İşi baştan düz yaptığınız zaman eğrilmez

İşi baştan düz yaptığınız zaman eğrilmez
Bugünkü konuğum bölgemizde tanınmış bir isim; Karslı bir işadamı. Kendisiyle son derece barışık, yaptığı işlerde kalite ve güven inşaa etmesi de bu nedenle hiç de zor olmamış...

 ERDAL İNŞAAT SAHİBİ İŞADAMI ERDAL GÜNGÖR GAZETE İSTANBUL'DAN ELÇİN ALPTEKİN'E KONUŞTU:

 Erdal İnşaat'ın kurucusu Erdal Güngör'den randevu alıp ziyaretine gittim. Oğlu İlker ile beni konuk etti. Şimdiye kadar hep siyaset, bölge sorunları gibi konulara ağırlık verdiğim söyleşilerimden daha değişik lezzette bir sohbet çıktı bu konukluğumdan...

 Kars'ı, onunla bütünleşmiş Kaz etini ve Kars kültüründeki yerini konuştuk Erdal Güngör'le. Nostaljinin ağır bastığı sohbetimizde Erdal İnşaat'ı, yerelden taleplerini, gençliğe mesajlarını, sporu da unutmadık elbette... Keyif aldığım ve sizin de keyif alacağınızı düşündüğüm söyleşilerime bir yenisini daha eklediğim için mutluyum...

 İnşaat Sektöründe faaliyet gösteriyorsunuz. Neden bu sektör?

İnşaattan önce tekstil sektöründe idim. Ancak bazı yanlış uygulamalar sonucu ortaya çıkan memnuniyetsizlikler nedeniyle çok güçlü olduğumuz tekstil piyasasını Rusya ve Çin'e kaptırdık. Baba mesleğimizdi inşaat. Biliyorsunuz inşaat, iş piyasasının lokomotifi. Ben de Erdal İnşaat'ı kurdum ve konut üretmeye başladım. İnşaat sektörü çok canlı. Arz da var talep de. Yeter ki istihdam yaratılsın, yeni alanlar açılsın. Özellikle imar durumuyla ilgili yerel belediyeler olsun, anakentler olsun çalışmalarını tam yapsın. Tabi bizim gibi firmalara da büyük görev ve sorumluluklar düşüyor. Her işimizi düzgün ve kusursuz yapmalıyız. Çünkü yaptığımız iş hata kabul etmiyor.

 

Güven çok önemli...

Sadece bizim sektörde değil her sektörde çok önemli. Ancak bizim işimizde daha da önemli. İnşaat sektöründe yapılan hatanın geri dönüşü yoktur. İşimiz hata kabul etmez ve hataları affetmez. Bu nedenle yapı denetiminden firmalara kadar herkes işini düzgün yapmalı. Bunu yaptıktan sonra hiçbir sıkıntı olmaz, ben o kanaatteyim. Her ne iş olursa olsun işi baştan düz yaptığınız zaman eğrilmez. Eğri yaptığınız zaman da düzelmez.

 

Kentsel Dönüşüm'e bakış açınız nedir?

Kentsel Dönüşüm, İstanbul veya Türkiye için gerekli bir proje. Yeni yönetmelik gereği kaliteli, sağlam ve güven duyulacak konutlar üretilmeli. Ancak günümüzde her yerde aynı hızda ilerlemeyen bir proje.

 

Neden?

Bazı yerel yönetimler imar sorunlarını çabuk çözdüğü için oralarda dönüşüm daha çabuk ve kolay oluyor. Büyükçekmece'yi örnek gösterecek olursam; bizim çok yaşlı binalarımız var ve burada imar sorunu aşılmış ve oturumlarda kat artışı olursa burada da hızlı bir dönüşüm yakalanacaktır. Bu başarıldığı zaman hem iş hacmi, hem istihdam oranı yükselecektir ve ayrıca çok farklı ve güzel konutlarla ilçenin çehresi değişecektir.

