TKP Erzurum'da tarım emekçileriyle buluştu

TKP Erzurum'da tarım emekçileriyle buluştu
TKP'nin Karaçoban İlçe Temsilciği tarafından organize edilen, Erzurum Karaçoban ve Kars'taki tarım emekçilerini kapsayan buluşmalar geride kalırken, toplantılarda öne çıkan gündem tarım emekçilerinin örgütlenmesi oldu.

Türkiye Komünist Partisi'nin Karaçoban İlçe Temsilciği tarafından organize edilen, 21-22 Temmuz 2022 tarihlerinde Erzurum Karaçoban ve Kars'taki tarım emekçilerini kapsayan buluşmalar geride kalırken, toplantılarda öne çıkan gündem tarım emekçilerinin örgütlenmesi oldu. Çiftçilerin, "Emeklerimiz gasp ediliyor. Burada ürettiklerimizi şehirlerde satın alamıyoruz" diye tepki gösterdikleri ekonomik gidişata karşı bir araya gelinirken birçok başlıkta kararlar alındı. 

Her geçen gün yoksullaşıyoruz

Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Zuhal Okuyan ve Ziraat Mühendisi Özgür Selvi'nin katıldığı buluşmalarda hem tarım emekçilerinin sorunları konuşuldu hem de tarımsal üretim faaliyetlerinin nasıl daha iyi olabileceğine dair bilgiler paylaşıldı. 

Karaçobanlı tarım emekçileri toplantıda, "Düne kadar babalarımızdan, dedelerimizden ne gördüysek bugün de bunu tekrar ediyoruz. Ancak toprağımızdaki minerallerden dahi bilgimiz yok. Rastgele gübreler veriyor, hep benzer şeyleri ekip biçiyoruz. Ama artık bugün burada yapılan toprak analizleri neticesinde neyin eksik neyin fazla olduğunu bilimsel yöntemlerle öğrenmiş olacağız. Deneyip yanılma şansımız yok artık. Bu hayat pahalılığında her geçen gün yoksullaşıyoruz" dedi. 

Geleneksel tarım yöntemlerini geliştirmedikçe ve bilimsel yöntemlerden faydalanmadıkça bu kısır döngünün devam edeceğini ifade eden emekçiler "Bu alışılagelen yöntemleri değiştirmek zorundayız. Bu düzen böyle devam ettikçe emekçiler için çıkar bir yol yok. Sadece üretmekle kalmayıp, ürettiğimiz ürünlerin tüketiciye ulaşması noktasında da örgütlenmeliyiz" dediler.


Uluslararası tekeller buralarda tarımı bitirdi

Daha önce şeker pancarı üretiminin merkezlerinden olan Karaçoban, Karayazı, Hınıs ve Tekman ilçeleri bugün şeker pancarı üretiminde geriye düşmüş durumda. Şeker pancarındaki kota uygulamaları, fabrikalarının özelleştirilmesi ve AKP'nin tarım politikalarının getirdiği süreçte bugün her şeyin uluslararası tekellerin ihtiyaçlarına göre planlandığını ifade eden çiftçiler, artık şeker pancarı üretiminin yok denecek kadar azaldığını belirtiyor. 

"Bugün marketlerde şekerin fiyatı aldı başını gitti. Eskiden çayhanelerde, kahvehanelerde çayın hesabı yapılırdı. Şimdi yanına şekeri de eklemek zorunda herkes. Böyle giderse kahvehanelerde çaya ayrı şekere ayrı para isteyecekler" diyen emekçiler "Bugün şeker ateş pahası ancak bizim şeker pancarı ekmemizin önünde kota engeli var. Bunu akıl alır ne vicdan kabul eder" diyor.

Kadınlar bir adım öne çıkacak

Kadınların toplumsal hayatta kendini var edemediği ve üretimde yer alamadığı örneklerin üzerine gidilmesi gerektiğinin ifade edildiği buluşmalarda, Karaçobanlı emekçi kadınların özellikle de süt ürünlerinin üretimi noktasında nasıl yer alacaklarına dair tartışmalar yürütüldü. Ev toplantıları ile devam eden buluşmalarda yerel ürünlerin üretimi ve süt ürünlerinin üretiminde halk sağlığının kriterleri konuşulurken bir yandan kimi ürünlerin sofraya geliş süreçlerine dair bilgiler de paylaşıldı. 

