Aman ha uyuz olmayın!
Bir deri hastalığı olan uyuz insandan insana yakın temasla bulaşıyor. Son yıllarda uyuz hastalığının ülkemizde görülme oranı giderek artıyor. Bunun nedenleri arasında tedavinin doğru bir şekilde yapılmaması ve uyuz parazitinin ilaçlara direnç göstermesi gibi nedenler yer alıyor. Uyuz hastalığında tedavinin bireysel değil, bütün aile kapsayacak şekilde yapılması büyük önem taşıyor. İlaç tedavisinin yanında kıyafetler, ev tekstili ve ev eşyalarının da hijyeninin mutlaka sağlanması gerekiyor. Memorial Şişli Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Gürkan Yardımcı, uyuz hastalığı hakkında bilgi verdi.
15-20 dakikalık temaslar yeterli
Uyuz Sarcoptes scabiei var. hominis adı verilen bir parazitin neden olduğu kaşıntılı ve bulaşıcı bir deri hastalığıdır. Bu parazit insan gözü ile fark edilemeyecek kadar küçüktür. Parazitin kişiden kişiye bulaşabilmesi için 15-20 dk’lık temaslar yeterli olabilmektedir. Her iki cinsiyette, her yaş grubunda ve her sosyoekonomik düzeyde görülebilmektedir. Ancak yakın temasın sık olduğu kalabalık ortamlarda (okul, bakım evleri, öğrenci yurtları vs.) bulaşma daha kolay olduğu için daha hızlı yayılabilmektedir. Özellikle cinsel temas, aynı yatakta yatma, el ele tutuşma, havlu ve giysilerin ortak kullanımı gibi deri temasının olduğu durumlar en sık bulaşma yollarıdır.
Deride kaşıntı yoğun oluyor
Hastalığın bulaşmasından sonra genellikle 4 ila 6 hafta süren bir kuluçka dönemi bulunmaktadır. Bu dönemde kişide herhangi bir belirti bulunmayabilir ancak paraziti deride taşımaktadır. Kuluçka süresinden sonra özellikle geceleri ve sıcak ortamlarda artış gösteren şiddetli kaşıntı hastalığın en önemli belirtisidir. El parmakları, avuç içi ve el bileklerinde içerisinde parazitin kendisi, yumurtaları ve dışkılarını içeren tünel adı verilen yapılar sıklıkla görülmektedir. Bununla birlikte kaşıntı erkeklerde genital bölge, koltuk altı, bel bölgesi ve kalçalarda yoğun iken kadınlarda meme bölgesi, göbek deliği çevresi, koltuk altı ve kalça bölgesinde yoğundur. Bebek ve çocuk yaş grubunda ayak tabanları ve saçlı deri tünellerin gözlendiği ve kaşıntının yoğun olduğu bölgelerdir.
Tedavisi bireysel yapılmamalı
Hastalığın tanısı genellikle klinik bulgular ile konulmaktadır. Dermoskopik muayene ile tüneller görülmesi tanıyı kesinleştirir. Tedavide hem ağız yoluyla alınabilen hem de deriye dışardan sürülebilen ilaçlar bulunmaktadır. Hastanın yaşı, ek hastalıklarının olup olmaması, sistemik tedavi planlanacak ise kilosu gibi bazı özellikler tedavinin belirlenmesinde önemlidir. Tedavi asla bireysel yapılmamalıdır. Aynı ortamda yaşayan her bireyin kaşıntısı olsa da olmasa da tedavi olması gerekmektedir.
Tedavinin doğru bir şekilde uygulanmalı
Bağışıklık sistemi zayıf kişilerde uyuz hastalığı daha şiddetli seyretmekle birlikte tedavi daha zordur ve tedavi süresi daha uzundur. Tedavi sonrasında bile kaşıntının ortalama 4-8 hafta kadar devam edebileceği unutulmamalıdır. Sadece ilaç kullanımı tedavi için yeterli değildir. Kıyafetlerin, ev tekstilinin ve ev eşyaların hijyeni de çok önemlidir.
Çarşaf, yastık kılıfı, giysiler, iç çamaşırları gibi tekstil ürünleri mümkün olduğunca 600C ve üzerinde yıkanmalı ve yüksek ayarda ütülenmelidir.
Bu şekilde temizliği yapılamayan tekstil ürünleri ise ortalama 7-10 gün süreyle ağzı sıkıca bağlanmış bir poşet içinde bekletilmesi ve sonradan yıkanıp, ütülenmesi gerekmektedir.
Koltuk, sandalye, kapı kolları gibi sık temas edilen ancak yıkanamayan eşyaların ise sirkeli su ile sık sık silinmesi gerekir.
Ülkemizde önerilen tedavinin doğru şekilde yapılmaması, özellikle pandemi yasakları sırasında kapalı alanlarda kalabalık bir şekilde bulunulması, parazitin bazı ilaçlara karşı direnç geliştirmesi gibi bazı nedenlerle son yıllarda görülme sıklığı oldukça artmıştır.
Evcil hayvanlardan bulaşmıyor
Hastalıktan korunmak için uyuz tanısı alanlarla, uyuzlu kişilerle temas etmiş ancak kuluçka döneminde olma ihtimali olan kişilerle veya uyuz şüphesi olup kaşıntı şikayeti olan kişilerle temas edilmemesi ve ortak eşyaların kullanılmaması gerekmektedir. Evcil hayvanlardan insanlara uyuz bulaşmaz, bu nedenle evcil hayvanların özel bir tedavisi gerekmemektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.