“Diktatör değilim” diyor.Olsaydı eğer,”diktatörüm” der miydi? Hangi diktatör,”ben diktatörüm” demiştir?Hilafetçi olmadığını,gizli ajandasının bulunmadığını da söylemişti.Söz değil eylem belirleyicidir.”Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.”

“Diktatör olsaydım bana diktatör diyenler sallandırılırdı”derken,diktatörlüğün ölçütünün sadece “sallandırmak” olduğunu,yapılan diğer  sert uygulamaların diktatörlük sayılmayacağını   söylüyor.Oysa diktatörlük salt sallandırmak değildir.Diktatörün vereceği başka cezalar da vardır.Ülkede demokrasinin şekli kurumlarının çoğu bulunduğu halde muhalefeti susturmak,aykırı gazeteciyi içeri tıkmak,medyayı teslim almak,ters laf eden işadamının şirketine mali polis göndermek,gösteri ve yürüyüş hakkını kullanmak isteyenleri yerlerde sürüklemek de diktatörce uygulamalardır.Bunlar,bir demokratın yapacağı işler değildir.

Ülkeyi yönetenin uygulamaları ya diktatörcedir ya demokratça.Diktatör olmayan,demokrat da sayılmayan yönetici bazen demokrat olur bazen otoriter.Diktatörlüğe özendiği de olur zaman zaman.

İnsanların yaşam biçimine karışanın,özgürlükleri kısıtlayanın,hak arayanların üstüne polis salanın  demokrat olduğunu söylemesi ve insanları buna inandırması mümkün müdür?

Ülkede yasal işler yapılıyor olabilir. Belli periyotlarla seçim olabilir.Muhalefet olabilir.Ayrı sahalarda gibi görünen yasama,yürütme,yargı da olabilir.Demokrasilerde adı 4.kuvvet olan basın da olabilir.Yani demokrasinin şekli unsurlarının hemen çoğu bulunabilir.Ama bu kurumların  bağımsız ve tarafsız olup olmadığı önemlidir.

Yürütme, yasamayı da yargıyı da etkiliyorsa;her şey yürütmenin başının istediği gibi yapılıyorsa,tüm kurumlar yürütmenin başındakine göre vaziyet alıyorsa,onun istediği gibi çalışıyorsa,o ülkeye demokratik,yönetenine de demokrat denebilir mi? Dense de inandırıcı olur mu?

Böyle bir ülke demokratik değildir ama koyu diktatörlük de değildir.Sandıksal demokrasinin olduğu fakat insan hayatının güvence altında olmadığı bir ülkedir böylesi  ülke.Yani yarı demokratik bir ülkedir.

Böyle ülkede yapılacak şey,demokrasiyi yönetim biçimi olarak benimseyecek kentli sınıfını yaratmaktır.Ticaret ve sanayiyle uğraşan bu sınıf yoksa eğer,onlar adına onların yönetim şeklini birileri o ülkede kursa da,o rejimi benimseyecek ve koruyacak muhafızlar olmadığı için,bir gün başka birileri çıkıp o rejimi yıkıp yerine başka bir rejim kurar.Halk da olup bitenleri sadece seyreder.Ülkemizde rejimin sahipleri vardır.