 

Biliyorsunuz artık konut kavramı da değişiyor ve çevresiyle bir bütünsellik içinde ele alınıyor. İnsanlar eskiden yalnızca başını sokacak yer alırken şimdi sosyal donatı, yeşil alan gibi pekçok şeyle birlikte satın almak istiyor. Bu anlamda Büyükçekmece yeşil alan ve altyapı olarak şanslı mı?

Evet Büyükçekmece en şanslı yerlerden birisi. Gerek yeşil alan olsun, imar durumu olsun, gerekse yaşam bölgesi anlamında olsun İstanbul'un belki en güzel ilçelerinden birisidir. İmar planının bozulmadığı, aykırı yapılaşmanın olmadığı güzel ilçelerimizden birisi. Anadolu şehirleri ayarında bir şehirdir, bütün hizmetleri şehrin merkezindedir. Buranın halkı çarşının içinde bulunan bütün resmi dairelerde işini görür, çarşıdan/pazardan alışverişini yapar ve gider evine. Keyifle yaşanan çok güzel bir yer Büyükçekmece.

 

Büyükçekmece'nin bir de sahili var ve yalnızca burada oturanlara değil çevre ilçe halkına da hizmet veriyor. Yazın yaşanan yoğunluk sizi rahatsız ediyor mu?

Rahatsızlık demeyeyim de trafik ve insan yoğunluğu artıyor diyeyim. Cumartesi akşamları yürüyüşe çıktığımızda bakıyoruz adam getirmiş eşyalarını koymuş sahile. Gece de orada yatıyor ve sabahta kalkıp denizine girip pikniğini yapıp çıkıp gidiyor. O anlamda çok yoğun oluyor burası. Ama biz onu da çözdük.

 

Nasıl çözdünüz?

Şöyle bir ayarlama yaptık; örneğin hafta sonu Büyükçekmeceli sahile pek gitmez. Sahili Esenyurt, Tepecik, Beylikdüzü'nden gelen halka bırakır. Dinlenmek, denize girmek ya da piknik yapmak herkesin hakkıdır.

 

Siyaset ve dernekçilikle aranız nasıl?

Fazla aktif olamasam da CHP'liyim. İlçe için olmam gereken her yerde olmaya gayret ediyorum yine de.. Ülke geneline bakarsak; siyasi partilerde sıkıntılar çok. İktidarı olsun muhalefeti olsun herkes düzgün çalışsın isterim. Allah iyi çalışanların yardımcısı olsun, kötülere de fırsat vermesin, düzenimizi bozmasın. Coğrafya olarak Türkiye'nin durumu çok güzel, ayrıca her nimet var ülkemizde. Yeter ki kaynaklarımız iyi kullanılsın. Ama bakıyoruz, Doğu Anadolu'da hayvancılık, Karadeniz'de çay, fındık, Adana Çukurova tarafında pamuk üretimi ya bitti ya da bitmek üzere. Şimdi de Ege'deki zeytine el attıldı.

 

Dernekçiliğiniz var mı?

İşlerim el verdiğince derneklere gitmeye çalışırım. Sosyal olmayı seviyorum ve bana düşen görevi de yaparım. Ben Karslı'yım ama hizmette yöre ayırmam. Karslı, Trabzonlu, Trakyalı olur, arkadaşımız ya da arkadaşımızın komşusu olur hiç farketmez benim için, eğer bir şey yapılacaksa gidip onu bulu ve gücümün yettiği kadar ilgilenirim.

 

Kars deyince aklımıza kaz gelir. Kars Kültüründe kaz eti büyük yer tutuyor. İstanbul'da Kaz Geceleri düzenlenir örneğin... Bize bu kültürü biraz anlatır mısınız?

