Utku Kızıltan

Utku Kızıltan

ZAVALLI İSTANBUL, ZAVALLI İSTANBUL’LU

ZAVALLI İSTANBUL, ZAVALLI İSTANBUL’LU

  Yıl 1953 İstanbul’un fethinin 500. Yılı kutlamalarında aile boyu Taksim’deyiz. O zaman nüfus hatırladığıma göre 700.000 civarında. Hiçbir terbiyesizliğin yaşanmadığı küçüklerin büyüklere saygılı, büyüklerin küçüklere koruyucu olduğu modern kılıklı kalabalık içindeyiz. Gezindik, etkinlikleri seyrettik o zaman oturduğumuz Bakırköy’e döndük. Sonra subay olan babama tayinler çıktı, Erzurum Ilıca’ya göçtük. 3 yıl sonra tekrar İstanbul, arkasından 3 yıl Diyarbakır ve yine Bakırköy. Ama o eski Bakırköy, o eski İstanbul yok olmuş. Her taraf insanlar, her taraf binalarla dolmuş. İnsanlar değişmiş. Şimdi araştırıyorum. Bu değişim nasıl olmuş. Çok ta geri gitmeyeyim.


Yıl 1970 nüfus 3.019.032, yıl 1980 nüfus 4.741.890 artış 1.720.000. Yıl 1990 Nüfus 7.195.773 artış, 2.500.000. Yıl 2000 nüfus 10.018.735 artış, 2.800.000. Yıl oldu 2007 nüfus 12.500.000 artış, 2.500.000. Yıl 2013 nüfus 14.160.467 artış 1.660.467. Eeee, bu böyle giderse insanlar nerede oturacak. Hangi havayı soluyacak, hangi suyu içecek, neyle beslenecek. Kolayını buldular para babaları oturacak yer için. Bu konuda Y.T.Ü. Mimarlık Fakültesi Şehir Ve Bölge Planlama Bölümü hocalarının sözlerine kulak verelim. Diyorlar ki 1950’lerden 1980’lere ekonomik ve kentsel popülist politik hamleler, İstanbul’u su kentinden kara kentine dönüştürmüştür.


1980’lerden bu güne devleti kar elde eden ticari şirket gibi görenler tarafından İstanbul proje bombardımanına tutulmuştur. Son hükümette bu projelerin en çılgınlarını yaratmıştır. Halbuki 2000 sonrası, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından, İstanbul Deprem Mastır Planı, İstanbul’un Eylem Planlamasına Yönelik Araştırma ve Model Geliştirme İşi, İstanbul Çevre Düzeni Planı çalışmaları yüzlerce bilim insanına hazırlattırılmıştı.


İstanbul’un doğu-batı yönünde büyümesini ön gören bu planlar rafa kaldırılmış yetki Bakanlar Kurulu Kararı ile Bakana verilmiştir. İstanbul’un, İstanbullunun su ve oksijen kaynağı Kuzey Ormanları çılgın proje ile ranta açılmış. Bu çılgın proje sınırları içinde TOKİ gelir paylaşım ortaklığı ile yapılaşmaya açılan alan yaklaşık 1600 ha’dır. Bir mühendis olarak bu büyüklük üzerinden ortalama 2 emsal ve % 30’luk gelir paylaşımı ile TOKİ’nin 9.6  milyon m2’lik inşaat alanına sahip olacağı tahmin edilebilir.


Metropolün gelişimini kuzeye çeken çılgın proje yeni gelişme alanları yaratacaktır. Sazlıdere Barajı ile Küçükçekmece Gölü arasında TOKİ gelir paylaşımı projeleri 1.6 milyon m2 alanı kaplamakta TOKİ birim m2 alanda 1200 dolar kazanmaktadır. Buralardan TOKİ’nin elde edeceği gelir yaklaşık 145 milyar dolar civarında olacağı hesaplanmaktadır. Ne mutlu TOKİ ortaklarına. SEN UYU İSTANBULLU, SEN UYU TÜRKİYE’M. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.      

Önceki ve Sonraki Yazılar
Utku Kızıltan Arşivi