Çin aşısı mı, Alman aşısı mı? Gönüllü iki ünlü yan etkilerini anlattı

Çin aşısı mı, Alman aşısı mı? Gönüllü iki ünlü yan etkilerini anlattı
Çin aşısı Sinovac için gönüllü olan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ile Alman aşısı Pfizer-BionTech'i yaptıran Kelebek yazarı Sahrap Soysal aşı deneyimini ve yan etkilerini anlattı...

Özlenen Özkan:

“Çin’den getirilen Sinovac firmasına ait aşının gönüllü olarak testlerine katıldım. İlk dozu aldıktan bir gün sonra uzun süren ve ağrı kesici almamı gerektirecek bir baş ağrısı ile karşılaştım. O hafta ara ara bu baş ağrıları devam etti fakat ağrı kesicilerle bu süreci yönetebildim.

2’nci dozu olduktan sonra halsizlik yaşadım. Benimle birlikte aşı olan sağlık personelinde de çok ciddi bir yan etki görmedim. Sadece mide bulantısı ve kas ağrısı tarifi yapan arkadaşlarım oldu. Onun dışında ciddi bir etki yoktu.

Keşke Türk aşısı olsa 

Aslında keşke bugün Türk aşısını ve etkilerini konuşabilseydik. Bunu gönlümüz çok isterdi. İnşallah en kısa zamanda Türk aşısını da konuşuruz. Dünyadaki aşı çalışmaları salgının kontrol altına alınması için çok önemli. Çin aşısını üreten Sinovac zaten çok eski ve güvenilir bir firma. Daha önce çıkan bilimsel makalelerde bu aşının güvenli olduğuna dair çok ciddi tespitler var.

Aşının menşei önemli değil. Çin’den ya da Almanya’dan gelmiş olmasının çok büyük bir önemi yok. Önemli olan aşının etkisi ve bilimsel tespitlerin güvenilirliği.

Aşı karşıtlığına anlam veremiyorum. Olağanüstü bir süreçten geçiyoruz. Kuduz hastalığını kaptığınızda aşı olmayı reddediyor musunuz? Reddederseniz ölürsünüz. Bu süreçte de ya aşı olacağız ya korona. Eşim Ömer Özkan da aşı olanlar arasında.”

"Kobay olma dediler" 
Sahrap Soysal:

“Eşim Doktor Nuri E. Soysal, ağustos ayında aşı konusunu açtığında o güne dek hiç aklımdan geçirmemiştim. Ben hep COVID-19 virüsüne karşı bir ilaç geliştirilecek ve tedavi olacağız diye düşünüyordum. Ancak doktor arkadaşları arasında uzun süredir aşı konusunu konuştuklarını ve tüm dünya ülkelerinde denemelere başlanacağını söyledi.

Ağustosun son haftasında aşı için sağlık personeli arasından denekler-gönüllüler seçilmeye başlandı ve eşim beni de başvuru listesine yazdırmış. Bir gün geldi ve ‘Bizi kabul etmişler’ dedi, çok şaşırdım. Çevremdeki herkes ‘Sakın yaptırma, aman kobay olma’ derken, biz ekim ayının başında aşının ilk dozunu yaptırdık. Açıkçası 40 yıllık doktor eşime güvendim. Çünkü çok araştırıp, çok okuduğunu biliyordum. Ayrıca başka çaremiz yoktu, çember epeyce daralmış, yakın çevremizden üzücü haberler almaya başlamıştık. Eşim bir doktor olarak hastaneye her gidip geldiğinde çok huzursuz oluyordu.

"Hiçbir yan etki olmadı" 

Sürekli test yaptırmak, sonucunu beklemek, o süre zarfında odasından hiç çıkamamak gibi endişe ve zorluklar yaşıyordu. Bence çok radikal bir karar alıp, beni de ‘Gönüllü Aşı Programı’na soktu.

Biz Pfizer-BionTech tarafından geliştirilen aşının 2. fazını da yaptırdık. 3 hafta bekleyip antikor testi yaptırdık ve sonuç çok olumluydu. Herhangi bir yan etkisini görmedik, hiçbir sorun yaşamadık. İnşallah bu aşı tüm insanlık adına hayırlı olur. Hep sağlıklı günlerinizin olması dileğimle.”

Prof. Dr. Murat Kova: Elde ne varsa onu olacağım 

Hem Çin hem de Alman menşeli COVID-19 aşılarının Türkiye'de gönüllü uygulamalarının koordinatörlüğünü yürüten Hacettepe Üniversitesi'nden Prof. Dr. Murat Akova, Çin aşısının şu ana kadar 1200 sağlık çalışanı dışında 3 bin gönüllüye, Alman aşısının da 79 gönüllüye uygulandığını ve her iki aşıda da ciddi bir yan etki görülmediğini söyledi. Prof. Dr. Akova, kendisinin hangi aşıyı yaptıracağı sorusunu ise şu sözlerle yanıtladı:

"Bence şu anda 'o aşı mı', 'bu aşı mı' düşünmekten çok elde olan bir aşı eğer güvenli ve etkili olarak gösterilmişse bilimsel çalışmalarda, bu aşıyı olmak lazım. Ben de elde hangi aşı varsa ondan olacağım.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.