Dursun Boran Vali Mutlu ile röportaj yaptı.

Dursun Boran Vali Mutlu ile röportaj yaptı.
Valiye gazeteciler cemiyetinde yolsuzluk brifingi

İstanbul Valisi  Hüseyin Avni Mutlu ile Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin tertip ettiği, Pazar günkü sabah kahvaltısı toplantısında görüştüm. Cağaloglu gazeteciler cemiyeti'nin 4. katında ki kahvaltıya 200 kişi katıldı.

 

Sevgili valiyi  Bağcılar Kaymakamlığı görevinden tanıyorum. Kanal D ‘de çok haberini yaptım.

 

Pek çok gazeteci, iş adamı ve Turizmcinin de görüşüp istişareler yaptığı Vali Mutlu ile yaptığım kısa konuşmayı sizlere sunuyorum:

 

Dursun Boran (DB ): Valim günaydın, İstanbul’a alıştınız mı? Sizi bulmak İçişleri Bakanını bulmaktan zorlaşmış?

 

Hüseyin Avni Mutlu ( Vali ): Günaydın nasılsınız? Estahfurullah. Sizlerle bir arada olmak çok güzel.

 

DB: Valim milletvekili olamadım. Gazeteciliğe devam. 2014 seçimlerine az kaldı . ( gülüşmeler )

 

Vali: Gazeteciler yaptığı hizmetlerle zaten siyasetin içindeler. Hele de sizin gibi duyarlı arkadaşlar. Sizler zaten millete hizmet ediyorsunuz.

 

DB:  Alkent 2000 Mahallesi’ne karakol kurulması talebimz 2 senedir neden bekliyor? Karakolumuzu istiyoruz. Mahallede özel güvenlik olmaz. Polis olur. Aksi olursa kamu düzeni bozulur? Vali yardımcınız Ali Bakoğlu’nun özel güvenli iznini talebimle önce iptal etmesi, sonra ada bazında izin verdik demesi, hukuk ve Anayasa’ya aykırı Sn Valim. Vergi veren halkın asayişini silahlı kolluk sağlamak zorunda. Bu temel bir insan hakkıdır.

 

Biz vali yardımcısı gibi devletin lojmanında oturmuyoruz. Bu özel güvenliğe senede 2 trilyon lira verenler, sonra bu paraları zorla aidat adı altında, cebren mahallede bağımsız parsellerde oturanlardan tahsil etmeye çalışıyorlar. BUDA ANARŞİ DOĞUYOR?

 

Vali: Ya nedir orada ki durum?

 

DB: Kaymakamlık, bakanlık, Genelkurmay, Jandarma Genel Komutanlığı, İçişleri Bakanlığı ile yaptığım resmi yazışmalar. Hepsinide haber yapıp Google da yayınlattım. Bizde gizli iş olmaz Valim. Google’a Alkent 2000 Mahallesi yazarsanız bütün belgeleri görürsünüz.

 

1990 da Alkent 2000 sitesi diye kurulan, İstanbul B.Çekmece ilçesi sınırlarında ki yer aynı adla 3 Haziran 2001 Pazar günü yapılan seçimle resmen mahalle olmuş. Yolları 10 Ağustos 1993 de 747 sayılı encümen kararıyla kamuya terk edilmiş.

 

Vali: Yani Alkent 2000 Mahallesi olmuş.

 

DB: Genau ( Almanca aynen demek ) Şimdi siz hala site diyebilirmisiniz? Devletin tasarrufu altında ki yolu, bariyer ve özel güvenlikle kapatmışlar. Mahalleye site havası vermişler. Trilyonları toplamışlar.

 

Vali: Burada Belediye’de suçlu. Neden bariyerleri 3 Haziran 2001 den beri sökmemiş?

 

DB: Suçun asıl faili belediye başkanı Hasan Akgün. Anayasanın 10. maddesine TCK ya aykırı onlarca suç var. TBMM de soru önergesine verdiği cevapda, belediye başkanı suçunu ve hukuksuzluğu itiraf etti. İsmail beyden önceki kaymakam da suçlu..

 

Vali: Bana böyle anlatmadılar. Meclisde soru önergesi mi yaptırdın?

