SEN VE AŞK

SEN

Sen, yıldırım düşmeleri kadar kuvvetli bir çarpıntıydın. Kalp çarpıntısı, göz çarpıntısı, yürek çarpıntısı.

Sen, yolun yarısına yaklaştığım ömrümün en unutulmaz rastlantısı, en umulmayan mucizesi, en vazgeçilmeyen, en sevilesi, en kızılası, en saklanası sırrı, en akıllı delisisin.

Sen, bitti dediğim yerde başlayan, başladı dediğim yerde biten, en ortada kalmış kararszlığısın ömrümün.

Sen bana yazılar yazdıran, köşelere sığmayıp kitaplara, romanlara çevrilen, romanlardan en okunası, en efsanesi, en enteresan öykülere dönüşen ve kaç cilt olduğu belli olmayan ansiklopedisisin hayatımın.

Sen, bebeğim, sen çocuğum, sen delikanlım, sen kahramanım, sen adamım, sen üzerime giydiğim giysiler, baktığım manzaralar, gördüğüm en güzel filmler, başroller ve hayatta tırsmama neden olabilen yegane insansın :)

Sen aykırı sevdam;

Sonu yazılamayan kitabım.

Büyütemediğim bebeğim.

Gölgesinde souklanamadığım çınarım.

Yüreğime ektiğim nadide aşk tohumum.

Bir daha asla ve daha önce kata başıma gelmeyen, gelemeyecek tek aşk,

Avucumda sıkıca tuttuğum tek aşk.

AŞK

Aşkın boyu uzun, yaşı yok...

Gözleri küçük, bakışları büyük...

Sözleri acı, gülüşleri tatlı...

İnatçı ve hep burnunun dikine gider...