'GÜVENLİ YAPI YAŞAMA BAĞLAR'

'GÜVENLİ YAPI YAŞAMA BAĞLAR'
Geçtiğimiz günlerde İzmir’de meydana gelen 6.8 şiddetindeki acı deprem sonrası tekrar gündeme gelen “Güvenli Yapı” tartışmalarını yıllardır inşaat sektöründe faaliyet gösteren ve yüzlerce projeye imza atan İnşaat Mühendisi Cemal Doğan ile konuştuk. Güvenl

Yaşanan İzmir depremi sonrası tekrar gündeme gelen “Güvenli Yapı” kavramını İnşaat Mühendisi Cemal Doğan’a sorduk.

Geçtiğimiz günlerde İzmir’de meydana gelen 6.8 şiddetindeki acı deprem sonrası tekrar gündeme gelen “Güvenli Yapı” tartışmalarını yıllardır inşaat sektöründe faaliyet gösteren ve yüzlerce projeye imza atan İnşaat Mühendisi Cemal Doğan ile konuştuk. Güvenli yapı kavramının detaylarını gazetemize açıklayan Doğan; “Yaşadığımız birçok acı deprem tecrübesine rağmen halen “Güvenli yapıyı” konuşuyor olmak bu konuda hem yurttaş hem de kamu açısından eksiklerimizin olduğunu gösteriyor” dedi.

Eksiklerimizin olduğu ortada

Güvenli yapıyı konuşuyor olmamız bu konuda eksikliklerimiz olduğunu gösteriyor diyen Doğan yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Öncelikle İzmir’de meydana gelen depremde yaşamını yitiren yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Meydana gelen son İzmir depreminden sonra pek çok insan binalarının güvenli yapı statüsünde olup olmadığını düşünmeye başladı. Öncelikle bu konuda endişesi olan her yurttaşımız binalarının depreme dayanıklı olup olmadığını belli testlerden geçirerek öğrenmelidirler. Bu testleri yaşadıkları kentin bu konudaki uzman ekiplerine ve devlet desteği ile yaptırabilirler.

Yaşadığımız birçok acı deprem tecrübesine rağmen halen “Güvenli yapıyı” konuşuyor olmak bu konuda hem yurttaş hem de kamu açısından eksiklerimizin olduğunu gösteriyor. İzmir'de yaşadığımız 6.8 büyüklüğündeki deprem de bu durumu net olarak ortaya koydu. Depremin ortaya çıkardığı etki neticesinde bazı binaların toz bulutu gibi dağıldığını, bazılarının yan yattığını bazılarının ise çatladığını gördük. “

Güvenli Yapı nedir?

Güvenli yapı kavramını tanımlayan ve konuyu detaylarıyla anlatan Cemal Doğan sözlerini şöyle sürdürdü; “Güvenli yapı kavramını biz şu şekilde tanımlıyoruz. Bir bina kullanım süresince maruz kalacağı düşey ve yatay yükleri güvenli sınırlar içerisinde taşıyabiliyor ise güvenli yapıdır. Bir binanın depremden etkilenme derecesi, o binanın zemininden, statiğine, kullanılan malzemeden işçilik kalitesine kadar birçok unsura bağlıdır. Yeni yapılan bir binada temel yapısının zemin yapısı ile uyumlu olup olmadığı, kullanılan beton sınıfının değerleri, beton demir oranlarının önemi, statik hesabın çok ciddi yapılması ve en önemlisi denetimin çok sık ve doğru yapılması güvenliği artıran unsurlardır.”

Bir yapının güvenli olması nasıl sağlanır?

Bir yapıya güvenli diyebilmemiz için şu şartları sağlıyor olması lazım. Yapının inşa edileceği yer, yönetmelik ve mevzuatlara uygun seçilmiş olmalıdır. Zemin etüt çalışması yapının güvenliği açısından, uygun teknoloji ile doğru ve titiz bir şekilde yapılmalıdır.

Yapı tasarımı yüksek kalitede mühendislik ve mimarlık hizmetleri ile amacına uygun projelendirilmiş olmalıdır. Yapının taşıyıcı sistem seçimi, zemin etüdü ve projesine göre iyi kalitede mühendislik hizmeti ile hazırlanmalıdır.”

Kullanılan malzemenin standartlara uygun olması şart

Bu aşamalar bittikten sonra yapının güvenli olabilmesi için en önemli ikinci konu, inşaatta kullanılacak malzemenin kalitesidir. Can ve mal güvenliği için yapının özellikle taşıyıcı sistem için gerekli olan malzeme seçimi kesinlikle titizlikle ve doğru şekilde yapılmalıdır.

Beton ve donatı seçimi doğru yapılmalı ve  donatı korozyonunun oluşmaması için, geçirimsiz yüksek kaliteli beton kullanılmalıdır. Taşıyıcı kolanlarda kaliteli donatı çeliği kullanılması, donatının korunması, standartlara uygun ve yeterli kalınlıkta pas payının bırakılması gerekmektedir.

Beton dökümünde vibratör kullanımı, bakım kurallarına uyulması, betonda katkı türü korozyon inhibitörlerinin kullanılması, betonun kullanım amacına göre yüzeyini koruyucu kimyasallarla kaplamak yapı güvenliğini artırır.

Özellikle, deprem bölgelerinde kullanılacak betonlarda, donatıda korozyon oluşmamasının yanında betonu dış etkilere karşı korumak ve uzun ömürlü kılmak için “Geçirimsizliği” sağlanmalı, beton sınıfı en az (C25) düzeyine yükseltilmelidir. Bununla birlikte işçilik kalitesinin düzenli ve sistemli bir şekilde kontrolü sağlanmalıdır.”

Denetimsizlik en büyük sıkıntı

Doğan sözlerini şöyle noktaladı; “En önemli soru şu. Her yeni bina güvenli midir? Aslında yasalar doğru uygulansa, denetimler eksiksiz yapılsa öyle olmalıdır. Ama her yeni binanın güvenli olmadığını yaşadığımız son depremde gördük. Daha iki yıl önce yapılmış bina duvarlarının, kolon kiriş bağlantı noktalarının karpuz gibi iki yarıldığına hep birlikte üzülerek şahit olduk. Bu nedenle yukarıda altını çizdiğimiz konular kurumlar tarafından denetlenmeli ve vatandaşlarımız güvenli yapı ile acilen buluşturulmalıdır.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.