Evet Kaz Gecelerimiz var. Bir de Mehmet Mert'in bana kaz sözü var... Şaka bir yana ama Kaz bizim en güzel yemeğimizdir, kazsız kış geçirmeyiz. Belki çoğu yerde kaz ama Kars'la özdeşleşmiş kış yemeğidir bizim için. Köylerimizin hepsi kışlığını kaz etiyle hazırlar. Bizim evin nüfusu kalabalıktı örneğin. Rahmetli babam bu aylarda (11-12. aylarda) 40-50 kaz kestirirdi. Annem rahmetli de bir yardımcı alır yanına o 50 kazı bir günde temizlerdi.  Akşamına da ciğerlerinden kebap yapardı, yerdik. Bizim orada kaz misafirle yenir. Kendimize nadir yaparız ama misafirimizi kıymet vererek ağırlamak için mutlaka kaz eti pişiririz. 11-12. aylarda başlarız yemeye 4-5. aylarda bitiririz. Artık bir dahaki kışı bekleriz. Ben buraya 94 yılında geldiğim zaman ilk yaptığım iş Kars'tan getirteceğim kazı koymak için derin dondurucu almak olmuştu. 20 yıldır aynı geleneği evimizde devam ettiririz. Kars'tan getirttiğimiz kazları atarız dondurucuya ve misafirlerimizle keyifle yeriz. Sağolsun hanım da çok güzel pişirir kazı.

 

Annenizin bir günde 50 kazı temizlediğini söylediniz. Yardımcısı da olsa zahmetli bir şey bu. Doğu'da kadının işi zor mu, hayat zor mu?

Bizim oranın kadınları çok vefakardır. Biz 8 kardeşiz. Hem nüfus yoğun, hem şartlar ağırdı. Kış bizde çok şiddetli geçer. 11. ayda başlar kar yağmaya ve Mart/Nisan'ın sonuna kadar -30'ları -40'ları görürüz. Bizde sadece kaz değil çok ağır yöresel yemekler vardır. Öyle bakkaldan/manavdan ufak tefek şeyler alınmazdı. Her şey toptan alınırdı. Annemin işi zordu tabi. Annem bir taneydi, öyle çalışırdı ki, hele onun yıkadığını çamaşırı on makine yıkayamazdı. Hem de o zamanın şartları gereği bugünkü gibi deterjan bol değildi, mutfağı düzenli değildi. Annem günde on takım yatak serer kaldırırdı. Sabahleyin erken kalkardı. Bahçemizde kurulu bir tane eski sobamız ve karşı karşıya çekilmiş kırkar metreden seksen metre tel ipimiz vardı. Sabah kalkardım bakardımki annem çarşafları yıkamış asmış tellere. Onlar da -40 derece olmuş tahta. Alır onu bir de içeriye sobanın yanında kuruturdu. Yemek yap, çocuğa bak! Çok zor. Şimdiki kadınlar düşünemez bile. Günümüzde hala Anadolu'da bazı yörelerde şartlar çok ağır. Bilhassa Güneydoğu'da kış başlı başına sorun. Hastası şehire gelemez, bazı ihtiyaçları tedarik edemez...

 

Kars nasıl bir yer? Kars'a hiç gitmeyenler için kısaca anlatır mısınız?

Kars'ta eski yapı ve tarihi harabe çok var. Ayrıca Kars şehir planının Türkiye'de bir eşi daha yoktur. Baklava gibi çapraz sokak ve caddeleri vardır. Yol yolu kesmez, kapatmaz. Eğrisi büğrüsü yoktur. Nasıl başlamışsa öyledir. İş yerleri blok bloktur. Mahalle aralarında da imar durumu aynıdır. Dokusu bozulmayan ender şeylerden biridir. Halkı çok iyidir, yardımlaşmayı sever. Herkes birbirini tutsun, sevsin; sevmekten güzel şey yoktur ancak bilhassa yabancıyı daha çok severler. Kalkıp şimdi birinin kapısını çalsan sınırsız misafir ederler. Orada yabancılık çekmez kimse, bizim Kars'ımız da Karslımız da bir tanedir. Saflığını, berraklığını, güzelliğini, duruluğunu yitirmemiştir ve yitirmez de! Öyle gelmiş, öyle gider.