Kadınların bir araya gelmesi gerektiği, birlikte üretim yapmalarının kadınları daha güçlü kılacağı belirtildiği buluşmalarda TKP Karaçoban İlçe Temsilciğinde bir araya gelebilecekleri bazı üretim atölyelerine dair planlamalar da yapıldı.

Halı ve kilim tezgahları yeniden canlandırılabilir

Geçmişte yaygın olmasına rağmen bugün üretilmeyen kilim ve halılar geçmişte Karaçoban'da pek çok ailenin evinin bir bölümünde yer alıyordu. Bugün ise unutulmaya yüz tutan bu üretimi yeniden hayata geçirmek için adımlar atılıyor. Emekçi kadınların bir birlerine yeniden öğretecekleri bu ürünler için ihtiyaç duyulan kök boyası ve yün ise ilçede zaten mevcut durumda. 

Kırpılan yünler üretim olmadığı için yakılıyor

Bugün üretim olmadığı için küçükbaş hayvanlardan kırpılan yünlerin yakıldığını ifade eden üreticiler "Bugün koyun ya da keçi yünleri artık para etmiyor. Temizliği çok zahmetli ve uzun zaman alıyor. Kilosu ise birkaç liraya satılıyor. Yani temizlemek dahi daha masraflı. Artık hayvancılıkla uğraşan pek çok kişi koyun yünlerini yakıyor" diyerek süreci tarif etti.

Bunun yanı sıra halı veya kilim üretimi için yeniden bir araya gelmeyi hedefleyen kadınlar bir halı ve kilim dokuma atölyesi ile TKP Karaçoban İlçe Temsilciliği'nde bir araya gelmeyi planlıyorlar.

'Sabahları saçma sapan kadın programları izleyeceğimize üretim yaparız'

Kadınların ayrı ayrı yerlerde üretim yapmalarından ziyade bir araya gelip birlikte üretim yapmalarının daha iyi olacağını ifade edilirken "Sabah saatlerinde kadınlara dayatılan ve televizyonlarda doğru düzgün alternatifi dahi olmayan programlara mecbur değiliz. Kadınlar olarak bir araya gelir atölyede halı ve kilim üretimlerini hayata geçirebiliriz. Bu sayede hem ekonomik olarak hem de kültürel olarak kendimizi var edebiliriz" derken bu süreçte yan yana gelerek üretim yapmayı planladıklarını belirttiler.

Çiftçiler ürettiklerini pazarda satın alamıyor

Çiftçilerin ürettiği ürünleri yeri geldiğinde pazarda satın alamadığını ifade eden üreticiler bu sorunlarının üzerine gidebilmek için mücadele etmek gerektiği vurgusunu yineledi. 

Bugün AKP'nin ülkede tarımı yok ettiğinin, birçok ürünün ithal edildiğinin altını çizen emekçiler, "Öyle bir hale geldik ki üreten çiftçiye enayi gözüyle bakılıyor. Eğer çiftçiler büyük arazi sahipleri değilse, arkalarında da devlet büyükleri yoksa, sağdan soldan teşvik almıyorlarsa üretim yapmak çok güç hale gelmiş durumda. Birçoğumuz için çiftçilik bir yan gelir oldu. Tarımın, hayvancılığın memleketindeyiz ama çoğumuz bir yandan inşaatta ya da gurbette çalışıp ek olarak tarım yapmaya çalışıyoruz. Bugün sadece tarla ekerek geçinmek çok güç hale geldi" diyor. 

'Sızlanıp yakınacak zaman geçti. Artık örgütlenmeli ve mücadele etmeliyiz'

Yıllar önce İstanbul'da yaşarken Karaçoban'a dönen emekçilerden Mehmet ise şunları söylüyor:

"Yıllar önce İstanbul'daydım. O zamanlarda bıraktığım İstanbul'a dönmek artık imkansız hale geldi. Kira fiyatları hayat pahalılığı derken uçtu gitti her şey. Ancak burası farklı mı? Tek avantajımız dayanışmanın burada daha mümkün olması. Evet İstanbul'da imkansız hale geldi ama burada da artık eskisi gibi değil. Herkes tersine göç, kentlerden köylere göç diye hikayeler anlatıyor. Ama burada gördüğünüz gibi, tüm gençler Avrupa hayalleri kuruyor. Ama sızlanıp dertlenecek zaman geçti. Artık yakınmayı bırakıp örgütlenmeli ve mücadele etmeliyiz. Yoksa ne kentlerdeki insanların karnı doyar ne de biz burada yaşayabiliriz."
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.