Kamuran Akdemir

Kamuran Akdemir

ZAMAN BİZİ KİMLERDEN AYIRDIN...

ZAMAN BİZİ KİMLERDEN AYIRDIN...

 ZAMAN BİZİ KİMLERDEN AYIRDIN VE DAHA KİMLERDEN AYIRACAKSIN?
Zaman; Bizi kimlerden ayırdın ve kim bilir daha kimlerden ayıracaksın?
Yıllar önce bir dayı kızı vardı, yıllar sonra artık yok zannederdim. Oysa vardı işte, orada bir yerde duruyordu hala.
Ben çocuktum, o abla...
Bana dans etmeyi öğretir, beni yıkar, saçlarımla oynardı.
Annem ve dayım birbirlerini çok seven iki kardeştiler. Öyle böyle değildi sevgileri. Kimseyi severken fazla abartmayacaksın. Onlar abartmış olmalılar ki bir ayrılık rüzgarı esti aralarında. Yıllarca canları yanmasına rağmen bir türlü konuşmadılar. Ta ki babalarının yani dedemin ölüm haberini alıncaya kadar. 
Günlerden pazardı.
Telefon çaldı.
Şiddetli bir sağanak şehri hakimiyeti altına almıştı.
Soğuktu hava, çok soğuk...
Fırtına, yağmur, soğuk ve acı birbirlerine karışmışlardı o gece.
Annem, dayım, ben ve dayı kızı herkesten fazla üşüyorduk.
Bu annemin ikinci, üçüncü, dördüncü... kim bilir kaçıncı acısıydı bilmem ama acıları arasında en acısı olduğu kesindi.
Ağlıyordu annem, çok ağlıyordu.
O ağladığı zamanlar bende ağlardım. Keşke o sussada ben daha çok ağlasam derdim.
Yeter ki annem ağlamasın.
Araya girenler sayesinde annem ve dayım o büyük acılarını birbirleri ile dindirmek istercesine kucaklaştılar.
Gidenin yerine hep birilerini koymak istiyor insan. 
Dedemin yerine hızla birbirlerini koydular.
Onların bu kasırgalarında rüzgar en çok bize zarar verdi.
Oysa benim bir Zeliha ablam vardı.
Dayımın kızıydı sadece ama o kadar değildi işte.
Severdi bizi, çook severdi çünkü onu çok severdik.
Çok uzun yıllar sonra kendi çabalarımızla kucaklaşabildik onunla.
Matematik öğretmeni olmuştu. Çevresi, arkadaşları, hatırı ve çabası vardı onun. Hayatı boyunca en çok çabalayan insanlar arasındaydı. 
Oğlumun okul sorunları için ona akıl danıştığımda anladım, o hala dayı kızı Zelihaydı.
Hiç kimse, kimse için bu kadar canla başla uğraşmazdı. Benim pes dediğim yerde o pes demeden uğraşmış, çabalar göstermiş, elinden gelenin fazlasını yapmış, hatta benim yapmam gerekenleri bile kendisi yapmıştı. Çünkü o hala dayı kızı Zelihaydı.
Evimi görmeye geldi, annem geldi diye geldi, bebeğim oldu diye geldi... Bulduğu bahaneleri hiç kaçırmadı. çünkü bizim hayatımızda kapatmamız gereken bir açık vardı, çünkü o hala dayı kızı Zelihaydı.
Hayatımdan çıktığına hep üzüldüğüm insan, hayatıma girmesini çok istediğim insan, hayatımdan çıkmasını hiç istemediğim insan; dayı kızı Zelihaydı. 
Not: Teşekkürler Zeliha ablam. Oğlumun okulu için çabalamalarından dolayı değil. Hayatıma yeniden geldiğin için. :)

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kamuran Akdemir Arşivi