Rezalet!
Referanduma 3-5 gün kala Avcılar ülke gündemine oturdu.
Buna sebep neydi.
Saçma sapan bir afiş ve saçma sapan ifadeler.
Bu ifadeler o afişi asanların görüşü olabilir.
Siz öyle düşünebilirsiniz.
Ancak bunu bir partinin görüşüymüş gibi sunarsanız bu gün karşılaşacağınız durumlara düşersiniz.
Tamam afiş krizi bir şekilde böyle cereyan etti ve yarın nerelere gidecek, kimlerin canı yanacak bekleyip göreceğiz.
Ben asıl buradan yola çıkarak başka şeyler söylemek istiyorum.
Bakın bu olay patlamasaydı bizim yazdıklarımızda havada kalacaktı.
Şimdilerde siyasilerimiz ne ile meşgul?
Referandum çalışmaları değil mi?
Peki bu çalışmalarda hiç dikkatinizi çekti mi sizin?
En çok hangi belediye başkanı çalışmalar gösterdi?
CHP ve AKP’li belediye başkanlarından bazıları neden hiç referandumda çalışmalar yapmadı?
Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci referandum süresi boyunca kaç programa katıldı?
Bu afiş krizi patladığında neredeydi Sayın Başkan?
BULGARİSTAN’DA TATİLDE!
Peki bu kriz başlamamış olsaydı dönecek miydi buradan?
Zannetmiyorum.
Hal böyle olunca da işte böyle rezil olusunuz tüm Türkiye’ye!
Tabi CHP İl Başkanı Berhan Şimşek de hiç kusura bakmasın. Bu olayda fazlasıyla sorumluluk sahibi.
Bekleyip göreceğiz bu soruşturmadan sonra kesilecek cezalara.
Gelin biz yazımıza geri dönelim.
Evet ne diyorduk?
Değirmenci dışında şöyle bir çevrenize bakın hangi CHP’li belediye başkanı da referandum çalışmalarına katılmıyor.
Mesela siz bir Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar’a da bakın, bir Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara’ya da bakın diğer CHP’li belediye başkanlarına da.
Ne yalan söyleyelim bir basın mensubu olarak biz Kara ve Işıklar’ın gündemine yetişmek için zorlanıyoruz.
Oysa diğer belediye başkanlarının çoğu nerede kendilerini öne çıkaracak bir iş var onun peşinde.
Bu belediye başkanları neden hep kendi çıkarlarını partileri çıkarlarından, ülke çıkarlarından daha üstün görürüler.
Sebebi çok basit.
Bastırırsın parayı kaparsın adaylığı gerisi gelir nasıl olsa.
İdeoliji neymiş, etik değerler neymiş, partili olmak ya da olmamak neymiş kimin umurunda.
Asıl suçlu kim biliyor musunuz?
Bu olayda da olduğu gibi ne Değirmenci ne de bir başkası.
Asıl suçlu ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ zihniyeti ile kendi koltuğunu ve kendi durumunu korumaya çalışan, basiretsiz, tembel, ciddiyetsiz, şahsiyetsiz politikacılar.
Bunlardan her siyasi partide var yeterince.
Dün de vardı, bu günde var, yarın da var olacaktır bunlar.
Peki ne yapmak lazım?
Durun hemen söyleyelim.
Siyaseti veya yaptığımız işi - Ne iş yaparsak yapalım - kendi çıkarlarımız için değil toplumun çıkarları uğruna yapmayı bir başarabilsek görün bakın o zaman yavaş yavaş nasıl değişecek çevremiz.
Nasıl güzelleşecek siyasilerimiz yöneticilerimiz.
Çok zor değil aslında yapmamız gereken.
Sadece her zamankinden biraz daha fazla duyarlılık, biraz daha fazla hassasiyet, biraz daha fazla araştırarak, bilerek, okuyarak, bilgilenerek çevremizde olup bitenleri yorumlama.
Haydi bu bayram başlayalım bir yerden.
İyi ve kötüleri ayıralım.
Kötülere de iyi dersek iyilere, işini iyi yapanlara, doğru olanlara, dürüst olanlara haksızlık etmeyelim.
Bakın İLAHİ ADALET her zaman işler ve hiç kimsenin hak ettiği ceza öyle birilerinin düşündüğü gibi öbür tarafa kalmaz.
Haydi bakalım, biraz daha dikkat!