Erdoğan siyasetini bölücülük ekseninde yürütüyor.Çünkü ümmetçidir.Ümmetçilik de bölücüdür.53 İslam ülkesinin birbirleriyle kanlı bıçaklı olmaları,ümmetçi olmaları yüzündendir.Erdoğan hep,”biz ve onlar”diyor.”Biz” dedikleri iyi,”onlar”sa kötüdür.Ülkede ne kadar kötü şey yapılmışsa “onlar” yapmış,iyi şeyleri ise kendisi…

Bu sorunlu siyaset anlayışıyla Erdoğan ülkeyi geriyor.Halkı birbirine düşman ediyor.Böyle davranmasının  en önemli  nedeni yetişme tarzı ve aldığı ümmetçi kültürdür.Bir nedeni kindar ve kibirli  oluşu,diğer bir nedeni de yakaladığı % 50 seçmen kitlesini kemikleştirmek istemesidir.

Erdoğan’ın bu özelliklerini atarsanız geriye Erdoğan kalmaz.Onu o yapan ve ayakta tutan bu özellikleridir.Buna din sömürücü yanını da eklemek gerek.Sıkıştığı ana din sömürüsü yapıyor.O hep bölmek,parçalamak istiyor.Hiç gereği yokken sık sık  ülkedeki etnik grupların adlarını sayarak kurbağanın aklına taş getiriyor.

Her vesileyle halkı,kendine oy verenlerle vermeyenler olarak bölüyor.TSK’nin bir bölümünü darbeciler,suçladığı Generalleri savunanları darbe yanlıları olarak bölüyor.Yandaşlarına, ay yıldızlı bayrağımıza karşı üç hilalli ümmet bayrağını dalgalandırın diyerek;demokratik gösteri ve yürüyüş haklarını kullanan yurttaşları çapulcular diyerek;özgürlük ve demokrasi isteyen gençleri,bu bizim gençliğimiz değil diyerek bölüyor.Bölmek için mutlaka bir sebep buluyor.Tencere-tavayla sokağa çıkıp gösteri yapanları polise ihbar edin diyerek komşuları,akrabaları hemşehrileri bölüyor.Okulları,kız-erkek okulları olarak bölüyor.Kadın-erkek birlikteliğini,harem-selamlık yaratarak bölüyor.

Çocuk sayısı ve kürtaj konusunu kullanarak kadınları bölüyor.

Atatürk’e karşı Şeyh Sait’in,Seyit Rıza’nın,Said’i Nursi’nin yanında;Kuvayı Milliye’ye karşı işbirlikçilerin safında yer alarak bütün milleti bölüyor.

Aynı bölücü yaklaşımını,ülkeleri birbirine düşürmede de gösteriyor.İran,Irak,Suriye,Libya,Mısır gibi mazlum ülkelere karşı emperyalizmin yanında yer alarak kader birliği etmesi gereken bu ülkeleri bölüp çarpıştırıyor.Bir ülkenin en üst yöneticisini yedeğine alamamışsa ,ülkenin ikinci adamını yanına çekerek ikisini çarpıştırıyor.Irak’ta, etkileyemediği Maliki’ye karşı Haşimi’yi;Suriye’de Esad’a karşı PKK’ye bağlı Salih Müslim’i;Mısır’da Münafık Kardeşler Örgütü’nün ikinci adamı Mahmut İzzet’i   yönetime karşı kışkırtarak halkları vuruşturuyor.Sudan’da yüz binlerce  insanı katlettiği için BM’ce aranan katil El Beşir’i koruyarak  arışa,özgürlüğe tavır alıyor.

Erdoğan “halkı din,mezhep farkı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik etme” suçundan hüküm giyip hapis yatmıştır;bölücülüğü tescillidir.Onun kitabında Mevlana’nın “Yedi Öğüdü”nden hiçbirine yer yoktur.