CHP’DE KOORDİNASYON EKSİKLİĞİ

CHP’nin yıllardır her seçimden yenilgiyle çıkmasının birçok nedeni var.Bunlar biliniyor.Partinin değişen koşullara ayak uyduramaması,emek kesimiyle bağlarının zayıflaması,yöneticilerinin Türkiye’yi anlayamaması,örgütünün zayıflığı vs. Bunlara 30 Mart seçimlerinde yapılan stratejik hata da eklenince bu sefer de yenilgi kaçınılmaz oldu.Oysa bu seçimde iç-dış koşullar CHP için çok elverişliydi.Başarılı olunabilirdi.Beklenti de bu yöndeydi ama olmadı.

CHP‘yi 30 Mart seçimlerinde başarısızlığa götüren önemli stratejik hata şu oldu:

Seçim sürecini Genel Başkan,17 Aralık’ta Erdoğan’a ve Bakanlarına yapılan rüşvet ve yolsuzluk operasyonuna esas olan ses tapelerini parti grubunda milletvekillerine dinletmekle başlattı.Ardından seçim sahasına inerek propaganda konuşmalarını,bütün milletin ayrıntısıyla  öğrendiğini sandığı bu rüşvet ve yolsuzluk olayı üstüne kurguladı.Meydanlarda olayın sonuçları üstüne konuştu hep.

Oysa halkın çoğunluğu bu ses kayıtlarını dinlememiş,17 Aralık operasyonunun kime,niçin yapıldığını henüz öğrenememişti.Bu yüzden Kılıçdaroğlu’nun rüşvet ve yolsuzluk üstüne meydanlarda söyledikleri havada kaldı.Seçmende karşılık bulmadı.

Kılıçdaroğlu işin farkında değildi.O,buz üzerine yazı yazarken Erdoğan,17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunu fırsata çevirme peşindeydi.Hükümetinin iç-dış saldırıya uğradığını,yolsuzluk adı altında kendisine darbe yapılmak istendiğini,dolayısıyla mağdur olduğunu haykırarak milleti,bu saldırıya karşı arkasında toplanmaya çağırıyordu. ”Asıl hedef ben değil Türk Devleti”dir diyerek milli duyguları kamçılıyordu.Bunu yaparken CHP’yi de Türkiye’ye savaş açanlarla işbirliği yapmakla suçluyordu.Böylece hem kendini kurtarıyor hem de CHP’yi suçlu ilan ediyordu.

Seçime büyük bir moral üstünlükle giren CHP ne yazık ki kendi açtığı cephede yenildi;yakaladığı en güçlü argümanı rakibine karşı kullanamadı;üstelik mağlup oldu.Yani CHP, iyi hesaplayamadan uygulamaya koyduğu bu stratejiyi ete kemiğe büründüremedi,seçimden mağlup çıktı.

Seçim süreci boyunca bu stratejiyi esnetmeden uygulayan Genel Başkanı uyaran,onun başarılı olması için canı gönülden çalışan başka CHP’li olmadı.Malum çevreler Kılıçdaroğlu’nun başarısızlığından kişisel ve grupsal menfaat bekledi.Ter dökmedi,yenilgiyi seyretti.

Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde de CHP benzer hataya düşmez.AKP adayına karşı önerdiği ortak aday Ekmeleddin İhsanoğlu’nun ideolojik değil,”stratejik aday”olduğunu bu millete umarım anlatır.    

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aydın Yavuz Arşivi