 

DB: Size geçen ay Alkent 2000 Mahallesi sözde çamlıca sitesi’nde kahvaltı verip şirin görünenler ne yapmak istiyorlar biliyormusunuz? Yeni kurdukları mahalle güzelleştirme derneğiyle, siz ve Kadir Topbaş’dan yolun girişlerine yeniden barikatlar, bekciler koyup, devletin yolunu halka kapatmak suç işlemek istiyorlar. Sizi de bu suça ortak etmeyi planlıyorlar.

 

Bu kanunsuzluğa kim ortak olursa, adalete ve TBMM’ne hesap verir.

Size kahvaltı verenler, neden bunları anlatıp. Özel güvenlik yerine benim gibi karakol istemiyorlar?

 

Ben mahalle halkını, devletin silahlı kolluk kuvveti korusun diyorum. Tepe lambaları açık polis otoları dolansın. Motorlu yunuslar gezsinler. Senede 2 trilyonu özel güvenlik firmalarına verenler, bunun 200 milyarıyla 10 motosiklet, 10 opel araba alıp kurulacak karakol yada, polis irtibat noktasına bağışlasalar. 15- 20 tanede Mobese kamerası kurdurulsa. Mahallede kuş uçmaz. Al sana emniyet. Kapını açık bırak yat.

 

Vali: Bak bu Genau.. ( Almanca aynen. Gülüşmeler. )

 

DB. Siz 3 ay evvel Diyarbakır valisiydiniz. Size halen Diyarbakır valisi, yada Bağcılar Kaymakamı denir mi? O bitti. Artık İstanbul Valisi oldunuz. Seneye İçişleri Müsteşarı olursanız, size hala İstanbul Valisi denir mi? Denmez. İşte Alkent 2000 Mahallesi de öğle. Site hükmü mahalle olduğu gün bitti. Sen siteyken aynı adla, mahalle olmuşsun. Bazıları insanların aklını karıştırmak için, mahallelerde de site olur diyor? Sen aynı adla siteyken mahalle olmuşsun.  

 

Ben de buraya Mayıs 2003 de geldim. Geldiğimde burası mahalle olmuştu. Ben hukuksuzlukları ortadan kaldırdım. Gazete, TV’ler, haber sitelerinde halkın nasıl kandırıldığını belgelerle anlattım. Siz siede değil. Mahallede oturuyorsunuz. Mahallede  aidat, ortak gider olmaz dedim. Muhtarlığın senelerce tabelası yoktu. Hem eczane hem muhtarlık olan yere, muhtarlık tabelası astırdım. İETT  ye müracaat edip otobüs seferleri tertip ettim. Toplu taşıma bir kültürdür. Temiz çevre, hava için şarttır.

 

Siz eşinizle daha evvel sivil arabayla bu yoldan geçmeye kalksaydınız, sizi içeri sokmazlardı. Mahallenin girişlerinde barikatlar, özel güvenlikler vardı. Şimdi özgürlük var. Yollar millete açık. Girişlerde ki 3-5 özel güvenlik de sizin Vali yardımcısının ayıbı. Bu kadar çok seviyorsa Alkent Mahallesi sakinlerini, özel güvenlik izni yerine, karakol kurulmasını sağlasaydı ya? Devlete vergi veren halk, neden asayiş için senede 2 trilyon lira ödemek zorunda kalsın.?

O zaman bu seçmen neden vergi veriyor? Bu giderler ve yüksek aidatlara sebep oluyor. 900 lira kirası olan 1+1 evlerin aylık aidatı 550 lira.

 

VALİ: Özel güvenlik isteyen yok mu?

 

DB. Valim parasını cebinden veren, herkes villasının apartmanının önüne istediği kadar özel bekci, güvenlik koysun. Ben buna bir şey demiyorum. Ama kamuya açık olması gereken mahalle girişinde özel bekci ve barikat olursa. Bu devletin ayıbı olur. Anarşi olur. Anayasa çiğnenir.

 

Civarda ki banka müdürleri, personeli, esnaf daha önce mahalleye giremiyordu. Eczaneden ilaç, çiçekciden buket, DVD ciden müzik ve film CD si, DVD si alamıyordu. Kuru temizlemeye elbiselerini veremiyorlardı. Müşterileriyle görüşemiyorlardı. Lokantacılar saatlerce güvenlikde bekliyor, yemek siparişleri buz gibi oluyordu. Kuaför ve markete gelemiyordu. Şimdi esnafın müşterisi geliri arttı. Dolayısıyla devletinde vergi geliri yükseldi.

