'Hala çatlıyorlar'

'Hala çatlıyorlar'
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Milletten kopmuş, milletin değerlerine yabancı, milletle bir gün el sıkışmamış, kucaklaşmamış insanlar, yüzde 50'nin AK Parti'ye oy vermesi karşısında hala çatlıyorlar'' dedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, partisinin Bursa İl Başkanlığınca il ve ilçe teşkilatlarına yönelik Yıldırım Spor Kompleksi'nde verilen akşam yemeğinin ardından yaptığı konuşmada, geçen hafta yapılan Bakanlar Kurulu'nda gündemin seçim değerlendirmesi olduğunu anımsatarak, burada bütün illerin değerlendirildiğini söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bu toplantıda çok önemli bir şey söylediğini, bunun henüz dışarıya yansımadığını ifade eden Arınç, ''Bu, AK Parti'nin, Başbakanımızın, onlardan, yani başkalarından farkımızı da gösteriyor. O da şudur; Başbakanımız dedi ki; 'Biz büyük bir başarı kazandık, ama ne olur dışarıda bu başarıyı çok abartmayın. İkincisi muhalefet başarısız oldu, ama ne olur dışarıda muhalefeti rencide edecek söz ve davranışlarda bulunmayın'. Arkadaşlar, bu bir asalettir'' diye konuştu.

Arınç, bunun çok güzel bir şey olduğunu, bunu herkesin söyleyemeyeceğini ifade ederek, şöyle devam etti: ''Empati yaparak soruyorum; 'Eğer MHP yüzde 20'nin üzerinde oy alsaydı, pazartesiden sonra Türkiye'nin hali ne olurdu? CHP yüzde 30'u aşmış olsaydı, CHP Türkiye'yi ne hale getirirdi? Acaba, Başbakanımızın söylediği bu sözleri onlar da tekrarlar mıydı, yoksa başka bir davranışın için de mi olurlardı? Bir daha söylüyorum; Başbakanımız bu büyük zaferin, yani yüzde 50 oy almış, ta 1950'den bu yana 61 yılın en büyük seçim başarısını, en büyük gücünü ortaya koymuş, üç dönemdir tek başına iktidara gelen ve her dönemde oyunu artırarak, bunu tekrarlayan bir partinin lideri olarak bize diyor ki; 'Seçim başarısını dışarıda çok abartmayın. Muhalefet yaralıdır, muhalefeti de rencide edecek hiçbir söz ve davranışta bulunmayın'. Bunu söylemek önemli."

'Ağzımdan çok şey kaçar diye kendimden korktum programa gitmedim'

Şüphesiz bazı değerlendirmeler yaptıklarını, ancak her şeye hakları olduğu halde, bir haftadır muhalefeti üzecek, sıkacak, hiçbir kelime sarf etmediklerini dile getiren Arınç, şunları kaydetti: ''Geçer hafta ben, sayın Birand'ın programına davet ettiler. Sırf bu sözü duyduğum için Başbakanımdan, gider de orada nefsime mağlup olurum, 'şunlara bir ders vereyim' diye düşünürüm, 'ağzımdan çok şey kaçar' diye kendimden korktum programa gitmedim. Biz bu başarıyı hak ettik. Allah'a hamd olsun. Şükür noktasındayız. Bütün dünya, sadece Türkiye değil, koskocaman bir coğrafya AK Parti'nin bu başarısını alkışlıyor. Muhalefeti rencide edecek hiçbir söz ve davranışta da bulunmadık. Neden? Çünkü Başbakanımız o gece balkon konuşmasında 'Hesaplaşma zamanı değil, helalleşme zamanı' dedi. Bu ne kadar güzel bir büyüklüktür, asalettir. Bunu söyleyen insana teşekkür edilmez mi? Hatta sembolik olarak da açtığı pek çok davadan feragat etti. En ağır hakaretlere rağmen, 'Tamam ben nefsimden vazgeçiyorum, bunların hepsinden feragat ediyorum' dedi, dilekçesini gönderdi.''

