Hükümet,Apo’yu memnun etmek,onun hücresinde rahat etmesini sağlamak için her şeyi yapıyor.Sık sık odasının  mobilyalarını yeniliyor.Canı sıkılmasın diye yanına başka hükümlüler veriyor.Kiminle görüşmek istiyorsa onu adaya yolluyor.Son olarak Apo hükümetten,akillerle ve bazı gazetecilerle görüşmesinin sağlanmasını istedi.Bunun için hükümete dört ay obsiyon tanıdı.Bu süre dolmadan hükümet Apo’nun bu son isteğini de yerine getirmek için harekete geçti.Önümüzdeki süreçte Apo İmralı’da istediği insanla istediği gibi görüşebilecek.

APO’YU MEMNUN ETMEK İÇİN

Hükümet,“açılım” sürecini başlattığından beri PKK çevrelerinin bir isteğini iki etmiyor.Onları üzecek,öfkelendirecek ne varsa düzeltiyor.Kamu kurumlarından TC’yi kaldırıyor.Caddelere,okullara,hastanelere verilen Atatürk adını siliyor.Aydınlar’ın adını  Tillo yaptığı gibi diğer Türkçe yerleşim adlarını da Kürtçe yapıyor.PKK dellenmesin diye Türk demiyor;dedirtmiyor.Ellerinde Türk Bayrağı gördüğü yurttaşları kovalıyor.Yakaladıklarını copluyor.”Türküm” diye başlayan ve 80 yıldır okullarda gururla söylenen Andımız’ı yasaklıyor.

Bütün bunlar Apo ve PKK kızmasın,üzülmesin diye yapılıyor.Hükümet verdikçe PKK yenilerini istiyor.10 Kasım’a bir gün kala Diyarbakır ilimizdeki Atatürk’ün,”Ne mutlu Türküm diyene” özdeyişinin yazılı olduğu tabela vinçle sökülüyor. BDP’li belediyenin bu densizliğine seyirci kalınıyor.Dahası yardımcı olunuyor.İktidarın Valisinin onayıyla Atatürk,kurtardığı topraklardan çıkarılıyor.

BARZANİ’YLE NE KONUŞULUR?

Tabelanın niye söküldüğüne dair suya tirit açıklamalar yapıldıysa da gerçek nedenin ne olduğu,tabelanın sökülüşünden üç gün sonra Başbakan’ın,Diyarbakır’a gelecek olan Barzani’yi Ankara yerine orada karşılayarak birlikte Kürt açılımını taçlandıracaklarını açıklamasıyla anlaşıldı.Açıklamasına Başbakan,Barzani’yle Diyarbakır’da buluşmaları şerefine Kürt türkücü Şivan Perver’le İbrahim Tatlıses’in düet yapacaklarını da ekledi.Yani bu iki türkücü daha sahne almadan,Başbakan onları da  takdim etti.

Başbakan bu buluşmayla ilgili olarak daha başka şeyler de söyledi ama,Barzani’yle niçin buluştuğunu ve onunla neyi konuşacağını;neden Irak devlet yetkilileriyle değil de bu Peşmerge’yle görüşme gereği duyduğunu ve neden Ankara’da değil de Diyarbakır’da buluştuğunu açıklamadı.Bu hususlara dair tek söz söylemedi.Peşmerge’nin,Diyarbakır’a gelmeden önce,ABD’li yetkililerle neler konuştuğuna dair de yalaka basında tek satır yazı yazılmadı.