EKOLOJİK YAŞAM -2-

Sevgili Okuyucular, geçen hafta Ekolojik Yaşam deyince aklımdan çıkmayan yediği mantardan zehirlenerek yaşamını kaybeden Victor Ananias ve başkanı olduğu “Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği”nden ve dernek yakınındaki Erkan Alemdar Beyin çiftliğinden bahsetmiştik. Bana enteresan gelen misafir kabul eden bu çiftliği ziyaret edip orayı tanıtan Kemal Serdar beyin kaleminden çiftliği size nakledeceğim. Olur ki hoşunuza gider ziyaret etmek istersiniz.

Küçükkuyu’ya bağlı Adatepebaşı köyünde olan bu çiftlikte çalışan personel yok. Misafirler dahil herkes elini taşın altına koyuyor. Kimi yiyeceğini topluyor, kimi pişiriyor. Çiftli dünyanın dört bir yanından gelen gönüllülerden oluşan Dedetepe ahalisi misafirlere ellerinden geldiğince yardımcı oluyor. Orada yoga ve çocuk kampları etkinlikleri düzenleniyor. Çiftlik sahibi Erkan Alemdar’ın yönetim kurulunda yer aldığı Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneğinde yapılan atölye, seminer ve eğitim çalışmalarına katılanlar da bu çiftlikte kalıyor. 9 dönüm arazide kurulu çiftlikte, 2 katlı bir ev, 3-4 kişinin konaklayabileceği 5 adet küçük ev, 2 kulübe, 2 kişinin konaklayabileceği 4 adet “yurt” tipi çadır, küçük bir hamam, 20 metrekarelik bir ders alanı, açık mutfak bulunuyor. Dedetepe’ye bir çok yabancılar Filistinli aileler, İskoç’lar, Üniversite öğrencileri geliyor. İşlere yardım eden misafirler yemek ve barınma ücreti ödemiyorlar.

Farklı kültürlerden, farklı dünya görüşlerine sahip insanlar, çiftlikte “ekolojik bir yaşam sürme çabası” noktasında buluşuyor. “Ekolojik yaşam” kavramının da her insana göre değişiklik gösterebileceğini belirten Alemdar Bey, amacımız Alternatif yaşam nasıl olur? Onu yaşayarak öğrenmek, yaşatarak da insanlara göstermek diyor. Alemdar Bey, Doğal olunca lüks azalıyor, çünkü herkesin hayattan beklentisi farklı diyor.

Şehir hayatındaki olanakları yaşam standartı haline getirmiş ve onlarsız yaşayamayan insanların Dedetepe’de mutlu olması biraz zor olacağını söylüyor ve ekliyor: Beklentiler yüksek gelinirse sıkıntı yaşanabiliyor. İnsanlar bazen ne istediklerini de bilmiyorlar. “Arı var” diye şikayet edenleri var. Doğal hayata giderken bunların olmaması mümkün mü? Biz 13 yıldır buradayız, ne bir arı, ne bir akrep sokmadı. Burada doğup büyüyenlerden de bir şikayet duymadık. (Burada aklıma Şile Karaburun’da, Durusu Karaburun’da eskiden orman bölge şefliklerinde karavanlarda çocuklara yaptırdığım kamplarda karavanda arı görüp kaçan, iki üç gün sonra onlarla dost olan öğrencileri hatırladım.) Biz doğada her canlının bir varoluş sebebi olduğuna inanırız, bu yüzden hiçbir canlıya düşman gözüyle bakmaz öldürmeyiz. Dedetepe çiftliğinde televizyon ve buz dolabı yok. Şehirde yaşarken olmazsa olmaz diye düşündüğümüz buzdolabı olmadan da yaşamak mümkün olduğunu, kışın zaten gıdaların bozulmadığını görüyoruz.

Buz dolabı yok ama çamaşır makinesi var. Çamaşırlar 12 dakikalık kısa programda yıkanıyor. İki saat süren 90 derecede yıkama yapan programların çevre açısından cinayet olduğunu kaynağın sonsuz olmadığını burada yaşan idrak ediyor. Civarda elektrik şebekesi olmadığından çiftlik kendi elektriğini güneş panelleri ile kendi üretiyor. Çiftliğin genel aydınlatılması, zeytin ağaçları arasına döşenmiş LED lambalarla sağlanıyor. Çamaşır ve bulaşıkta kimyasal deterjanlar yerine kül suyu, zeytinyağlı sabun kırıntısı kullanılıyor. Çiftlikte vejetaryen yemekler hep beraber yenip bulaşıklar hep beraber yıkanıyor. Misafirlerden çiftliğe abur cubur ve plastik su şişeleri getirmemeleri isteniyor.

Erkan Alemdar, burada gerçek gıdaya dayalı bir beslenme tarzını yaşatmaya çalışıyoruz diyor. Çiftliğin su ihtiyacı araziden geçen nehirden sağlanıyor. Dedetepe Çiftliği’nde sabahları horoz, kuş ve köpek sesleri doğal alarm görevi görüyor. Geceleri ise ortak alanda yakılan ateşin etrafında buluşuluyor. Buğday derneğinin “TaTuTa” Sitesi var. Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği deyince de ulaşılabilinir. Bir gidelim bir iki gün yaşayalım bakalım diyenler bu yaz programına koyabilir. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.

Utku Kızıltan

EKOLOJİK YAŞAM -2-