Ali Şeker hızlı başladı

Şeker, taşıyıcı kolonlarında çökme ve çatlama meydana gelen Büyükçekmece E5 karayolu üzerindeki Mimarsinan Köprüsü'nün akıbetini ve İstanbul Çapa Tıp Fakültesi'nde muayene olmak isteyen kalp ve şeker hastası İbrahim Kartal’ın yaşadığı sorunu gündeme getirdi.

7 Haziran Genel Seçimleri'nde CHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili olarak meclise giren Dr. Ali Şeker Meclis başlanlığına iki soru önergesi verdi. Şeker ilk soru önergesinde, "2 Şubat 2015 tarihinde İstanbul'un Büyükçekmece ilçesi sınırlarında tarihi Mimarsinan Köprüsü'nün hemen güneyinde, D-100(E5) karayolu üzerinde bulunan, her gün on binlerce aracın geçiş yaptığı "Mimarsinan Köprüsü" olarak bilinen köprünün bir kısmında çökme meydana gelmiş, bölge trafiği önemli ölçüde durmuş, olay ulusal basında günlerce yer almıştı. Yapılan tamirat çalışmalarının ardından köprü yeniden trafiğe açılmıştı. Büyükçekmece Belediye Meclisi'nin 10 Temmuz tarihli oturumunda Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün tarafından dile getirilen 'Kolon ve kirişlerde yarılmalar var. Köprü her geçen gün çürüyor. Facia yaşanacak' açıklamaları belediye meclisi tutanaklarında mevcuttur. Bu açıklamalar yerel ve ulusal basında da yer almıştır" ifadelerini kullandı.

CHP'li Ali Şeker, "D-100 (E-5) Karayolu üzerinde yer alan Mimarsinan Köprüsü olarak bilinen köprü ne zaman yapılmış ve ne zaman trafiğe açılmıştır? Köprüler için öngörülen taşıma süresi/ömür kaç yıldır? Adı geçen köprü ömrünü tamamlamış mıdır? D-100(E-5) Karayolu üzerindeki bahsi geçen köprünün yenilenmesi ile ilgili bir çalışmanız, programınız, projeniz var mıdır? D-100(E-5) Karayolu üzerinde yer alan Mimarsinan Köprüsü'nün yoğun trafik akışının olduğu saatlerde çökmesi durumunda yaşanabilecek can ve mal kaybının önlenmesi ile ilgili herhangi bir çalışmanız var mıdır? İstanbul'un çok önemli bir geçiş noktası olan köprünün çökmesi durumunda şehrin yaşayacağı trafik sorununun önlenmesi, olası ekonomik ve sosyal sıkıntıların giderilmesi konusunda herhani bir çalışmanız var mıdır?" sorularını Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin'in cevaplaması isteğiyle TBMM Başkanlığı'na önerge halinde verdi.

CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker'in verdiği ikinci önerge ise, İbrahim Kartal'in İstanbul Çapa Tıp Fakültesi'nde vuku bulan bir olaya ilişkindi. Şeker'in verdiği önergede, "İstanbul Çapa Tıp Fakültesi'nde muayene olmak isteyen kalp ve şeker hastası İbrahim Kartal'ın Sivas Kangal ilçesine kayıtlı olduğunu öğrenen Prof. Dr. Ahmet Şeref Demirel, Alevi olup olmadığını sormuş, Kartal'ın Alevi olduğunu söylemesi üzerine ise 'Aleviler, Cemevinde cümbüş yapıyorlar, öyle bir inanç yoktur, bütün aleviler teröristtir' demiş, Kartal'ın itirazları üzerine Gezi Parkı eylemlerini hatırlatarak; 'Katılanların hepsi Alevi ve Kürtlerdi. Hepsi şarapçılar ve vatana düşmanlar. Ayrıca Aleviler Atatürk'ü sevmezler' şeklinde ithamlarını sürdürmüştür. Yaşananlara rağmen Kartal, doktordan ilaçlarını yazmasını talep etmiştir. Doktor ise ilaç yazmak yerine ırkçı ve nefret dolu cümleler kurmaya devam ederek 'ne ilacı sana ilaç yok, git Berkin Elvan dosyasını oku öyle gel' diyerek hastayı odasından kovmuştur" ifadeleri yer aldı.

Bu çerçevede önergesdinde ilk olarak "İsmail Kartal’ın kendi el yazısıyla doldurarak 08.07.2015 tarih ve 68309 sayı ile İstanbul Tıp Fakültesi Başhekimliği’ne verdiği dilekçeye istinaden Prof. Dr. Ahmet Şeref Demirel hakkında işlem başlatılmış mıdır?" sorusunu soran Şeker, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu tarafından sırasıyla şu soruları cevaplandırmasını istedi: "Prof. Dr. Ahmet Şeref Demirel hakkında mesleğe başladığı günden bugüne kadar şikâyet olmuş mudur? Olmuş ise şikâyet sayısı ve konuları nelerdir? Şikâyetleri sonucu hangi işlemler yapılmıştır? Prof. Dr. Ahmet Şeref Demirel, neye dayanarak 189 mg/dl glukoz, %7.3 HbA1C değeri olan hastaya tedavi düzenlemeden inancını sormakta, nefret dolu cümleler kurmakta ve ilaç yazmamaktadır? Bu hakkı kendisine kim vermiştir? Prof. Dr. Ahmet Şeref Demirel‘in, Aleviler ve Gezi Direnişi ile ilgili bir çalışması var mıdır? Prof. Dr. Ahmet Şeref Demirel, Berkin Elvan dosyasını okumuş mudur? Okumuş ise dosyaya nereden 

ulaşmıştır?”