebep olan yöntemlerden asla vazgeçilmeden daha da arttırılmalı.