Baki Çiftçi

Baki Çiftçi

“EMEK VE ÖZGÜRLÜK CEPHESİ"

“EMEK VE ÖZGÜRLÜK CEPHESİ"


Amaç ve Genel Hedefler

1. “Emek ve Özgürlük” cephesi emeğin hakları ve yurttaşların
özgürlüğü uğruna süre giden toplumsal ve politik mücadelelerin birleşmesini ve
ezilenlerin sermaye hâkimiyetine, milliyetçiliğe, militarizme ve toplumsal
gericiliğe karşı kararlı bir cephede toplanmalarını amaçlar. Türkiye ve
Kürdistan’ın halkçı, ilerici, devrimci, sosyalist güçlerinin özgürlük ve eşitlik
uğruna ortak mücadele azminin ifadesidir.
2. “Emek ve Özgürlük Cephesi” toplumun büyük çoğunluğunu oluşturan
ezilen ve sömürülen kitleleri, işçileri, yoksulları, kadınları, gençleri,
çiftçileri, emekçi köylüleri, Kürtleri, Alevileri, horlanan ve dışlanan
azınlıkları kendi öz çıkar ve amaçları uğruna mücadele ortaklığına sevk etmeyi
görevi olarak görür. “Emek ve Özgürlük Cephesi” halkı, sermaye cepheleri
arasındaki çıkar çatışmalarında saf tutmaya zorlayan Türkiye’nin bugünkü siyasi
tablosunu temelden dönüştürmeye, (ve) servet ve kudret sahipleri karşısında
bağımsız bir toplumsal-politik odak kurmaya çağırır..
3. “Emek ve Özgürlük Cephesi” aynı amaç, çıkar ve aynı özlemlere
sahip herkesin etnik köken,politik kanaat, dinsel ve mezhepsel inanç farkı
gözetmeksizin güçlerini bir araya getirmesine açıktır. “Emek ve Özgürlük
Cephesi” kendi saflarında mücadele edenler, kuruluşa önayak olanlarla sonradan
katılanlar arasında derece farkı gözetmez, kapılarını politik partiler,
çevreler, yurttaş inisiyatifleri kadar, tek tek bireylere de açar. Herkesin
mücadelenin gidişinde eşit söz sahibi olacağı katılım mekanizmaları oluşturur.

Toplumsal ve Kültürel Hedefler
1. Egemenlik mücadelesi sürdüren hâkim sınıf kampları, aralarındaki
bir dizi anlaşmazlığa karşın Türkiye’yi yerel ve küresel sermayenin çıkarları ve
eğilimleri doğrultusunda yeniden yapılandırma konusunda görüş birliği içindeler.
“Yeniden Yapılandırma” pratikte işçi haklarına ve sosyal haklara sistematik ve
kararlı bir saldırı anlamına geliyor. Özelleştirme bütün hızıyla sürüyor. Bütün
sektörlerde güvencesiz ve sigortasız çalıştırma, sendikasızlaştırma,
taşeronlaştırma, kazanılmış sosyal hakların tırpanlanması, 4/C uygulamaları
artan bir hızla yaygınlaşıyor. Kamu emekçilerinin sendikaları tasfiye ediliyor.
Kadrolu çalışma yerine güvencesiz, sözleşmeli çalışma dayatılıyor. Ücretler
üzerindeki artan vergi yükü, kamu hizmetlerine temel ihtiyaç mallarına ve
dolaylı vergilere yapılan zamlarla emekçiler daha da yoksullaştırılıyor. Küçük
esnafı iflasa sürükleyen ekonomik tedbirlerle tekelleşme hızlandırılıyor.

“Emek ve Özgürlük Cephesi” emperyalist küreselleşmeci politikalar ekseninde
sürdürülegelen neo-liberal saldırılara karşı işçi ve emekçilerin, emek
örgütlerinin giriştiği eylemleri kendi eylemleri olarak görür bu mücadelelere
aktif olarak katılmayı, örgütsüz emekçileri bir araya getirmeyi ve sermaye
saldırılarına karşı eylemli karşı koyuşları örgütlemeyi hedefler.

“Emek ve Özgürlük Cephesi” işçilerin, emekçilerin mesleki, ekonomik talepleri
etrafında örgütlenmesi için de enerjisini seferber eder. Her türlü eylemin hak
alıcı bir tarzda gerçekleşmesi için önüne görevler koyar. İşçilerin, emekçilerin
eylemlerini, direnişlerini Türkiye’nin her yerine yaymaya çalışır.

