BUGÜNÜN EBU LEHEBLER’İ

İslamlık öncesi dönemde Mekke’de kurduğu tefeci-köleci düzeninin İslamiyet’le yıkılacağından korkan zalim Ebu Leheb,Hz.Muhammed’in İslamlığı tebliğini önlemek için elinden gelen her kötülüğü yapıyordu.Tefecilik yaparak yoksul insanları köleleştiren,köle ettiği insanların kız çocuklarını Mekke’nin arka sokaklarında satan Ebu Leheb’i lanetlemek için Tebbet Suresi gönderildi.O Sure’de Ebu Leheb,”kahrolsun!” denilerek lanetlendi.

EBU LEHEB SİMGEDİR
Ebu Leheb mal-mülk tutkunu,aç gözlü acımasız insanın Kuran’daki simgesidir.Mekke’nin yoksul halkı  kız çocuklarını onun kötülüklerinden korumak için diri diri mezara gömüyordu.Bu yüzden vahyettiği Tebbet Suresi’nde Ebu Leheb’e ve ona yardım eden karısı Ümmü’ye lanet eden Allah,onun kurduğu sömürü,zulüm düzeninin benzerini kuranlara ve kurmak isteyenlere de  Ebu Leheb üzerinden mesaj vermektedir.Hırsızları,yetim hakkı yiyenleri,beyt-ül mal’e el uzatanları uyarmaktadır.Ama buna rağmen bu zamana dek Ebu Lehebler’in nesli tükenmemiş,hiçbir İslam ülkesinde zulmün ve sömürünün olmadığı insancıl bir düzen kurulamamıştır.
Bugün ülkemizde  Ebu Leheb’i ve onun talan düzenini andıran bir gidiş vardır.Ulusal gelirin % 90’ını,nüfusun % 10’u alırken,geri kalan % 10’u,nüfusun % 90’ına kalmaktadır.Bunun neticesi olarak maddi yoksullaşmayla birlikte ahlaki çöküntü de artmaktadır.Ülkeyi yönetenler bunun sorumlusunun günümüz Ebu Lehebler’i değil faiz lobisi olduğunu söyleyerek vakıayı kabul ediyorlar ama ülkeyi  kendilerinin  yönettiğini  unutuyorlar.

MELUNLAR

“Allah,inşallah,maşallah” sözlerini dillerinden düşürmeyenlerin,her çağa ışık tutan Kuran’ın bu ilahi hükümlerini anlamak istemeyip yetim hakkı yemeleri,Ebu Leheb’in uğradığı lanetli akıbetten ders çıkarmadıklarını,Allah’tan korkmadıklarını gösteriyor.Oysa İslamiyet insanları-özellikle yönetici koltuğundakileri,mal-mülk edinme ve onları kullanma konusunda;Hz.Muhammed’in,”hırsızlık yapan kızım olsa da elini keserdim” hadisiyle, Bakara Suresi 219, Nahl Suresi 71, Müddesir Suresi 9.Ayetleri’yle uyarmaktadır.Maun Suresi’nde,kamunun hakkına tasallut eden melun-müşrik ilan edilmiştir.Kuran’a göre insanlara mallarını nasıl kazandıkları yanında,nereye ve nasıl harcadıklarının hesabı da sorulacaktır.Müslüman olduğunu söyleyenin görevi yetim hakkı yemek değil,bu sorguya hazır olmaktır.Özellikle Akçalı konularda,Kuran’ın hükümlerini bugünün perspektifinden bakarak anlamaya çalışmayanların bunu,mal ve mülklerini çoğaltmak  için bilerek yaptıkları anlaşılıyor.Bunlar,bugünün Ebu Lehebler’idir.Gerçek sünnet ehli  bilir ki Peygamber mülksüz gitmiştir.
Tevbe Suresi’nin 9.ayeti hilafına İslamlığı maddi çıkarları için kullananların yani Emevi  Müslümanlarının, fitre-sadaka söz konusu olduğunda,Kuran’ın ruhunu yok sayarak  hala hurma ve arpadan söz etmeleri,cübbe-sarık giyip gösterişe yönelmeleri,İslam’ın özüne sadık olduklarından değil,ikiyüzlülüklerini gizleme gayreti içinde olduklarındandır.Bunlar,“Allahu ekber” deyip kafa kesenlerle,”bismillah” deyip hırsızlık yapanlardır.Bunlar rüşvet alıp haram yiyenlerdir,haksız kazanç peşinde koşanlardır.Bunlar melundur.   

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aydın Yavuz Arşivi