Yassou adio (görüşürüz) Yunanistan!
HABERDAR gazetesi köşe yazarı Oktay Güldüren kaç gündür Yunanistan’da bulunarak burada seminerler veriyor.
Çatalca’dan götürdüğü tarihi fotoğrafları ve bilgileri Yunanlılar ile paylaşan Güldüren’i bir kez daha kutlarken beni de bekle Yunanistan diyorum.
Evet 28-31 Ekim 2010 tarihleri arasında ben de Yunanistan’da bulunacağım.
Soran dostlara hep söylüyorum.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Atatürk’ün doğduğu evde leblebi ile rakı içip Ata’mı anacağım diye.
Umarım programımız buna uygun olur.
Zira Büyükçekmece Mübadele Derneği ile 25 kişilik bir ekip gidiyoruz.
Daha iki üç gün var.
Aramıza katılmayı düşünenler olursa lütfen dernek ile temasa geçsinler.
Yer kaldı mı kalmadı mı bilmiyorum.
En azından bir dahaki sefere söz alırsınız.
Bilemiyorum ben ilk defa bu geziye katılacağım umarım keyifli geçer.
Tabi dönüşte bu üç günlük izlenimlerimizi sizlere aktaracağım aktarmamıza da gezi öncesi şöyle bir Yunanistan ile ilgili fikrimizi de söyleyelim dedik.
* * *
Yıllar önce bir yazı dizisi yayınlamıştık.
Selimpaşa’da yaşayan yaşlı bir ‘PATRİOT’ amca bize mübadele döneminden falan bahsetmişti.
Bu bahiste Patriotların ana dilinin Rumca olduğu falan da geçmekteydi.
Yazıyı okuyan çoğu okurumuz bu iddianın doğru olmadığını ve bu ithama kırıldıklarını söylemişlerdi.
Bu duruma çok fazla değinmeyeceğim.
Bırakın bu hassas konuları herkes bildiği gibi değerlendirsin.
Biz konumuza dönelim.
Gezimize dönelim.
Komşuluk ilişkilerimize dönelim.
Hatırlarsanız çok değil 15-20 sene önce bize düşman ülke kim diye sorsalardı Yunanistan’ı düşünenlerimiz çoğunluktaydı.
Bu günlerde ise bize en dost ülke kim diye sorsalar yine Yunanistan ismini verecek olanların çok olduğunu düşünüyorum.
Peki aradan geçen zamanda ne değişmişti de bu kadar kısa sürede u dönüşü olmuştu.
* * *
Bana göre değişen en belirgin şey gerçek düşmanların ortaya çıktığı ve halkımızın az da olsa uyanmasıydı.
Gelişen teknoloji sayesinde artık gerçekler daha açık ve net görülmekte.
Bizi bize kırdıranlar, komşuyu komşuya düşürenler kısacası asıl hainler düşmanlar açık vermeye başlamıştı.
Bilim çağında okumayı ve araştırmayı seçen yurttaş az da olsa gerçekleri fark etmişti.
Bu gün AB yolunda bile iki ülke önemli adımlar attı.
Vizenin kaldırılması gündemde.
İki ülke başbakanları, cumhurbaşkanları sürekli ikili temaslar içerisinde.
Spor alanında, sanat alanında birlikteliklerimiz zaman zaman göze çarpmakta.
Uluslar arası ilişkilerde, Kıbrıs olayında artık eskisi kadar çekişme yaşamadığımız açık ve net görülmekte.
Kısa zaman sonra bu durumların daha da olumluya gideceğini söylemek mümkün.
* * *
Yunanistan seyahati öncesi düşüncelerim bu çerçevede.
Dönüşte olumlu ya da olumsuz gelişmeler olur mu bilmiyorum.
Tabi bir iki kişinin iyi ya da kötü davranışından etkilenecek kadar basite kaçmayız.
İyi kötü insan sarrafıyız anlarız.
Bir iki soru ile de bazılarını sıkıştırdık mı tamamdır.
Görelim bakalım Yunan komşular nasıl düşünüyormuş.
Yemekleri nasılmış.
İçecekleri nasılmış.
Şehirleşmeleri nasılmış.
Bu arada Silivri’nin ve Çatalca’nın Yunanistan’dan kardeş şehirleri olduğunu biliyoruz.
Kim bilir bakarsınız biz de kardeş gazeteler ile falan döneriz.
Dönünce de bir basın toplantısı yapıp KARDEŞİMİZİ tanıtırız sizlere.
Hadi bakalım.
Bekle beni Yunanistan…
Birkaç Yunanca kelime…
günaydın: kalimera
iyi geceler: kalinihta
merhaba: herete
teşekkürler: Efharisto
bişey değil: Parakalo
İngilizce biliyor musunuz?: Milate Anglika?
anlamıyorum: Then katalaveno
adınız nedir?: Pos se lene?
odanız var mı?: Ehete thomatio?
ne kadar?: Poso kanei?
görüşürüz: yassou, adio
merhaba arkadaşım Niko: Yassou file mou Niko
kahve istiyorum: Thelo ena kafe
SAYILAR: ena (1), thio (iki), tria (üç), tessera (dört), pente (beş), eksi (6), epta (7), okto (8), ennia (9), theka (10), ekato (yüz), hilia (bin)