 

Kars dışarıya çok göç veren illerimiz arasında. Yaşam koşullarının zorluğu mu bunun nedeni yoksa her yerde olduğu gibi işsizlik mi?

Kars küçük bir sınır şehri. Ermenistan'a açılan bir kapıdan başka bir tarafa açılan kapısı yok. Sınır şehirleri içinde de en kadersiz şehir. Kendi içinde istihdamını sağlayamamış. İş imkanı daraldığı için çok göç verdi. Sermayesi olanlar başta İstanbul olmak üzere Gebze Sanayi Bölgelesi'ne geçti. Daha sonraları da milletin istikameti hep İstanbul oldu. Bizim gelme nedenimiz bu değildi. İşimiz iyiyiydi ama babamı kaybedince bir süre işi ben yürüttüm. Kardeşlerim ve bütün akrabalarım buradaydı, ben Kars'ta yalnız kalmıştım. Sonra buraya gelmeye karar verdim.

 

Gidiyor musunuz arada?

İki yılda bir gidiyorum.

 

Söyleşimizi bir mesajla bitirmek ister misiniz?

Evet. Ben gençlere seslenmek istiyorum. İstanbul'da imalat ve üretimde çalıştıracak: demirci olsun, kalfa, marangoz, betoncu olsun bu işleri yapan bir gençlik yok ne yazık ki. Gençliğin çoğunu bilgisayar uyuşturmuş. Her türlü kötü alışkanlıklardan kendilerini uzak tutmak için bir mesleğe ve üretime yönelsinler. Çalışan adam başka bir şey düşünmez. İşiyle yorulur, akşamda evine gidince yemeğini yer yatar, yarın yine işi var çünkü... Ürettikçe mutlu olur insan. Yemin olsun ben çalışlarken gece olmasını istemiyordum. Öyle bir hareketlilik ve istek vardı çalışmaya karşı içimde ama şimdiki gençlikte maalesef o yok. 

 

Erdal Güngör Kimdir?

Kars Başgedikler'de 1962 yılında, sekiz kardeşin dördüncüsü olarak dünyaya geldi. İlk, orta ve lise öğrenimini Kars'ta tamamladı. Evli ve iki çocuk babası. Oğlu İlker, iki yıl önce Trakya Üniversite'si İktisat Bölümü'nü bitirdi. Kızı Begüm ise Çanakkale Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nden bu sene mezun oldu. Kars'ın tanınmış ve çok sevilen işadamlarından olan babasını Musa Güngör'ü 1985 yılında kaybedince İstanbul'a yerleşme kararı aldı. Sırasıyla; Bahçelievler ve Küçükçekmece'de ticaretle uğraştı. En son olarak 1994 yılında Erdal İnşaat firmasını açtı. Halen Büyükçekmece'de inşaat sektöründe faaliyet gösteriyor. Çok sayıda kaliteli binaya imza atan Erdal İnşaat, kısa zamanda ismini duyurarak, bölgede güvenli konutların adresi oldu.

 

 

Kelime Oyunu

Hayat: Yaşaması güzel

Ölüm: Son

Aile: Güzellik

Renk: Sarı Lacivert

Çocuk: Servet

Gençlik: Yaşayamadığım

İnşaat: Ekmek teknesi

Yemek: Her şey

Dostluk: Yapabilene

Yalan: Herkes kendisine yapar

Spor: En güzel şey

Ticaret: Çok zevkli

Eğitim: Süper

Yetki: Kullanabilene

Kitap: Hazine

Çalışmak: Çok güzel

Savaş: Olmaz

Siyaset: Doğru olanı

Başarı: Ne mutlu başarana

Büyükçekmece: Süper

Türkiye: Kıymetini bilene

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.