“Emek ve Özgürlük Cephesi” sendikacılığın işçilerin hayatlarından kopuk, yüksek
ücretlerle sürdürülen bir meslek haline gelmesine karşı işçi sınıfı saflarından
yükselen eleştirilerin yanında yer alır. Sendikaların işçi, emekçileri hak alıcı
bir şekilde mücadeleye seferber etme bakış açısıyla hareket etmesi için tüm
gücünü seferber eder.
2. “Emek ve Özgürlük Cephesi”, Türkiye’de yaşayan Kürtlerin kimlik
ve haklarının inkâr edilmesinden kaynaklanan “Kürt Sorunu”nun, yoksul Türk ve
Kürt emekçilerinin canı pahasına süre giden savaşın Türkiye’nin en yakıcı sorunu
olduğunu, barış ve çözümün ezilenlerin en acil ihtiyacı olduğunu saptar.

Egemen güçlerin Kürtlerin taleplerini karşılamaksızın Kürt halkının ulusal ve
siyasal örgütlenmesine karşı tasfiyeci saldırganlığı derinleştirmesine,
emekçilerin kimlikleri temelinde düşmanlaştırılması ve bölünmesine son vermeyi
başta gelen görevi olarak görür.

Kürt Sorunu’nun çözümü için Batı'daki Türk işçi ve emekçilerin ve ezilenlerin
şovenizmin etkisinden kurtulmaları ve çözümden yana bir tutumla harekete
geçmeleri tayin edici önemdedir. Adil, onurlu ve demokratik barış, halklarımızın
ortak ve yaşamsal ihtiyacıdır.

“Emek ve Özgürlük Cephesi”, Kürt halkının kolektif, demokratik taleplerinin
kararlı savunucusudur. Kürt halkının kimliğinin anayasal güvenceye alınması,
anadilinde eğitim ve Kürtçenin kamu hizmetlerinde kullanılmasını da kapsayan
Kürt halkının demokratik özerklik talebini destekler
“Emek ve Özgürlük Cephesi”, “KCK Davası” tutuklularının serbest bırakılması ve
Kürtlerin politik ve toplumsal temsilcileri üzerindeki her türlü baskının son
bulması için tavır alır. Operasyon ve tüm tasfiye saldırılarının durdurulması ve
adil, demokratik, onurlu barışın sağlanması için harekete geçer.

“Emek ve Özgürlük Cephesi”, özellikle Türkiye’nin batısında yaşayan işçi ve
emekçilerin Kürt Sorununun demokratik çözümüne taraf olması için yaygın, ısrarlı
ve sürekli bir faaliyet yürütmeyi esas görevlerinden biri olarak görür. Bu
amaçla Türk işçi ve emekçileri arasında, Alevi toplulukları içinde şovenizme,
ırkçılığa ve etnik ayrımcılığa karşı halkların kardeşleşmesi hedefiyle
sistematik bir çalışma yürütür.
3. “Emek ve Özgürlük Cephesi”, Cumhuriyetin kuruluşu öncesinden
beri yüzlerce yıldır inançlarını özgürce yaşayamayan Aleviler ve Sünni mezhebi
dışındaki toplulukların dinsel baskı ve asimilasyon, yok sayma, aşağılama
politikalarına karşı mücadelesinin yanında yer alır.

“Emek ve Özgürlük Cephesi”, Alevilerin ve farklı inanç gruplarının inanç ve
ibadethanelerinin resmen tanınması, çocukların egemen din ve mezhebe asimile
edilmesi hedefiyle sürdürülen din eğitim ve öğretiminin ve Diyanet İşleri
Başkanlığının kaldırılması ve Alevilerle diğer inanç sahiplerinin eşit
yurttaşlar olarak tanınması talebini sahiplenir
4. “Emek ve Özgürlük Cephesi”, Türkiye’de egemen din ve milliyetin
baskısı altında yaşayan, anadili Türkçe olmayan Ermeni, Rum, Yahudi, Süryani,
Laz, Arap, Çerkes, Boşnak, Gürcü vb. bütün ulusal toplulukların hak ve özgürlük
mücadelesini destekler. Türk egemen sınıflarının ulusal topluluklara karşı
işlediği tarihsel suçlarla yüzleşmeyi ve bir hak mücadelesinin konusu haline
getirmeyi görevleri arasında görür.
5. “Emek ve Özgürlük Cephesi”, Müslüman olmayan toplulukların inanç
ve kültürlerini, ibadethane ve toplumsal dayanışma merkezlerini, vakıf ve
hastanelerini yaşatma, koruma ve geliştirme taleplerini benimser. Bu
topluluklara yönelik dışlama kültürünün son bulması için “nefret suçları”nın
cezalandırılmasına yönelik yasal tedbirlerin alınması için çaba gösterir.

