EVLERE BASKIN

Devlet Yurtlarının  yetersizliği nedeniyle kiraladıkları binalarda kalan kızlı-erkeli öğrencilerin evlerine polis baskınları düzenleneceği konusunun Bakanlar Kurulu’nda görüşülmediğini,Başbakan’ın bu konuya hiç değinmediğini,kimin kiminle kaldığının da ilgi alanlarına girmediğini söyleyen hükümet sözcüsü’nün açıklamasının hemen ardından Başbakan’ın tam tersi açıklamalarda bulunarak hükümetin özel hayata müdahaleye hazırlandığını  ilan etmesi,hükümet sözcüsünü ofsayta düşürdüğü gibi demokratik kamuoyunda da hayret,öfke ve  şaşkınlık yarattı.

DEVLET AHLAK KOYUCU MUDUR?
Kimin kiminle kaldığının denetlenmesi için evlere baskınlar düzenlenmesi faşist yönetimlerde olur.Çünkü devlet özel hayata karışamayacağı gibi ahlak nizamcısı da değildir.Ahlak normu oluşturup insanları da bu norma göre biçimlendirme görevi yoktur devletin.Kaldı ki ülkemizde,birlikte kalmanın suç olduğuna dair bir yasa hükmü de yoktur.Zinayı suç olmaktan çıkaran bir hükümetin,kız-erkek birlikteliğini suç saymasının akılla izahı zordur.
Çok iş yaptığını söyleyen Başbakan,11 yıldır öğrencilerin yurt sorununu çözmediği için,hesaplı olsun diye aynı binaları kiralayıp ayrı ayrı odalarda kalarak barınma sorunlarını çözmeye çalışan öğrencileri ahlaka aykırı yaşamakla suçluyor.”Bu birlikte yaşam,muhafazakar demokrat bir iktidar olan bize ters.Valilere talimat verdim.Polis marifetiyle gereğini yapacaklar” diyor.Bunu diyebiliyor.

YETMEZ AMA EVETÇİLER
Bu iktidarın muhafazakar-demokrat olduğuna inananlar bile,”nasıl olur da hükümet insanlara,kendi anlayışına göre bir yaşam biçimi dayatır?”diyerek sureti haktan yana görünürken,İktidarın gerçek kimliğini bilenlerse,vekile türban serbestisinden sonra kız öğrencilerin özel hayatına bu kaba müdahaleye şaşırmadılar.Çünkü iktidarın boynunda,”laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu”na dair yafta öylece duruyordu.
İktidara göre muhafazakarlık; milli orduyu muhafaza etmek,yargıyı muhafaza etmek,milli eğitimi muhafaza etmek,bağımsızlığı,üniter yapıyı,ulusal birliği ve kardeşliği,laikliği,modern hayatı muhafaza etmek değil,eskiyi korumak,ülkeyi Ortaçağ karanlığına hapsetmektir.O, muhafazakarlığı böyle anlıyor.

HÜKÜMETİN İŞİ ZOR
Hedefini geri vitese göre ayarlamış iktidarın önünde bir sorun var: Polis timleriyle öğrenci evlerine baskınlar düzenlemeyi planlayan iktidar,bu evlerde kalan kızlı-erkekli öğrencilerin yakınlık derecelerinin ne olduğunu,hangi bağlarla birbirlerine bağlı olduklarını,hangi gerekçeyle birlikte yaşadıklarını nasıl tespit edecek,nasıl belirleyecek?Birlikte kalan iki gençten biri,”ben misafirim” derse,ya da “biz 18 yaşını doldurmuş reşit yurttaşlarız,birlikte kalışımızdan ailelerimizin de haberi var” derse, veya haziran direnişine de katılmış bir genç,çokeşli milletvekillerinin Bahçeşehir’deki ev adreslerini polisin eline verirse,ya da hiç akla gelmeyecek olan bir gerekçeyi söyler,”biz imam nikahlıyız” derlerse,evlerde öğrenci avına çıkan polisler ne yapacak? Nasıl davranacak?
Görüldüğü gibi öğrencileri avlamak o kadar da kolay değil.Yani bu işten iktidara bir parsa çıkmaz.Bu konu iktidardan çok tiyatro yazarlarının işine yarayacaktır.Çünkü son zamanlarda tiyatro yazarları konu sıkıntısı çekiyor,tiyatrocular da oynayacak oyun bulamıyorlardı.İşte onlara malzeme… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aydın Yavuz Arşivi