Bahçeli, Barzani ve referandum!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli birden bire TBMM'ye başkanlık sistemi değişikliğini getirin dediğinde çoğumuz nerden çıktı bu davet diye düşünmüştük.
Kimi; Bahçeli'nin kesinlikle başka bir planı vardır.
Bizim bildiğimiz Bahçeli kindardır.
Gaddardır.
Kolay kolay hıncını almadan insanları affetmez.
Geçmişte Erdoğan ile birbirlerine söyledikleri     ortada.
Kesinlikle bunun altından başka şeyler çıkacaktır.
Diye düşünmüş.
*
Kimileri ise; ne alakası var.
Adam vatan sevdalısı.
Türkiye aşığı.
Eğer burada bir ülke menfaati görmüşse geregini yapmış ve başkanlık sistemine evet demiştir.
Göreceksiniz Bahçeli mecliste ne dediyse meydanlarda da aynısını diyecektir.
Diye söylenmiştir.
*
Bugün geldiğimiz noktada ise, referanduma henüz 40 gün varken Bahçeli ve Ak Parti arasında ilk çatlak ortaya çıkmış oldu.
IKBY Başkanı Barzani'nin İstanbul'u ziyaretinde Atatürk Havalimanı'na Kürdistan bayrağı çekilmesine ilişkin Devlet Bahçeli sert açıklamalarda     bulundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Twitter paylaşımında "Barzani bize tercih ediliyorsa iyi niyetle yorumlayamam" diye başladığı mesajda şunlara yer verdi;
"... Altını üstünü bilmem; ama devlet akıl ve Türk adayışıdır. Millet beşeri bir anıt, bayrak ise milli varlığın bağımsızlık arı ve aminidir. Bayrak derken egemenliği anlarız. Hür yaşamayı anlamlandırırız. Bağımsızlığın sembol ve timsali olduğunu anlatırız. Bayrak; milli namus ve şerefin göklerde dalgalanan itibar ve görkemidir. Peki 26-27 Şubatta İstanbul ve Ankara’ya astırılan bez parçası nedir? Türkmenlere kan kusturmuş, teröre destek vermiş, işlenmiş suç ve cinayetlere ortak olmuş birisinin bayrağı olsa ne yazar, olmasa ne çıkar? Türk vatanında sözde Kürdistan bayrağı dalgalanıyorsa, buna niçin sessiz kalalım, bunu nasıl sineye çekip görmezden gelelim?
... Irak Anayasası’nı açtım baktım; Barzani’ye özgü bir bayrak tanımı görmedim. Olsa bile bizi bağlamaz, bağlayamaz görüşündeyim. Nasıl iştir, anlamak, anlam vermek mümkün değil? Barzani’nin bez paçavrası daha önce de asılmış!
İyi ya o zamanda aynı şiddetli ve tavizsiz tepkiyi göstermedik mi?
İbni Sina der ki: Zaman acıları unutturur, intikam duygusunu söndürür, öfkeleri yatıştırır, kinleri boğar, geçmişi unutturur. Ama biz unutmadık....'

*
Ama biz unutmadık...
Bahçeli'nin açıklamasının bittiği kelime aynen bu.
Ama biz unutmadık derken aslında hiçbir şeyi unutmadıklarını.
Yaptıkları her şeyin farkında olduklarını.
Her an her şeyi yapabileceklerini.
Daha erferandum sürecinde bile bunlar yapılıyorsa ileride kim bilir bizleri ne gibi sıkıntıların karşılayacağını falan dile getirmek istiyor Bahçeli.
*
Aslında bence MHP lideri Devlet Bahçeli bu günlerde yeniden durumunu gözden geçiriyor.
Barzani konusu dışında bir de durup dururken "kılıç artığı" diyerek aşağıladığı gazeteci Abdülkadir Selvi ile birlikte Alevi kesimi ile tartışmalara başladı.
Yarın bir bakmışsınız başka bir kesimle de benzer tartışma ve sataşmalar yaşanabilir.
Hem MHP lideri Bahçeli bu günlerde diken üstünde tabirini kullanacağımız durum yaşamakta.
Hem de aslında bu olumsuz gelişmeler Bahçeli için dilerse bir fırsat yaratabilir.
Fırsat derken aynen şunu söylemek istiyorum.
*
Hani; 'Devlet Bahçeli'nin kesin bir bildiği vardır. Yoksa durup duruken başkanlık sitemini meclise neden istesin. Hem Erdoğan'a ve Ak Parti'ye karşı olacaksın hem de onlarla birlikte iş tutacaksın. Bu mümkün değil' diye düşünenler varya o düşünenler.
İşte onların o düşüncelerinin şayet bir karşılığı varsa işte Bahçeli için bu bir fırsattır.
Barzani ve sözde Kürdistan bayrağını bahane ederek ipleri koparabilir.
Söylem değişebilir.
En aznından meydanlarda bunu bir şekilde dillendirebilir.
Tabi o zaman da bu tartışma referanduma başka bir şekilde yansıyarak MHP'nin zaten tabanının gözle görünür bir tepkisi parti genelinde daha farklı bir boyut alabilir.
*
Hep diyorduk ya, durun bakalım.
Referanduma daha 40-50 gün var.
Sabah ola hayrola diye.
İşte bakın her an her şey olabiliyor.
Gerçekten de sözde Kürdistan bayrağının Türk bayrağı ile birlikte göndere çekilmesi tam bir         fiyasko.
Akıl tutulması.
Saçmalık.
Büyük bir aymazlık.
*
Her ne kadar Başbakan Yıldırım bu ilk değil dese de hiç kimse daha önce böyle bir olayı hatırlamıyor.
En azından hatırlamak istemiyor.
Bahçeli'nin dediği gibi: ''Zaman acıları unutturur, intikam duygusunu söndürür, öfkeleri yatıştırır, kinleri boğar, geçmişi unutturur. Ama biz unutmadık....''
Dakika bir gol bir.
Bakalım daha şu 40 günde neler olacak neler.
Umarız Türkiye menfaatine ne iyi ise olur...

Bu davet bizim
Hava şartları nedeni ile ertelenen, ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ için düzenlediğimiz akşam yemeğini bu akşam gerçekleştireceğiz.
Yolu medya dünyasından geçen, gazetecilik mesleğine emek veren, gönül veren, el veren meslektaşlarımızı bu gecemize bekliyoruz.
Gelirseniz bizleri onurlandırmış olursunuz.
Yemek, bu akşam (3 Mart Cuma) saat 19.00'da, Küçükçekmece'de bulunan, Gölbaşı Davet Salonu'nda gerçekleşecek...
Amaç meslektaşlarımız ile bir araya gelerek yaptığımız stresli işin ortamından kısa bir süre de olsa uzaklaşmak.
İçinde bulunduğumuz süreçte gazetecilik mesleğini sürdürmek her zamankinden daha da zorlaştı. Gerek İYGAD üyesi gazetecilerle, gerekse bu mesleğe gönül vermiş bütün arkadaşlarımızla ertelenen bu güzel akşam yemeğinde bir araya gelerek az da olsa eğlenmek, stres atmak istiyoruz. Sadece ve sadece basın mensuplarının katılacağı, sürprizlerle, müzikle, güzelliklerle dolu bu yemeğimizde, bütün medya mensubu arkadaşlarımızı aramızda görmeyi umuyoruz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Mert Arşivi