'Bu millet zaten nankördür diyorlar'

Arınç, hazımsızlığın çok kötü bir şey olduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Sayın Kılıçdaroğlu'na bu söylendiği zaman 'Zaten kazanamayacaktı ki' diye cevap verdi. Şimdi bu hareketin karşılığı bu değildir. Hazımsızlık da çok kötü bir şey. Yani Allah kimseye hazımsızlık vermesin, o da rahatsızlıklardan birisidir. Şimdi muhalefetin sahibi olan partiler, köşe yazarları, etkili iş adamları, gurupları ve saireler, nelerle meşgul biliyor musunuz? 'Bu millet zaten nankördür' diyorlar, yazdıklarının tercümesi bu. 'Eziliyorlar, ama hala AK parti'ye oy veriyorlar' diyorlar. Geçen seçimlerden sonra hatırlarsınız, kendini bilmez bir köşe yazarı, 'AK Partiye oy verenlere 'Bidon kafalılar' demişti. Bir başkası da 'Göbeğini kaşıyan adamlar' diye hakaret etmişti. Bunların üzerini tuz biber, Bursa'daki CHP mitinginde oldu; 'Beyinsiz değilim, o yüzden AK Partiye oy vermeyeceğim' diye sefil bir adam elinde bir afişle mitingin ortasında çıktı... Kime söylüyor bunu? 21,5 milyon oy almış bir parti için söylüyor. Bu ne büyük bir gaflettir, bu ne büyük bir aymazlıktır? Bu ne kadar büyük bir terbiyesizliktir, bunu bile söylediler...''

'Hala çatlıyorlar'

Şimdi de ''Bu millet zaten böyledir, ne kadar dayak yerse o kadar AKP'ye koşar'' denildiğini ifade eden Arınç, ''Bu millete hakaret değil midir?'' diye sordu. Arınç, onların penceresinden böyle göründüğünü dile getirerek, şöyle konuştu: ''Tansel Çölaşan böyle düşünüyor; 'bu millet zaten buna müstahak' diyor. Bunu söyleyen bayan 27 Mayıs'ı da büyük bir devrim olarak alkışlıyordu ve Menderes'in idamına da milletin sevindiğini ifade ediyordu. Milletten kopmuş, milletin değerlerine yabancı, milletle bir gün el sıkışmamış, kucaklaşmamış insanlar, yüzde 50'nin AK Parti'ye oy vermesi karşısında hala çatlıyorlar. Milleti anlamak ve tanımak yerine onu kötülemeyi, küçültmeyi, aşağılamayı daha kolay bir iş olarak görüyorlar. En sonunda bugün anladı ki sayın Kılıçdaroğlu da yine milletin AK Parti'ye oy vermesini 'Stockholm Sendromu' diye bir sendromla izah ediyor. Allah Allah o da neymiş acaba? 'Canım siz de gidin cuma namazını kaza edin' diyen adamdan mı bu dersi aldı bilmiyorum. 'Stockholm Sendromu' İçinizde tabipler varsa bunu bir kenara yazın, 'bakalım bu da neymiş?' diye kafa yorun. İşin kolayı varken zoruna gidiyorlar. Ya şu millet neden bu partiye oy veriyor kardeşim? Bak analiz ediyorlar, birincisi diyorlar ki; 'Güçlü bir liderlik var AK parti'de. Sözüne güvenilen, her söylediğini yapma gücüne sahip, milletin önüne düşmüş, millet kadar daha fazlasıyla çalışan, milletin aile değerlerine sahip, inancına, ahlakına sahip, milletin tarih ve kültürüne bağlı bir genel başkan var başında. Bunu sosyologlar söylüyor. AK Parti'nin başarısındaki hikmetin birinci sebebi güçlü bir liderliktir. İkincisi 'hizmete dayalı siyaset anlayışını yerleştirdiler' diyor...''

