'Yeni Osmanlı Tuzağı'
Bir uçak düşüyor ve bir ülkenin o günün önde gelenleri tarih oluyor.
Düşünsenize; Polonya'nın başına gelen Türkiye'nin başına gelse idi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül.
Başbakan Tayyip Erdoğan.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ.
Bazı Devlet Bakanları.
Bazı milletvekilleri.
Özellikle iktidar partili önde gelen politikacılar şu anda yaşamıyor olacaktı.
Belki birileri içten içe 'Keşke öyle birşey olsada kutrulsak bu adamlardan' diyebilir.
Ancak bu korkunç birşey olurdu.
İşte bu yüzden Türkiye'de hiçbir zaman özellikle Cumhurbaşkanı ve Başbakan aynı uçağa binmez.
Bu Sayın Gül ve Sayın Erdoğan'ın düşünüp taşınıp kararverdiği bir davranış değil kuşkusuz.
Bu devlet gibi devlet olan ülkelerin prensip kararlarndan birisidir.
Bu adı geçen iki eski dost, iki kafadar, iki lider istese de aynı uçağa binemez.
Tıpkı bugün Anayasa'nın bir çok maddesini değiştirmeyi düşündükleri gibi.
İsteselerde bazı maddeleri değiştiremezler.
Buna Türk Halkı izin vermeyecektir.
Neyse biz gene uçak kazasına dönelim.
Gerçekten Polonya'nın başına gelen korkunç bir olay.
Peki ya Kırgızistan'a ne demeli?
Neler oluyor dünyada.
Hiç zaman ayırıp düşünebiliyor musunuz?
Dünyamız nereye gidiyor?
İnsanlarımız ne işler ile meşgul?
Çocuklarımız neler yapıyor, neler okuyor, neler düşünüyor?
* * *
Bu günlerde kızımın (Merve Mert) hediye ettiği; Türkiye'nin Siyasi İntiharı 'Yeni Osmanlı Tuzağı', Osmanl'dan Günümüze islam Üzerinde Emperyalist Oyunlar kitebını okumaktayım.
Cengiz Özakıncı'nın belgeler ve fotoğraflar eşliğinde kaleme aldığı kitebı okumanızı öneririm.
Okuyup ta görün bakalım; 1800'lü yılların ortasından sonra 'Hasta Adam' Osmanlı ile bugünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti arasında ne kadar da benzerlikler var.
Ogünün Abdulazizleri, Abdulhamitleri ile bu günün Erdoğanları, Gülleri ne kadar da benzeşiyor.
O zamanlar da topraklarımızın nasıl satılıp yok edildiği, kimlere peşkeş çekildiği belgeleri ve fotoğrafları ile gözler önüne serilmekte.
O zamanlarda yaşayan birsini mezardan çıkarsanız emin olun adam 150 sene önce öldüğünü düşünmez bile.
Çünkü yaşananlar ve ülke yönetimi o kadar örtüşüyor o kadar benzeşiyor ki!
O zamanlar Allah'tan bir Mustafa Kemal çıktı da ortaya O'na 'Siz Türklerin tarihini okuduğumda bir birinden önemli komutanlar yetiştirmişsiniz. Bugün öleceğinizi bile bile neden savaşıyorsunuz' sorusunu soran İngiliz General'in aldığı cevap şuydu;
- 'Evet tarihimizi iyi okumuşsunuz. Fakat biz emperyalist güçlerin kuzağında bir kuş gibi yonularak ölmek yerine, savaşarak ölmeyi seçtik' oldu.
General ise bu cevap karşısında 'Biz de olsak sizin yerinizde aynısını yapardık' dedi.
İşte o günlerden bu günlere bu ülke böyle geldi.
Osmanlı 600 yıl dayandı bu savurganlığa, bu başıboşluğa, bu yanlış yönetime bu Türk düşmanı ülkelerin ayak oyunlarına.
Ancak göründüğü kadarıyla bu cumhuriyet daha yüzüncü yılını bile görmeden tarihinde hiç düşmediği kadar zaman zaman prestij kayıplarına, saygınlık kayıplarına, itibar kayıplarına uğramakta.
* * *
Yazımın sonunda aslında Polonya'nın başına gelen uçak kazasından daha korkunç günlerin bizleri beklediğini söylerken, Amerika neden Türkiye Osmanlı'ya dönmeli, İslam'ın lideri olmalı gibi sorulara da cevap alacağınız 'Yeni Osmanlı Tuzağı' kitabını mutlaka okumanızı tekrar öneriyorum...
İyi haftalar...
