AKP hedefine doğru koşarcasına ilerliyor.Önce,akıl almaz yöntemlerle ve entrikalarla Atatürkçü aydınları itibarsızlaştırdı;sonra Atatürk’ün özdeyişlerini kamu kurumlarından ve ders kitaplarından sildi;bir adım daha ileri giderek Atatürk’e,İnönü üzerinden saldırmayı başlattı.Şimdi Ata’nın posterlerini taşıyanları,Gençliğe Hitabe’sini okuyanları cezalandırarak toplumu susturmaya çalışıyor.

AKP Atatürk’ü milletin hafızasından silmeden,kafasındaki düzeni kuramayacağını biliyor.Bu yüzden Atatürk’e ve Atatürkçülüğü karartmaya çalışıyor.Atatürkçü aydınları,yazarları,askerleri baskılıyor.

AKP yalnızca millici askerleri,aydınları değil,yurtsever gençleri de susturmaya çalışıyor.Gazi Üniversitesi öğrencisi Sinem,Meclis Başkanı’nı protesto etmek için Üniversite önünde Geçliğe Hitabe’yi okuyor, polisçe gözaltına alınıyor.Ardından yurttan atılıyor,yetmiyor bursu da kesiliyor.Oysa gençliğin “Gençliğe Hitabe”yi okuması engellenirse,”Bursa Nutku” okunur.

Atatürk’ün gençliğe hitaben söylediklerinden o denli korkuluyor ki,”Askeri Casusluk Davası” olarak bilinen uyduruk davanın sanıklarından bir askerin evinde bulunan Gençliğe Hitabe,suç delili olarak şahsın dosyasına konuyor.

Pentagon,Atatürk’ün ve onun izindeki TSK’nin  aşılmadan Kürt açılımının yapılamayacağını,bu nedenle TSK’nin   teslim alındığını söylüyor. Atatürk’e ve eserlerine,açılımın önündeki engellerin temizlenmesi için saldırılıyor.Siirt’te,Batman’da bu Valilik eliyle yapılıyor.Her iki ilde de Atatürk’ün özdeyişleri siliniyor.

Atatürk’ü bu topraklardan kazıma ameliyesi hız kesmeden sürüyor.Cumhuriyete başkaldırmış hainlerin heykelleri dikiliyor,kirli adları kamu kurumlarına veriliyor.Bartın’da bir veteriner,işyerinin dış cephesine Atatürk’ün bir özdeyişini yazdırdığı için önce para cezasına çarptırılıyor,sonra da Ata’nın sözü işyerinin duvarından sildiriliyor.

Atatürk’e ve heykellerine saldırılar DP döneminde başlıyor.Menderes,bir yanda saldırı ortamını yaratırken,öte yandan “Atatürk’ü Koruma Kanunu” çıkararak sureti haktan görünmeye çalışıyodu.Bu kanun hala yürürlüktedir ama bunu gören,gereğini yapan yok.

On yıldır bu ülkede Atatürk’e hakaret suçu işleniyor.Bir teki bile kovuşturulup da bu Atatürk düşmanlarına hak ettikleri cezalar verilmiyor;verildiği duyulmuyor.Atatürk’e ve heykellerine saldırı suçları  çok aleni işlendiği halde bu failleri ne polis görüyor,ne de Cumhuriyet Savcıları… Suça teşvik adeta özendiriliyor.Çocuk yaştaki öğrenciler  televizyonlara çıkartılarak,Atatürk’ü sevmedikleri söyletiliyor;Çanakkale Savaşı’nda Atatürk yok sayılarak bu zafer kurda kuşa,gökten inen ak sakallılara bağlanıyor;Kurtuluş Savaşı diye bir savaşın olmadığı yalanı üstüne kitaplar,yazılar yazdırılıyor;televizyonlarda yayınlar yaptırılıyor.

Öyle bir noktaya geldik ki,bugün kamu kurumlarında Atatürk rozeti takılamıyor;alanlarda özgürce Türk Bayrağı dalgalandırılamıyor.”Türküm” demek ırkçılık sayılıyor.”Biz Türküz,Türk milletiyiz” diyenlere;”milletsiniz ama adınızı söyleyemezsiniz.Yeni Anayasa’da bu böyle yazılacak” deniyor.

Türk’ü ve Türk milletini yok sayan Anayasa’yı kim,kiminle yapacak,göreceğiz.Gençliğe Hitabe’de tanımlanan işbirlikçilerin yapacağı Anayasa kimin Anayasa’sı olacak?