TABİAT VE BİYOLOJİ...
TABİAT VE BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİ KORUMA KANUNU TASARISI ÇIKIŞA GEÇTİ
Kanun taslağı, Çevre Bakanının istediği şekilde yasalaşma yoluna girdi. 9 Aralık Perşembe günü Meclis Çevre Komisyonunda çeşitli sivil toplum örgütlerinin davet edildiği Tabiat Kanunu gündemli bir toplantı gerçekleştirildi. Bu toplantıya davet edilen, TOBB, Çevre Mühendisleri Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, Türkiye Çevre Vakfı, Kırsal Çevre, Biyologlar Dayanışma Derneği, Takva, Tabiat Kanunu Girişimi, WWF, TTKD, KAD, Kuzey Doğa Derneklerinden 5 dakika içerisinde Tabiat Kanununa ilişkin düşünce ve eleştirilerini sunması istendi toplantıda STK'lar yasanın çok ciddi sorunları ihtiva ettiği yönünde ortak bir görüş belirttiler.
Sadece ikisini aktarayım size. Doğa Derneği temsilcisi, bu yasa taslağı meclis gündemine girmeden geri çekilerek, bilim insanlarının, sivil toplum örgütlerinin ve halkın katılımı ile tekrar ele alınmalı ve hazırlanmalıdır. Tüm Türkiye sathında doğanın, tüm canlı türlerinin kaderini temelden etkileyecek bir yasaya ilişkin olarak eğer gerçekten demokrasiye, katılımcılığa inanıyorsak başka türlü bir yol, metod uygulanamaz. Yani şu anda olduğu gibi idarenin tek taraflı bir irade beyanı şeklinde gerçekleşemez. Malesef söz konusu taslak hazırlanışı, esası ve biçimi ile doğa üzerinde geri dönülemez tahribatlara neden olacağı açık bir gerçektir. Taslak içerisinde revizyonlar yaparak giderilebilecek bir tehlikenin çok çok ötesinde bir kıyım anlamına gelmektedir. Şu anda yaptığımız toplantı bu anlamda bizim için taslağa ilişkin bir pazarlık ya da taslakta yapılacak revizyonlar ile taslağa bir meşruiyet zemini kazandırma işlevi taşımamaktadır. Doğa adına, bu doğanın bir unsuru olan bizler, insanlar adına bu kıyımdan vazgeçilmesinin bir zaruret olduğunu siz vekillerimize; ülkenin, insanlarımızın, doğamızın korunmasını misyon edinmek zorunda olan siz vekillerimize bir kez daha dile getirmek işlevini taşımaktadır.
Gerek Doğa Derneği gerek burada bulunan diğer Sivil Toplum Örgütleri devletine ve hükümetine yardımcı rolünü hakkıyla ifa etmektedir ve kapasiteleri ile orantılı olarak yerine getirmeye devam edecektir. Ancak diğer alanlarda olduğu gibi ülke doğasını korumaya ilişkin çözümleri yaratmak öncelikle iktidara talip olan, iktidarda olan siyasi iradenin sorumluluğundadır. Doğaya, insanlarımıza ve gelecek nesillere rağmen siyasi iradenin taslağı zorla tek çözüm olarak dayatması; buna karşılık biz Sivil Toplum Örgütlerinin ve yerelde halkın bu kıyıma karşı çıkmasının siyasi iktidar tarafından ülkenin refahına, kalkınmasına mani bir unsur olarak sunulması bu sorumluluğun yerine getirilmemesi anlamına gelmektedir. Talebimiz siyasi iradenin bu taslağın Türkiye doğası ve insanları için gerçek bir kıyım olduğunun farkına varması; katılımcı demokrasinin ve taraf olduğumuz UA sözleşmelerin bir gereği olarak taslağın meclis gündemine sokulmadan geri çekilerek tüm tarafların katılımı ile tekrar hazırlanmasıdır." Dedi.
Tüketici Hakları Derneği de, “TABİATI VE BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİ KORUMA KANUNU TASARISI” YASALAŞIRSA BÜTÜN DOĞAL YAŞAM ALANLARIMIZDA TAMİRİ VE GERİ DÖNÜLMESİ MÜMKÜN OLMAYAN TAHRİBATLARA YOL AÇILACAKTIR. Diye görüş bildirdi buna rağmen “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı” 9 Aralık 2010 Perşembe günü Türkiye Büyük Millet Meclisi Çevre Komisyonunda görüşülmeye başlanması yolu izlendi. Görünen o ki AKP iktidarı çevre komisyonu aracılığı ile taslağa ilişkin bir meşruiyet zemini hazırlama gayreti, oyunu içerisindeler. Tanrı ülkemizi korusun. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.