 

'Tabela partisi olmaya mahkumlar'

Arınç, AKP'nin başarısında, güçlü liderlik ve hizmete dayalı siyaset anlayışının yerleştirilmesinin yanı sıra 2023 için vizyon ortaya koyması, yaptıklarını ve yapacaklarını anlatması, hakaret etmemesi ve insanların kişilik haklarıyla oynamamasının etkili olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan'ın, ''Benim adım Tayyip'' demediğini ifade eden Arınç, ''(Ben hükümetimle teşkilatımla partimle iktidarımla Türkiye'yi içeride ve dışarıda güçlü yapacağım) diyor. Bunların tam aksini, diğer partiler için söylemek mümkün'' diye konuştu.

Arınç, sadece 2-3 partiden bahsettiklerini, ancak Bursa meydanına gelip de yüzde 50'nin üzerinde oy alacaklarını söyleyen parti liderlerinin de olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti: ''Bazı partilerin Bursa birinci sıra adaylarının, böyle kafalarımızı adeta 'Ne söylüyor bu adamcağız?' diye şaşkınlığa uğratanlar olmadı mı? Neler konuşmadılar, söylemediler? Bize yüzde 80'den bile bahsedenler olmadı mı? 'Türkiye'nin 4. partisiyiz' diye ortalıkta 3-5 kişiyle miting yapanlar olmadı mı? Yüzde 1 bile değil oyları, binde 3-4'lerden bahsediyorum size. Bir tabela partisi olmaya mahkumlar, ama seçim öncesi Türkiye'de, Bursa'da 'Biz geliyoruz' diye ortada gürültü yapıyorlardı. Bizim gürültümüzü bile bastırmışlardı. Ama bütün bu hileler, desiseler, bütün bu hakaretler, uçuk kaçık boş vaatler sonunda bizim bir müzik parçasıyla berhava oldu, havaya uçtu. 'Bi daha bi daha' deyince, hamd olsun, aynı türküyü, aynı şarkıyı söyleyen, aynı dağın yeli olan, birbirlerinin gülü olan ve insanların ruhuna kalbine işleyen o güzel gerçeklerle biz, çok şükür onların bütün olumsuzluklarını ortadan kaldırıverdik.''
 

'Yüzde 50'ye bile 'hayal' gözüyle bakanlarımız vardı'

Daha güçlü olmaları gerektiğini, önlerinde bir ''ustalık dönemi'' olduğunu ifade eden Arınç, şöyle devam etti: ''Başarıyı kazandık, yüzde 50 hayatımızda göreceğimiz en büyük başarılardan bir tanesidir. Umarız ki daha da üzerine çıkalım. Daha da üstü olabilir mi? Olabilir. Bunun yolu açıktır. Yüzde 50'ye bile 'hayal' gözüyle bakanlarımız vardı, belki ben de onlardan bir tanesiydim. Ama yüzde 50'leri cenabı hak bize gösterdi. Demek ki iyi, güzel doğru şeyler yaparsak hiçbir zaman bunun altında kalmayacağız, milletimiz cömerttir, asildir, vefakardır, milletimiz kendisine sahip çıkana sahip çıkmıştır.''

Arınç, şunları kaydetti: ''Bu seçimlerde Bay Kemal'in de duyması gereken en güzel şey şudur; Birincisi, sen elinde bir keserle ortaya çıktın, herkesi çivi gibi görmeye başladın, kafasına vurdun. Herkesi yolsuzluk yapan birisi gibi gördün ve AK parti denildiği zaman hemen peşinen suçladın, 'Yolsuzluk yapıyorlar' dedin, duvara çamur attın. Biliyordun ki tutmayacak, ama 'izi kalsın' diye düşündün. Bay Kemal, yaptığın boşa çıktı. Senin AK Parti'ye 'yolsuzluk' diye hücum etmene vatandaş inanmıyor. Sana da inanmıyor ve güvenmiyor. AK Parti'ye her şey söylenebilir, ama yolsuzluk yapma iftirasına hiç kimse inanmaz. Sen bunu görmüş ve anlamış olmalısın. İkincisi, sen o kadar boş vaatlerde bulundun ki, benim de aklıma nereden geldiyse seni 'Noel Baba'ya benzettim. Torbana hediyelerini doldurdun, her gittiğin yerde milletin hoşuna gidecek şeyler attın... Şimdi de millete kızıyor. 'Ben sizin için neler vadettim ama siz bana inanmadınız' diyor. Boş vaatlere de milletin karnı tok. Biz popülizm yapmadık, 8,5 yıldır hükümetimiz döneminde, popülizm, yani dalkavukluk diye bir şey bilmiyoruz...'' Arınç, 2023'e kadar 13-17 tane seçim olduğunu belirterek, ''Bundan sonra her 1,5 yılda bir seçim var. Bu seçimler için bizim güçlü olmamız lazım'' dedi.

