Yönetenlerin aymazlığı yüzünden Mütareke yıllarında kendi öz yurdumuzda esir düştük.Sokaklarda güpe gündüz askerlerimiz kurşunlanıyor,yurtseverler tutuklanıp zindanlarda infaz ediliyor,mahremimize girilerek kutsallarımız hayasızca çiğneniyordu.Boğazlanıyorduk.

Türk milleti hür doğmuş hür yaşamıştı.Bu zillete katlanamazdı.Ölümü göze alarak ayağa kalktı.M.Kemal’in öncülüğünde,”ya istiklal ya ölüm”diyerek istilacının üstüne yürüdü.Üç yıl süren ölüm kalım savaşının ardından düşmanı yurttan kovduk,özgürlüğümüze kavuştuk.Cumhuriyeti kurduk.Devrimler yaparak uygarlık yoluna girdik.

Bugün kötü günler yaşıyoruz.İçimizden çıkmış bir ihanet şebekesinin hainliklerine karşı mücadele veriyoruz.Dış güçlerin taşeronluğunu yapan bu kiralık katiller devletimize,cumhuriyetimize,üniter yapımıza,kanla çizdiğimiz misakı milli sınırlarımıza,askerimize,polisimize,öğretmenlerimize saldırıyorlar.Yurdun her köşesinde anıtlaşan,geçmişteki kahramanlığımızı,geleceğe güvenimizi simgeleyen Atatürk heykellerini parçalıyorlar.Kendi hain emelleri önünde engel olarak gördükleri Atatürk’ün,ülkenin her yöresinde anıtlaşan  heykelinden korkanlar onu kırıyor,yıkıyor,yakıyorlar.

Ülkemiz üzerinde alçakça hesap yapanların bu yerli maşaları Atatürk heykellerine saldırırken ülkeyi yönetenler bunu seyrediyor.”Çözüm süreci”dedikleri teslimiyet projesi zarar görmesin diye yıkıcıların her ihanetine göz yumuyorlar.Bayrağımızı indiren,Atatürk heykellerine saldıran teröristler askerlerimize kurşun sıkarken hükümet güçleri bu alçaklara sadece su sıkıyor.Bu tavizkar tutum onları daha da cesaretlendiriyor.Bayrağımıza ve Atatürk’e saldırılarını artırıyorlar.

Gerçekte yıkım süreci olan “Çözüm süreci” zarar görmesin diye güvenlik güçlerimizin hayatlarına kastedilecekse,değerlerimiz ayaklar altına alınacaksa,ulusal devletimiz parçalanacaksa,cinayet şebekesinin devlet içinde devlet olmasına göz yumulacaksa eğer,bu çözüme “hayır”diyoruz.Çünkü bu çözüm değil çözülmedir, zillettir.Üniter devletin parçalanmasına,Atatürk heykellerinin yıkılmasına,Mehmetçiğin güpe gündüz kendi yurdunda sokak ortasında vurulup toprağa düşmesine seyirci kalarak çözüme ulaşılacaksa eğer,millet olarak  buna”hayır!”diyoruz.

Sevr de bize çözüm diye dayatılmıştı.Ona da”hayır!”diyerek bu topraklarda onurlu,özgür yaşama yolunu seçtik.Tüm olanaksızlıklara rağmen bağımsız,saygın,çağdaş bir devlet kurduk.O devletin özgür yurttaşları olarak uygar uluslar ailesinin eşit üyeleri olma yoluna girdik.Cumhuriyetimizi,Atatürk’ümüzü ilelebet yaşatacağız.Hangi etnik kökenden olursa olsun,tüm yurttaşlarımızla el ele vererek birliğimizi,ulusal devletimizi koruyacağız.Ölmek pahasına olsa bile…