 

Vali: Doğru. Ayda bir milyon 500 bin lira aidat veren, villasının önüne bu parayla birini koyar hem bahçıvanlık, hem bekcilik yaptırabilir.

 

DB: Valim, çöpünü belediye haftanın 3 günü topluyor. Toplamak zorunda. Asayişi polis sağlamak zorunda, sağlıyor. Villaların elektrik, su, doğalgaz saatleri ayrı. Peki ne aidatı bu? Diyorlar ki sosyal tesis var. Sat kardeşim. Mahkeme kararıyla sat; sözde yönetimi de fes et. Elde edilen parayı hak sahiplerine dağıt. Bitsin. Tesis dedikleri yerde, kafalarına göre lokantayı birilerine kiraya veriyorlar. Peki havuz, spor salonu, saunayı neden kiraya vermiyorsunuz? Onu yaparlarsa, sözde yönetim durumlarını kaybederler.

Sizin kahvaltı yaptığınız yerin işletmecisi, 2. defa orayı kiraladı. Lokanta paralı. Havuz, sauna, 7-8 kişilik spor ünitesi bedava. Peştamal paralı. Sauna bedava. Kimin ne yaptığı belli değil.

 

Saunalar kaçak olarak büyütüldü. B. Çekmece belediyesi yıkım ve para cezası verdi. Para cezası tahsil edildi. Yıkım yapılmadı. Seneler sonra, tadilat projesi yapıp, kaçak saunaları yıkmadı belediye. Suçluları kayırdı yani.

 

Şimdi bize diyorlar ki bu kaçak, işlere milyarlarca para harcadık ortak olun.. Adam devletin yoluna kasis, orta refüj yapıyor. Kaçak. B.Çekmece Belediye başkanı Hasan Akgün yıkmıyor?

 

Sizin altından gelip geçtiğiniz mahalle girişlerinde ki bekci kulübeleri ve kemerlerin olduğu yerler de kaçak. Büyükşehir İmar Müdürlüğünün yıkım emri var. Mahalleye site havası vermek için yıkmıyorlar. Topbaş başkan da suç işliyor. 2 senedir yıkım kararı çıktı. İdare Mahkemesi de onayladı.

Şimdi nerede kahvaltıya çağrıldığınızı anlayınız. Sizi kandırırlarsa devletin yolunu halka kapatacaklar. Orası tahliye yolu. Depremde, acil durumda insanlar, polis, ambulanslar, itfaiye ne yapacak?

 

Vali: Anladım. Görüşelim. O karakol işine bakıcam. Zaten bakan beyide aratmışsın bunun için.

 

DB: Gerekirse Başbakanı da aratıcam. Mahalleye Mobese ve karakol istiyorum. Vergi verdiğim devlet, beni çeteden, çakaldan, hırsızdan korur. Devletin kolluk kuvveti en büyük güçtür..

Benim için aidat ödemiyor dediler mi size? Demişlerdir. Mahallede aidat olmaz.

 

Vali: Yargıtay ne diyor?

 

DB: Yargıtay 3. Hukuk dairesi aynen şöyle dedi. 17 Haziran 2010 da. Hemde oy çokluğuyla.

 

2010/ 10393 E. ve  Karar No: 2010/ 10830 .


" Birden çok parselde kurulu yerde, toplu yapı uygulamasına da geçilmemiş olduğundan Kat Mülkiyeti Kanunu uygulanamaz. İhtilafın çözümü genel hükümlere tabidir. " diyor. 
 
Yani Alkent 2000 Mahallesi'nde KMK uygulanamadığı için, bir yönetim, işletme projesi, ortak gider, avans olmaz demektir.

 

Yok hükmün deki insanların yüzünden B. Çekmece adliyesinde 300 hukuk, ceza ve icra davası açılmış. Yargıtayın yok dediği kişiler, biz yönetimiz diyorlar.

 

Vali: Allah Allah..

