AMİRAL BATTI

“Balyoz”la en ağır hasar Deniz Kuvvetleri’ne indirildi.Komutanlığın tüm Amiralleri mesnetsiz iddialarla  tutuklanarak  ağır cezalara çarptırıldılar.Bu durumu protesto etmek için Donanma Komutanı’nın  istifasından sonra Deniz Kuvvetleri’nde,Kuvvet Komutanlığı’na getirilecek Amiral kalmadı.
Neden en çok Deniz Kuvvetleri’nde tahribat yapıldı? Bunun  nedenleri şöylece sıralanabilir:
 1-Deniz kuvvetleri son yıllarda savaş gemileri,denizaltılar yaparak,değişik projeler üreterek Türkiye’nin denizlerdeki dışa bağımlılığını azaltmaya başladı.”Milli Gemi” (Milgem) Projesi’yle ilk savaş gemimiz F-511 denize indirildi.”Genesis” Projesi’yle güçlü bir deniz iletişim teknolojisi kuruldu.”Uzun Ufuk” Projesi’yle denizlerdeki egemenliğimiz güçlendirildi.Gürcistan krizi  sırasında Karadeniz’de ABD  bandıralı gemilere geçit verilmedi.  
2-Öteden beri ABD ve AB Ülkeleri,Boğazlar’daki egemenliğimizi kırmak için Montrö Antlaşması’nın kendi lehlerine göre yeniden düzenlenmesi çabası içindeydiler.Deniz Kuvvetleri’miz bu dayatmanın da karşısındaydı. Boğazlar’daki haklarımızdan asla taviz verilmeyeceğini milli duruşuyla gösteriyordu.
3-Yunanistan ve Güney Kıbrıs Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz aramaya kalkışınca Erdoğan önce buna karşı çıktı,etkili olamayınca da ,”biz de ararız” diyerek Kıbrıs açıklarına eski bir sondaj gemisi gönderdi.Olay güncelliğini yitirince sondaj gemisini sessizce geri çekerek petrol arama işinden vazgeçmek istedi fakat Deniz Kuvvetleri Doğu Akdeniz’de meydanı Yunanistan-Güney Kıbrıs ve İsrail korsorsiyumuna bırakmamak için Türk arama gemisinin orada kalmasını sağladı.
Yapılan araştırmalar, 2030’larda dünyanın en büyük iki deniz gücünden birinin Türk Deniz gücü olacağını gösteriyordu.Bu yüzden emperyal güçler darbe planlama,komutanlara suikast tertipleme,Türkiye aleyhine casusluk yapma,fuhuş çetesi kurma gibi mesnetsiz ve iğrenç iddialarla Deniz Kuvvetleri’ni tuzağa düşürdüler.Filo Komutanı’na bile yurt dışına çıkma yasağı konarak,bir kriz anında gemilerimizin,kıyıdan on km. uzağa gitmesi engellendi.  Diğer komutanlıklarda da buna yakın tahribat  yapılarak, 31 Mart Vakası sonrasında yurtsever subayların Bekir Ağa Bölüğü’ne doldurulmaları gibi,TSK’ye mensup 400  subay Silivri’ye tıkıldı.
Birçok yazar-çizer,aydın,araştırmacı,Orduya yapılanın bir tertip olduğunu,delil diye sunulanların sahte olduğunu haykırdıysalar da seslerini duyuramadılar.Gen.Kur.2.Başkanı Org.Saygun’a verilen hasta raporu,Paşa ameliyat masasındayken işleme kondu. Hasdal Cezaevi’de yatan Amiral Semih Çetin,”Bir İhanetin Öyküsü”nü yazarak,TSK’ye ve komutanlara kurulan tuzağı tüm belgeleriyle ortaya koyunca Başbakan Erdoğan,”komutanlara terörist diyeni tarih affetmez”dedi.  
Bu hukuksuzluğu protesto etmek için önce Genel Kurmay Başkanı Org.Işık Koşaner,ardından da Donanma Komutanı ve Deniz Kuvvetleri müstakbel komutanı Oramiral Nusret Güner istifa ettiler.Onları,Hava Kuvvetleri’ne mensup 110 pilotun istifası izledi.
Gen.Kur.Başkanı’nın,olup bitenleri rutin sayması çok garip.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aydın Yavuz Arşivi