* Politik Hedefler
1. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin devletin bütün güç ve imkânlarını
kullanarak toplumsal ve politik muhalefete sokakta, üniversitede, işyerinde,
toplantı ve gösterilerde, basında uyguladığı baskı, şiddet ve zor; gündelik
hayatta yurttaşlara karşı acımasızca kullanılan polis gücü, bu partinin dilinden
düşürmediği “demokratikleşme”nin, temsil ettiği sermaye çıkarlarının engelsiz
hâkimiyeti dışında bir anlam taşımadığını açıkça ortaya koyuyor. Adalet ve
Kalkınma Partisi iktidarının muhalefetle politik hesaplaşması her geçen gün
siyasi mücadele alanından F Tipi Cezaevlerinin tecrit hücrelerine taşınıyor.

“Emek ve Özgürlük Cephesi” demokrasinin kazanılmasını, yurttaşların hak ve
özgürlüklerinin sağlam güvencelere bağlanmasını ezilenlerin ve emekçilerin
sermaye hakimiyetinden kurtuluşunun en önemli imkanlarından biri olarak görür.

“Emek ve Özgürlük Cephesi” toplumsal hak ve eşitlik mücadelesiyle
ilişkilendirilmedikçe demokrasinin gerçekleşemeyeceğini yurttaşların öz
deneyimleriyle kavramalarını önemser. Ezilenlerin söz, eylem, örgütlenme
özgürlüğünü sınırlayan yasakların kaldırılması uğruna mücadelenin en önünde yer
alır. Bütün Türkiye’de halkın siyasi karar süreçlerine katılımı ve iradesini
güvenceye alan demokratik, eşitlikçi ve özgürlükçü bir anayasa için mücadele
eder.

“Emek ve Özgürlük Cephesi” Türkiye’nin batısında yaşayan emekçilerin, ülkedeki
baskıcı rejimin kaynağında tekçi devlet anlayışının yattığını kavramaları için
çaba gösterir. Emekçilerin ve yurttaşların hakları üzerinde batıda hüküm süren
baskılar ile Kürt halkının haklarına yönelik olarak doğuda süre giden
saldırılara karşı her iki halkın mücadelelerinin ortaklaştırılacağı zeminlerin
inşasına ön ayak olur.

“Emek ve Özgürlük Cephesi” ortak mücadeleyi Kürt halkının “demokratik özerklik”
talebinin içinde gerçekleşeceği “Türkiye'nin bütününde halkın siyasi karar
süreçlerine katılımı ve iradesini yükselten yeni bir düzene ulaşana kadar
sürdürmeyi hedefler.

“Emek ve Özgürlük Cephesi” demokrasi ve halkların özgürlüğü uğruna mücadelede
hapse düşen ilerici, yurtsever, devrimci, sosyalist bütün siyasi tutuklu ve
hükümlüleri sahiplenir, onları kendi doğal parçası olarak görür. Tecrit ve
tretman uygulamalarının son bulması için çalışmalar yürütür. Hapishanelerdeki
tüm siyasi tutsakların özgürlüklerine kavuşmaları için mücadele eder.
2. “Emek ve Özgürlük Cephesi” erkek egemenliğinin sermaye egemenliğiyle
birleşerek kadınlar üzerinde uyguladığı sömürü ve cinsel baskının devlet eliyle
korunup sürdürülmesi demek olan patriarkal rejime kökten karşıdır.

“Emek ve Özgürlük Cephesi” toplumsal ve cinsel baskıya boyun eğmeyen kadınların
erkeklerce şiddet, zorbalık ve cinayetle cezalandırılmalarına göz yuman iktidar
uygulamalarına son verilmesi için kadınların kurtuluş mücadelesini kayıtsız
şartsız destekler.