 

DB: Bakın kaç dakikadır size bunları anlatıyorum. Hakkımda 5 icra davası açtılar hepsini kaybettiler. Şimdi her kazandığım dava için tazminat davası açıyorum. Korkutmak ve zorla aidat almak için. Evime 2 defa yumurtalı saldırı yaptı şerefsizler. Yurt dışındayken evimin önünde ki asfaltı kazıp, bahçe ve içme suyumu kesmişler. İSKİ genel müdürü şahit. Aradım hemen suyumu bağlattı. Sonra da İSKİ ye müstakil abone oldum. Ama yolu bir senedir yapmadılar. Bunların çevre anlayışı bu işte.

 

Evime 8 bin lira aidat borcun var diye hacze geldiler. Bir sene evvel. Ama bana tebligat yapılmamış. Postacı güya muhtara bırakmış! Muhtarda kapıya haber kağıdı koymuşlardır diye, güya haber vermemiş. Muhtar da suçlu. Evraklar oraya bırakılmışsa, açıp bir defa olsun, yada maille haber vereceksin. Hem eczacılık, hem muhtarlık yapılısa böyle olur? O zaman muhtara bırakmakla, posta kutusuna bırakmak arasında fark ne?

Tabi itiraz edemediğim için bir ay sonra 20 kişiyle icraya gelince, biz icradan haberdar olduk. Zorla parayı ödedim, ertesi sabah gidip ihtiyati tedbirli dava açtım. Aynı gün, mahkeme haklı bulup icra işlemini iptal etti. Haciz baskısıyla alınan paranında iadesine karar verdi. Bu arada tartışmalar olduğu için, avukatları ben darp edildim yalanıyla, bir gün sonra, basit yaralana raporu alarak hakkımda, suç duyurusu yaptı. Özel güvenlikcileride şahit gösterdi.

Yani gasp yapamadık, sanık yapalım…

 

Vali: Suyu neden kesmişler?

 

DB: İSKİ hatası. Seneler evvel tek sayaçdan su verme anlaşması yapmışlar. Sen aidat vermiyorsan suda yok diyorlar. Benden hileyle, site diyerek 2003-2004 arası aldıkları 35 milyar lirayı geri istedim vermediler.

 

Dava aç dediler. Bende dava açtım. Adam 1,5 milyar aidat makbuzu gönderiyor. İçinde 40 bin tl su parası. Açıklama yok. Gider diyor. Ne kadar su kullandığımı söyleyin verim diyorum. Hayır 1,5 milyar ödeyeceksin diyorlar.

Siz bu zihniyetle buluşup, kahvaltı yapmak zorunda bırakıldınız Valim..

 

 

Vali: Tabi bunları kimse anlatmadı.

 

DB: Size burada bir gazeteci var. Hukuk dışı işlerimize mani oluyor, insanlardan ne güzel her sene 10 trilyon lira aidat diye para topluyorduk, buna engel oldu diyorlardır. Aidat ödemiyor demişlerdir.

 

Daha anlatacak çok yolsuzluk, gösterilecek belge var. Halen Mali Şube ve Organize Suç Müdürlüğü 2 şikayet dosyası hakkında soruşturma yapıyor.

B.Çekmece savcısı Mustafa Kemal Gül 7 aydır, tahkikatı devam ettiriyor. 42 kişi ifade verdi. Benim yaptığım suç duyuruna binaen.

 

Yetkisiz para toplamak, TCK 154, hakkı olmayan yere tecavüz, dolandırıcılık gibi iddiaları savcı tahkik ediyor..

 

Beni tahrik etmek için, sokağımın başına 10 ay evvel bariyer ve bekci kulubesi koydular. İmar Kanununa göre isim verilen sokaklar kamuya terk edilmiş sayılır.

Bir mali müşavir 18 kişi hakında TCK 154 den sç duyurusu yaptı. Savcı Dursun Yüzer, hala dava açmadı. Yolda işgal devam ediyor. Sokaktan geçmek isteyene nereye gidiyorsun deniyor. Kaymakam İsmail beyin bilgisi var. Konuya dair şikayetim de. Hala hukuksuzluk devam ediyor.

Maksat mahalleye site havası vermek. Azınlıkta ki gurup , ayrıcalıklı dünya yaratmaya çalışıyor.

Bunları o kahvaltıda bulunan Zaman Gazetesi yazarı Günseli Ocaklı anlatamaz size. Yazmazda.

 

Vali: Peki, görüşmek üzere.

 

DB. Allah’a emanet olun valim. Görüşeceğiz..

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum