AKP ülkede “TC Vatandaşlığı”yerine siyasal İslam’ı üst kimlik yapmaya çalışıyor.Yani Atatürk’ün,Arap dünyasından ayırarak çağdaş uygarlık yoluna koyduğu Türkiye’yi,geriliğin bataklığında debeleyen Arap dünyasına benzetmeye uğraşıyor.
İslamiyet dindir.İdeoloji olarak kullanıldığı sürece hem iç-dış çatışmaların körükleyicisi olacak hem de geri kalmışlığın nedeni olmaya devam edecektir.tümünün geri,ilkel ve çatışma içinde olması bunun acı göstergesidir.
İslamiyet’in Emeviler’den beri siyasalİslam olarak kullanılmasının nedeni,Arap-İslam dünyasında bilimsel çalışmaların olmaması,kalkınma yol ve yöntemlerinin üretilememesi,İslamiyet’in ideoloji ve kimlik olarak kullanılmasıdır.
Hangi gerekçeyle olursa olsun İslamiyet’i ideoloji haline getirip her yeniliğe karşı mücadele aracı yapan İslam dünyası,bilimsel-teknolojik gelişmelere de bu siyasal İslam silahınıdoğrulttuğu gibi,siyasal İslam’ı ümmetçiliğin dinamiği yaparak,kabile devletten ulus devlete geçişi de engellemiştir.

Kabilelerin yönetim şekli teokrasi,ideolojisi dindir.M.Kemal teokrasiyi yıkıp Cumhuriyeti kurarken dini,ideoloji olmaktan çıkarıp insanla Tanrıarasındaki saygın yerine oturtmuştur.Bu bağlamda M.Kemal,Hz.Muhammet’ten sonraİslamiyet’e en büyük hizmeti eden,onu din tacirlerinin elinden alıp gönüllere yerleştiren büyük insandır.
Bugün onun heykellerine saldıranlar,kurduğu devletin kurumlarından resimlerini indirenler,adını ders kitaplarından silenler,10 Kasımlarda onu anan gençleri kovuşturmaya yeltenenler,siyasal çıkarları için dini kullanmakta beis görmeyen din bezirganlarıdır.

Siyasal İslam’ın refah toplumu yaratamadığını, topluma saadet getirmediğini aksine insanları mutsuz,devleti güçsüz kıldığını yaşayarak görüyoruz.
Yapılması gereken,dinle siyasetin ayrıştırılarak cemaatlerin camiye çekilmesidir.Dinin ideoloji olarak kullanılmasına son verilmesidir.”Dinle siyaseti iç içe götüreceğim”demek,”dini siyasetin emrine vererek siyasette ilerlemek için dini kullanacağım” demektir.

Bu şekilde siyasette geçici bir süre için başarılı olunabilir ama,bu arada siyaset dinselleştiği gibi din de siyasallaşır.Toplumsal ilerleme sağlanamaz;kaos olur.
Dini siyasallaştırıp siyasal İslam’ı üst kimlik yapmaya çalışırken,etnik ayrılıkları kışkırtıp barışı ve uluslaşma sürecini baltalayan siyasi kadro ülkeyi,geri kalmışlığın bataklığında çırpınan Arap-İslam ülkelerine benzetmeye çalışmaktadır.Bunu başaramayacağını bildiği halde,toplumun bir kesimine bu mesajı vererek siyasal rant elde etmeye çabalıyor.
İktidar,Batıya giden bir gemide Doğuya doğru koşuyor.