Kanun taslağı, Çevre Bakanının istediği şekilde yasalaşma yoluna girdi. 9 Aralık Perşembe günü Meclis Çevre Komisyonunda çeşitli sivil toplum örgütlerinin davet edildiği Tabiat Kanunu gündemli bir toplantı gerçekleştirildi. Bu toplantıya davet edilen, TOBB, Çevre Mühendisleri Odası, Ziraat Mühendisleri Odası, Türkiye Çevre Vakfı, Kırsal Çevre, Biyologlar Dayanışma Derneği, Takva, Tabiat Kanunu Girişimi, WWF, TTKD, KAD, Kuzey Doğa Derneklerinden 5 dakika içerisinde Tabiat Kanununa ilişkin düşünce ve eleştirilerini sunması istendi toplantıda STK'lar yasanın çok ciddi sorunları ihtiva ettiği yönünde ortak bir görüş belirttiler.
Sadece ikisini aktarayım size. Doğa Derneği temsilcisi, bu yasa taslağı meclis gündemine girmeden geri çekilerek, bilim insanlarının, sivil toplum örgütlerinin ve halkın katılımı ile tekrar ele alınmalı ve hazırlanmalıdır. Tüm Türkiye sathında doğanın, tüm canlı türlerinin kaderini temelden etkileyecek bir yasaya ilişkin olarak eğer gerçekten demokrasiye, katılımcılığa inanıyorsak başka türlü bir yol, metod uygulanamaz. Yani şu anda olduğu gibi idarenin tek taraflı bir irade beyanı şeklinde gerçekleşemez. Malesef söz konusu taslak hazırlanışı, esası ve biçimi ile doğa üzerinde geri dönülemez tahribatlara neden olacağı açık bir gerçektir. Taslak içerisinde revizyonlar yaparak giderilebilecek bir tehlikenin çok çok ötesinde bir kıyım anlamına gelmektedir. Şu anda yaptığımız toplantı bu anlamda bizim için taslağa ilişkin bir pazarlık ya da taslakta yapılacak revizyonlar ile taslağa bir meşruiyet zemini kazandırma işlevi taşımamaktadır. Doğa adına, bu doğanın bir unsuru olan bizler, insanlar adına bu kıyımdan vazgeçilmesinin bir zaruret olduğunu siz vekillerimize; ülkenin, insanlarımızın, doğamızın korunmasını misyon edinmek zorunda olan siz vekillerimize bir kez daha dile getirmek işlevini taşımaktadır.
Gerek Doğa Derneği gerek burada bulunan diğer Sivil Toplum Örgütleri devletine ve hükümetine yardımcı rolünü hakkıyla ifa etmektedir ve kapasiteleri ile orantılı olarak yerine getirmeye devam edecektir. Ancak diğer alanlarda olduğu gibi ülke doğasını korumaya ilişkin çözümleri yaratmak öncelikle iktidara talip olan, iktidarda olan siyasi iradenin sorumluluğundadır. Doğaya, insanlarımıza ve gelecek nesillere rağmen siyasi iradenin taslağı zorla tek çözüm olarak dayatması; buna karşılık biz Sivil Toplum Örgütlerinin ve yerelde halkın bu kıyıma karşı çıkmasının siyasi iktidar tarafından ülkenin refahına, kalkınmasına mani bir unsur olarak sunulması bu sorumluluğun yerine getirilmemesi anlamına gelmektedir. Talebimiz siyasi iradenin bu taslağın Türkiye doğası ve insanları için gerçek bir kıyım olduğunun farkına varması; katılımcı demokrasinin ve taraf olduğumuz UA sözleşmelerin bir gereği olarak taslağın meclis gündemine sokulmadan geri çekilerek tüm tarafların katılımı ile tekrar hazırlanmasıdır." Dedi.
Tüketici Hakları Derneği de, “TABİATI VE BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞİ KORUMA KANUNU TASARISI” YASALAŞIRSA BÜTÜN DOĞAL YAŞAM ALANLARIMIZDA TAMİRİ VE GERİ DÖNÜLMESİ MÜMKÜN OLMAYAN TAHRİBATLARA YOL AÇILACAKTIR. Diye görüş bildirdi buna rağmen “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu Tasarısı” 9 Aralık 2010 Perşembe günü Türkiye Büyük Millet Meclisi Çevre Komisyonunda görüşülmeye başlanması yolu izlendi. Görünen o ki AKP iktidarı çevre komisyonu aracılığı ile taslağa ilişkin bir meşruiyet zemini hazırlama gayreti, oyunu içerisindeler. Tanrı ülkemizi korusun. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.