“Emek ve Özgürlük Cephesi” kadın kurtuluş mücadelesini yarının değil, günümüzün
sorunu ve öncelikli mücadele görevi olarak ele alır. Cephede yer alan bütün
yapılar ve Cephenin temsil mekanizmaları içinde kadının eşit temsilini benimser.

“Emek ve Özgürlük Cephesi” kadınların yanı sıra ezilen diğer toplumsal
cinsiyetlerin de heteroseksizm ve partiyarkanın tahakkümüne karşı sürdürdükleri
mücadelelerin yanında yer alır, onları genel özgürlük mücadelesinin bir bileşeni
ve bir kurtuluş dinamiği olarak tanır.

3. “Emek ve Özgürlük Cephesi” enternasyonalisttir. Tüm dünyada emperyalist
devletlere, şirketlere ve uluslarüstü askeri, politik ve ekonomik kuruluşlara
karşı süregiden mücadelelerle tam bir dayanışma içindedir.

“Emek ve Özgürlük Cephesi” dünyanın her yerinde işgallere karşı direnen
halkların, neoliberal ekonomik uygulamalara karşı direnen işçi ve emekçilerin
mücadelelerini Türkiye’ye taşır.

“Emek ve Özgürlük Cephesi” emperyalizmin bölgemizdeki direnişleri boğmak ve
küresel üstünlük mücadelesinde yeni saldırı mevzileri edinmek üzere
topraklarımıza yerleştirdikleri nükleer silahların çıkarılması, yerleştirmeyi
planladıkları füze kalkanının önlenmesi, Türkiye'de ABD ve NATO'ya ait askeri
üslerinin kapatılması, Türkiye’nin NATO'dan çıkması doğrultusunda mücadele eder.
4. “Emek ve Özgürlük Cephesi” kapitalizmin aç gözlülük ve kar hırsıyla maddi ve
doğal varoluşunu ağır bir tehdit altına soktuğu gezegenimizde canlı yaşamın
sürebilmesi için halkların yürüte geldikleri ekolojik mücadelelerle tam bir
dayanışma içindedir.

“Emek ve Özgürlük Cephesi” emperyalist devletlerin ekolojik sistemi tehdit eden
bütün ekonomik ve sınai politikalarına ve doğal ve tarihsel çevreye düşman
uygulamalarına karşıdır. Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetinin, işçilerin ve
halkların ekolojik direnişlerle dünya kapitalizminin merkezlerinden kovdukları
nükleer santralleri Türkiye’ye taşıma planlarını boşa çıkarmak; hidroelektrik
santrallerle doğal dokunun ve ekosistemlerin tahribi girişimlerine karşı koymak;
sanayi havzalarının, fabrikaların atıklarının derelerimize, nehirlerimize,
denizlerimize akıtılmasına engel olmak “Emek ve Özgürlük Cephesi”nin başta gelen
görevleri arasındadır.

5.Öğrenci gençlik, giderek paralı hale gelen bir eğitim sisteminin, lise
düzeyinde gerici ve kalitesiz bir eğitim içeriğinin, dershanelerde soygunun,
üniversite düzeyinde YÖK’ün, Kürtler söz konusu olduğunda anadilinde eğitim
görme olanağından yoksunluğun ve diplomalı işsizliğe hazırlanma kâbusunun
yarattığı bir cendereden kurtulmak için çırpınıyor. Her protestosu, AKP
hükümeti, polis, yargı ve üniversite yönetiminden oluşan gerici koro tarafından
cezalandırmaya maruz bırakılıyor.

“Emek ve Özgürlük Cephesi” öğrenci gençliğin mücadelesini kendi mücadelesi
sayar. Üniversitenin, öğrencilerin ve öğretim elemanlarının mücadelesiyle
özgürleşmesi ve bu mücadelenin işçi ve emekçilerin mücadelesiyle birleşmesi için
çaba gösterir.
6. “Emek ve Özgürlük Cephesi” içinde yer alsın almasın ilerici, devrimci hareket
ve güçlere, demokratik kitle örgütlerine, insan hakları ve sosyal haklar için
mücadele eden kuruluşlara dönük her saldırıyı, yıldırma hareketini, psikolojik
savaşı kendine yapılmış sayar ve geri püskürtülmesi için harekete geçer.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Baki Çiftçi Arşivi