Tarlaya 400 milyarlık onarım
Şu meşhur spor kompleksinden gidiyoruz hala... 20 gün oluyor neredeyse ben konuyu gündeme taşıyalı. Haberdar Gazetesinde duyurduğum spor kompleksi rezaletini geçen Pazar günü Akşam Gazetesi de manşetine taşıdı. AK Parti Silivri İlçe Başkanından geldi tesis ile ilgili ilk açıklama. Dün hem telefonla hem de Muhtarlar Derneğinde açıklama yaptı tesise dönük. İBB tarafından bakım onarım ihalesi yapılan spor kompleksi bir ay içerisinde yeniden amacına uygun faaliyet gösterecek denildi. Bekçi tarladan oluyor ama neyse hiç olmazsa Kulüpler Birliği bir spor kompleksine kavuşacak. İhale sonrası bakım onarım için süreci hızlandrmaya biraz olsun katkı sağlayabildiysek ne mutlu. Sayın Karakaş haberlerde art niyet olduğunu düşünerek bu haberlerin arkasında kim varsa bulacağız diyor. Ancak arkada birilerini aramaya gerek yok. Bu haberler bizzat Silivri'nin menfaatine haberlerdir. Görüyorsunuz işte. Aylardır tarıma hizmet eden saha, bir ay sonra sporcuya açılacak.
Herkes gazeteci, bir biz değiliz!
Bu mesleği icra ederken kimle tanıştıysam hep benden daha iyi gazeteci. Memlekette herkes gazeteci, bir tek adı gazeteci olan gazeteci değil... Muhtara gidiyorsun işini senden daha iyi biliyor. Emniyete gidiyorsun Başkomiser işini senden daha iyi biliyor. Siyasetçisi, dernek yöneticisi, sokaktaki vatandaşı, herkes ama herkes...
Dün benzer bir vaka Emniyet Amirinden gelmişti. "Sen ne biçim soru soruyorsun öyle" diyerek yine işimi nasıl yapacağım üzerine işimi bana öğretmeye kalkmıştı. Soru işine gelmediği zaman "Öyle sorma böyle sor"culuk devreye giriveriyor. Birde işine gelen haberi sayfalarda görememe durumu var ki Muharrem Eren tutumu da buna örnek olacak bugün bu satırlarda...
Seviyorum bu adamı.. Samimi, şeker, babacan bir duruşu var. Ama bazen patavatsız... Dün dernek binasında dert yanıyor gazetecilerden. Nasıl haber yapmamız gerektiğini ama yapmadığımızı anlatıyor. Kendileri neyin haber değeri taşıyıp neyin haber değeri taşımadığı konusunda bizden daha alim...
"Bu gazeteciler" diyor... "İşlerini yapmıyor"
"Böyle basıncılık olmaz. Bir sürü asfalt döşeniyor. Köylerimize bir sürü yol yapıyor asfalt döküyor İBB. Ama gazeteciler İBB'ye teşekkür etmiyor. Ama kötü olumsuz birşey görünce hemen yazıveriyorlar. Böyle gazetecilik olmaz"
Mış.... Öyle dedi... Ayıp etti...
Ben çıkıp "Öyle muhtarcılık yapılmaz, böyle yapılır" diyor muyum? Aynı zamanda tarımla uğraşıyor. Yıllardır geçim kaynağı bu.. O bilir tarım nasıl icra edilir. Ben şimdi çıkıp "Hayır efendim öyle tarımcılık yapılmaz. Hıyarı boylamasına değil enlemesine ekeceksin" dersem ayıp olmaz mı yılların çiftçisine...
Arkadaş neden herkes benden daha gazeteci? Yada bizden...
Yahu İBB asfalt yapıyorsa vatandaşa bundan banane? İşini yapıyor demektir. Yapması gerekeni yaptı diye alıp kalemi elime sayfa sayfa teşekkür mü edeyim "Şuraya asfalt yapmış, buraya çiçek dikmiş, buradan böcek geçmiş" diye... Bunu mu okumak istiyor halk? O satırlarda vatandaşı böyle mi bilgilendirmeliyiz? İBB'nin egosunu tatmin etmek için yapması gerekeni yaptı diye methiyeler mi düzmek bizim işimiz? Muhtar vatandaşa ikametgah verdi diye oturup sabahtan akşama ikametgah veren muhtarları liste liste sayfalara taşıyıp "Teşekkürler muhtar, bugün de ikametgah vermişsin" mi diyeceğiz? Haber asıl muhtar ikametgah vermesi gerekirken vermemişse haberdir... İBB işini yapmamışsa habere konu edilir. Yaptığında da, vatandaşın bilmesi gerektiği bir hizmet varsa bu haberleştirilip bildirilir. Ama işini yapana teşekkür etmek gazetecinin işi değildir. Yapmayanı gündeme getirip kamuoyunu bilgilendirmek, yetkilileri uyarmak, devleti vazifesini yapmaya davet etmek ve yetkili organları harekete geçirmektir gazetecinin görevi. Biz böyle gördük, böyle biliriz...