23 Nisanlarda yıllardır çocuklar,sözde ulusal egemenlikçi ve sahte Atatürkçü büyüklerin,bilinçsiz öğretmenlerin  ikiyüzlülüklerini gizlemede araç olarak kullanılıyor.Hiçbir zaman Ulusal Egemenlik Haftası’nda çocuklara ulusal egemenliğin ne olduğu,neden gerekli ve hayati olduğu,bunun önemi anlatmadı.Sadece şekilci ve içi boş etkinliklerle ulusal egemenlikten yanaymış gibi görünmeye çalışıldı.

Çoğu eğitimci, bilmediği için anlatmadı ulusal egemenliğin önemini.Bir kısmı da siyasi iktidarın gözüne girmek için es geçti bunu.Bazıları da korktuğu için girmedi ulusal egemenlik konusuna.

İnternette gezinirken bir husus gözüme ilişti.Aradan zaman geçmiş olsa da,önemli gördüğüm için konu üzerindeki düşüncelerimi okurlarla paylaşmak istedim.

Olay şu: Geçen 23 Nisan’da Mersin’de bir grup öğrenci,ulusal egemenliğin ne olduğunu,siyasi iktidardan korktuğunu düşündüğü  öğretmeninin anlatmasını beklemeden,kendilerince ulusal egemenlik ve çocuk bayramının anlam ve önemine uygun davranarak,Atatürk baskılı tişörtleriyle ve ellerinde Türk Bayraklarıyla kentin sokaklarında kıvançla yürüyorlar.Öğrencilere velileri de katılıyor,kentte tem bir bayram coşkusu yaşanıyor.

Bu kıvanç verici tabloya korku içinde tanık olan  okul yönetimi,öğrencilerini  alkışlayacağı yerde hiç sıkılmadan onları polise ispiyonluyor.Bu utanç verici davranışıyla okul yönetimi, ulusal egemenlik bayramında,ellerinde bayraklarıyla bayramlarını kutlayan öğrencilerini polise jurnal eden öğretmenler olarak tarihe geçiyorlar.

Eskiden,yani benim öğretmenlik yaptığım yıllarda yaşansaydı bu olay,bu öğrenciler ödüllendirilirlerdi.Ya da en azından polise gammazlanmazlardı.Şimdimyse bu çocuklar,bir kriminal olayın failleri muamelesi görerek cezalandırılmak isteniyorlar.

Bu acı olay ülkemizin son on yılda nereden nereye getirildiğini çok dramatik bir biçimde gösteriyor.Öğretmenin sefaletini de…Artık ülkemizde bayrak açmak,bayrakla yürümek suç.Atatürk’ün büstüne çelenk koymak suç.Atatürk resmi baskılı formayla okula gitmek suç.Atatürk rozetiyle kamu kurumlarına girmek,tv’lere çıkmak suç.Gençliğe Hitabe’yi okumak ve bulundurmak suç.Türk demek,Türkiye Cumhuriyeti demek;Türk vatandaşı,Türk Bayrağı demek nerdeyse yasak.

“Her türlü milliyetçiliği ayaklarımın altına aldım” demenin doğal sonuçlarıdır bunlar.Oysa millet varsa milli değerleri de olacaktır.Bu değerleri çiğneyenler,bunlara ters bakanlar,milletin ayakları altında ezilmekten kurtulamayacaklardır.Bu son,kaçınılmazdır.