BAYRAK NAMUSTUR!

Ay yıldızlı bayrağımız bağımsızlığımızın,onurumuzun simgesidir.Bayrağa sahip olabilmek için önce millet,sonra devlet olmak gerek.Biz Türkler 2500 yıldır varız.Türkiye cumhuriyeti Devleti,17. Türk devletidir.Bu son Türk devletinin yurttaşları,kendilerine yönelik bir tehdit ve tehlike hissettiklerinde,bayraklarına sarılarak,ondan aldıkları güçle  tehdide meydan okurlar,tehdidin  üstüne yürürler.Bayrakla  kendilerini,vatanları için ölüme hazır ve güçlü hissederler.
Türk insanında bu duygu olmasaydı,ölümü hiçe sayarak Ulubatlı Hasan şanlı bayrağımızı Bizans surlarına dikemez,Çanakkale’de Çılgın Türkler,düşman mermilerine göğüslerini siper edemez,düşmanı Anadolu’dan söküp atmak için bayrak elde rüzgar olup dokuz günde İzmir’e akamazlardı.Ne yazık ki bugün Türk’ün adı Anayasadan çıkarılmak,  siyasal kimliği yok edilmek,vatan ve bayrak aşkı köreltilmek,bayrağına yüklediği anlam silinmek isteniyor.
Son zamanlarda milletin ulusal bayramlarda ve ülkesine yönelik tehdit anlarında bayrak açması sık sık engelleniyor.Her türlü engellemelere rağmen bayrağını açanların bayrakları toplatılıyor,bu başarılamazsa üzerlerine gaz bombaları atılarak bayrakla yürümelerine mani olunuyor.Ama bölücü terör örgütünün mitinglerinde,PKK paçavralarının ellerde taşınmasına müdahale edilmiyor.Bundan sonra da edilmeyeceğine dair de yasa çıkarma hazırlıkları  yapılıyor.
21 Martta Diyarbakır’da düzenlenen Nevruz mitinginde her yer PKK paçavralarıyla ve terörist başının posterleriyle doldurulmuşken alanda  tek bir Türk Bayrağı yoktu.Böyle olacağı biliniyordu.Bu nedenle  hükümet orada bayrağımızın dalgalanmasını sağlayabilirdi.Yapmadı.
İçişleri Bakanı,”Nevruz’da Diyarbakır’da Bölücü başının posterleri miting alanına sokulmayacak”dediği halde alana dev Apo posteri asılması  engellenemedi.Dahası,eşkıya kıyafetleriyle ve yüzleri kapalı olarak dağdan inip miting alanına gelen PKK militanlarına,”siz kimsiniz?” bile denemedi.
Hükümetin bu aciz tutumu nedeniyle halkta oluşan tepkiyi azaltmak için İçişleri Bakanı,alana Türk Bayrağı asmayan PKK’lileri şiddetle kınadığını söyledi.Başbakan da; “Öcalan’ın demeci olumluydu ama alanda tek bir Türk Bayrağının olmaması bir eksiklikti.Ne olurdu orada bir tek Türk Bayrağı bulundursaydınız” diye yakındı.
Oysa sorun,alanda Türk Bayrağının olmaması değil,alanı bütünüyle PKK paçavralarının ve Apo posterlerinin doldurmuş olmasıydı.Alanda bayrağımızın bulunmayışına sitem edilirken alanı PKK paçavralarının doldurmuş olması dikkatlerden kaçırılmak isteniyordu.Ayrıca o paçavralar arasına şanlı bayrağımızın iliştirilmiş olmasını istemek de olacak iş değildi.
Bu mitingin yapılacağı, günler öncesinden biliniyordu.Mitingin hangi kurallar içinde yapılacağı,hükümet tarafından miting hazırlık komitesine bildirilebilir ve bu kurallara uyulup uyulmadığı takip edilebilirdi.Bu yapılmadı.Mitingle ilgili hiçbir sınırlama koyulmadı.Devlet otoritesinin ayaklar altına alındığı bu isyan mitinginin ardından Başbakan,durumu kurtarmak için her zamanki gibi bayrak edebiyatı yaptı.Oysa bayrağımız epeydir diğer illerde de özgürce dalgalandırılamamaktadır.İstanbul’daki Nevruz mitinginde,Apo posterleri ve PKK paçavralarıyla  yapılan örgüt propagandasını protesto etmek için Türk bayraklarıyla miting alanına gidenlerin bayrakları polislerce toplatıldı.Bu acı durum,işgal altındaki İstanbul’da dahi yaşanmamıştı.
“Dağda ölen teröriste ağlamayanın insan olamayacağı” nı söyleyen birinin polis müdürü olduğu bir ilde oldu bunlar.
           

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aydın Yavuz Arşivi