Mehmet Mert

Mehmet Mert

Şov yapmak bizim ruhumuzda var!

Şov yapmak bizim ruhumuzda var!

 Müslüm Baba (Gürses) bir şarkısında diyor ya; deli gibi sevmek ruhumuzda var...!

Galiba biz basın mensuplarının, siyasilerimizin, işadamalarımızın da ruhunda 'şov yapmak' var.

Bir türlü vazgeçemiyoruz bu tutkumuzdan.

Gazeteciysen ve elinde bir yayın organı varsa için haberciliğini bir tarafa bırakıp hemen işi şova dönüştürmeye başlıyorsun.

Ya bırak şovu da habere gel habere.

Ayrıntıya gel.

Bilgiye gel.

*

İş adamı mısın.

Anlat ne iş yapıyorsun, ne hizmetler üretiyorsun, vatana millete topluma ne gibi katkıların var.

Adam bunları boş verir ve başlar kendisinden bahsetmeye.

Anlatır anlatır anlatır.

Hikayeler anlatır.

Gazel anlatır.

Martıları suya götürür.

Sudan su içmeden getirir.

Yine anlatır.

Ama bir türlü neler yaptığından bahsetmez.

*

hasan akgün

Siyasetçi misin.

Aman Allah'ım.

Gelmiş geçmiş en büyük şovmenlere taş çıkartırcasına gösteriler seni bekliyor.

Aklıma bir ara CHP'nin Ricky Martin'li kurultayı geldi.

1998'de yeniden CHP Genel Başkanlığına seçilen Baykal kurultay salonuna o zamanın hit Ricky Martin'in şarkısı eşliğinde giriş yaptı.

Aradan geçen sürede ise ne Baykal doğru dürüst bir siyasi baaşrı gösterdi ne de Ricky Martin'in bir şarkısı bir daha hit olmayı başardı.

Dün de bu yıl 38’incisi yapılan Vodafone İstanbul Maratonu vardı.

Bu maraton da herkes bir anlam için koşuyordu.

Gezi şehitlerinden Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel Korkmaz oğlunun hayalleri için koştu.

Beylikdüzü Belediyesi eski başkanı Vehbi Orakçı, başkanı olduğu ARAS Vakfı için koştu.

Bölgemizden Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ise Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği'ne (TOFD) katkıda bulunabilmek adına koştular.

Son derece anlamlı ve son derece faydalı bir kampanya.

Bu kampanyaya destek verdikleri için İmamoğlu ve Akgün'ü tebrik ediyorum.

*

Ancak bu koşuda bir görüntü vardı ki evlere şenlik.

Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün maratonda koşu halindeyken veya yürüyorken bir koruma arkada onu takip ediyor, elinde cep telefonu, telefon ile konuşuyor.

Önden diğer koruma veya ekip arkadaşı fotoğraf çekiyor.

Bir diğeri arkada çanta taşıyor.

Belli ki yedek kıyafetler veya Akgün'ün malzemeleri var.

Yapma Sayın Başkan, yapma Sayın Akgün.

Böyle yaparsan ve bu yapılanlar gözümüze ilişirse o kadar ülke sorunu olmasına rağmen yazmadan geçemeyiz.

Görüntüyü görür görmez hemen aklıma hem Müslüm Gürses’in 'Hangimiz sevmedik’ şarkısı geldi ama ‘şov yapmak bizim ruhumuzda var' değişikliğiyle...

*

Değerli dostlar dünya değişiyor, zaman değişiyor, insanlık değişiyor.

Türkiye değişiyor ki değişmek zorunda.

Ancak umarız bu değişiklik olumlu anlamda olur.

Demokratik anlamda olur.

Gelişim anlamında olur.

Kırmızı çizgilerimize dokunulmadan, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalarak, Cumhuriyet çizgisinden sapmayarak olur.

Toplumun bütün kesimlerini kucaklayarak, herkesin hakkı korunup kollanarak olur.

Bu değişime ayak uyduranlar ve artı anlamında katkı sunanlar ileride alkışlanacaklar dır.

Gururla anılacaklardır.

Değişim bahanesiyle kırmızı çizgilerimize dokunanlar ise unutulup gideceklerdir.

Neyse biz yine yazı konumuza dönelim.

İşte bu değişen dünyada basit şovlar, sıradan davranışlar, sıradan uygulamalar, seviyesiz görüntüler o kadar sırıtıyor ki anlatamam.

Ne olur bu görüntülerden uzak duralım.

Ne olur eski ve eskiyen davranışlarımızdan uzaklaşalım.

Ne olur eski ve eskiyen söylemlerimizden arınalım.

Ne olur daha insancıl, daha masum, daha seviyeli, daha kucaklayıcı tutum ve davranışlar sergileyelim.

Böylece gelişen ve değişen dünyada, gelişen ve değişen ülkemizde daha doğru adımlar atmış oluruz.

Daha samimi ilişkiler ile anılmış oluruz.

Daha uzun ömürlü ve daha çok insanın onaylayacağı simgeler olarak anılmış oluruz...

İyi haftalar...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Mert Arşivi