'Eski seçim bölgemde böyle heyecanlı bir kampanya yürütmemiştim'

Bursa'da, 12 Haziran seçimleri öncesinde çok heyecanlı bir seçim kampanyası yürüttüklerini ifade eden Arınç, şunları söyledi: ''O ne kadar güzel bir heyecandı. O kadınlarımızın en ön saflarda, hiç dinmeyen bir enerjiyle bizleri nasıl ayağa kaldırdığını hakikaten çok güzel müşahede ettik. Ben doğrusu, kendi eski seçim bölgemde böyle heyecanlı bir kampanya yürütmemiştim. Belki yapı farkı var, burada kıpır kıpır insanlar. Fırt dediğin zaman ayağa fırlıyorlar, bu çok güzel bir şey. Tepki veriyorlar. Bu yüzden Bursa'da seçim kampanyası yapmak, başka yerlerden daha keyifli. Onu da bizzat görmüş oldum.''

'Biz Türkiye'nin partisiyiz'

Arınç, Devlet Bakanı Faruk Çelik'in yaptığı hizmetlerin de alınan başarıda büyük katkısı bulunduğunu, diğer partilerin ise başarılı olamadıklarını vurguladı. Arınç, şunları kaydetti: ''Gri diye bir renk var. Siyahın üzerine koyarsanız beyaz gibi görünürmüş, beyazın üzerine koyarsanız siyah gibi görünürmüş. Şimdi CHP açısından bir noktada bakarsanız, kendilerini avutabilirler. 'Biz milletvekili sayımızı artırdık' diyebilirler. Ama başka açılardan bakarsanız büyük bir başarısızlık var. Bunu bizim söylememize de gerek yok. Kendi içindekiler bugünlerde zaten fazlaca söylüyorlar. Biz onların yalancısıyız. Diyorlar ki; 'Siz başarılı olmadınız, siz kayıptasınız. Siz yanlış işler yaptınız. Biz onları onlarla baş başa bırakalım. MHP açısından baktığımızda 'Barajı aştık ya bu bize yeter' diyebilirler. Milletvekili sayısı düşmüş ama başka şeyler de olmuş. Onlar da şimdi bir sıkıntının içindeler. Fazla söze hacet yok, ortak kanaat şudur; onlar da kayıptalar ve bu seçimde başarısız oldular. Diğer partilerden etnik kimliğe dayalı siyaset yapan, filan siyasi parti. Onlar başarılı olduklarını söyleyebilirler. Ama şunu unutmayalım; Türkiye'de 81 il var, 85 seçim seçim bölgesi var. Biz 81 ilin hepsinde çok güçlüyüz. Geçmişte sadece Tunceli'de milletvekilimiz yoktu, bu sefer Hakkari Iğdır da eklendi. Yani 81 ilin 78'inde milletvekilimiz var ve biz bu illerin 67'sinde birinci partiyiz. Şu anda CHP'nin 33 ilde bir milletvekili bile yok. MHP'nin 47 ilde bir milletvekili bile yok. BDP'nin 7 il dışında bir milletvekili bile yok. Biz Türkiye'nin partisiyiz, Türkiye'nin her yerinde varız ve biz etnik kimliğe dayalı siyaset yapmadık, Türkiye'nin partisi olarak 74 milyonu kucaklayan pozitif hizmete dayalı bir siyaset yürüttük. Başarımız tartışılmaz.''

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.